1
tarihin, kupaların veya şampiyonlukların yanında bir futbol takımının en önem verdiği şeylerden biridir giydiği forma. galatasaray'ın ilk renkleri seçilirken ya da kuruluş amaçları açıklanırken de bu durum ali sami yen tarafından açıkça dile getirilmiştir: ''ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir isme ve renge malik olmak...'' işte o renk formanın ta kendisidir.
o zamanlarda oynanan futbol'un en önemli özelliğiydi bir takımın aynı renk kıyafetlerle top oynaması. bu özellik bir çok köklü ve dünyaca ünlü kulüpte hala kendini göstermektedir. **
mesela real madrid gibi bir takıma santiago bernabeu'da 'beyaz' dışında bir forma giydiremezsiniz ya da feyenoord formasındaki 'kırmızı ve beyaz' renklerin yerini dahi değiştirmemiştir hiç. böyle bir durum karşısında taraftarların göstereceği tutum bellidir.
türkiye'de ise bu kültür çeşitli sebeplerden dolayı çok fazla gelişememiştir. genelde *her takım her sezon farklı stilde farklı renkte formalar çıkarır ve karışık olarak giyer. kimse de bu duruma ses çıkarmaz. üç büyükler dediğimiz takımların arasında bile bu kültür maalesef tam oturmuş değildir. bu duruma en çok dikkat eden takım fenerbahçe olarak karşımıza çıkıyor. bana göre fenerbahçe'nin örnek alınacak yegane özelliği de budur: uzun yıllardan beri sarı lacivert çubuklu formalarının altına istisnasız beyaz şort ve çorap giymek.
türkiye'nin en köklü ve en başarılı takımı olarak galatasaray'ın da ali sami yen'den günümüze kadar hemen her efsanesinin terlettiği sağlam bir forması vardır: parçalı forma. her ne kadar eski zamanlarda endüstriyel futbolun yavaş yavaş geliştiği dönemlerde forma tedarikçilerinin standart ürünleri ile bozulmuş olsa da(u: mesela beyaz şort yerine kırmızı şort ya da renkleri ters dizilmiş bir parçalı forma, hatta o zamanlar moda diye getirilen çubuklu forma) avrupa da bile galatasaray denilince akla ''yellow-red halved''* geliyorsa, bu forma en özel ve en güzel forma olarak kalmayı başarmış demektir.
her büyük takım taraftarının yaptığı gibi bize düşen de bu formaya sahip çıkmaktır.
http://i.hizliresim.com/KnJo7V.png
o zamanlarda oynanan futbol'un en önemli özelliğiydi bir takımın aynı renk kıyafetlerle top oynaması. bu özellik bir çok köklü ve dünyaca ünlü kulüpte hala kendini göstermektedir. **
mesela real madrid gibi bir takıma santiago bernabeu'da 'beyaz' dışında bir forma giydiremezsiniz ya da feyenoord formasındaki 'kırmızı ve beyaz' renklerin yerini dahi değiştirmemiştir hiç. böyle bir durum karşısında taraftarların göstereceği tutum bellidir.
türkiye'de ise bu kültür çeşitli sebeplerden dolayı çok fazla gelişememiştir. genelde *her takım her sezon farklı stilde farklı renkte formalar çıkarır ve karışık olarak giyer. kimse de bu duruma ses çıkarmaz. üç büyükler dediğimiz takımların arasında bile bu kültür maalesef tam oturmuş değildir. bu duruma en çok dikkat eden takım fenerbahçe olarak karşımıza çıkıyor. bana göre fenerbahçe'nin örnek alınacak yegane özelliği de budur: uzun yıllardan beri sarı lacivert çubuklu formalarının altına istisnasız beyaz şort ve çorap giymek.
türkiye'nin en köklü ve en başarılı takımı olarak galatasaray'ın da ali sami yen'den günümüze kadar hemen her efsanesinin terlettiği sağlam bir forması vardır: parçalı forma. her ne kadar eski zamanlarda endüstriyel futbolun yavaş yavaş geliştiği dönemlerde forma tedarikçilerinin standart ürünleri ile bozulmuş olsa da(u: mesela beyaz şort yerine kırmızı şort ya da renkleri ters dizilmiş bir parçalı forma, hatta o zamanlar moda diye getirilen çubuklu forma) avrupa da bile galatasaray denilince akla ''yellow-red halved''* geliyorsa, bu forma en özel ve en güzel forma olarak kalmayı başarmış demektir.
her büyük takım taraftarının yaptığı gibi bize düşen de bu formaya sahip çıkmaktır.
http://i.hizliresim.com/KnJo7V.png