7. sezonumda
şampiyonlar ligi'ni alabildiğim oyun
*barış alper yılmaz ve
muhammed kerem aktürkoğlu ikilisini şampiyonlar ligi'nde bile kullanabilirsiniz; o seviyelere geliyorlar.
kazımcan karataş da iyi bir yedeğe dönüşebiliyor ki oyunda bek kıtlığı olduğunu düşünürsek kadro derinliği açısından iyi bir alternatif olarak duruyor kenarda. ancak şampiyonlar ligi'nde as kadroda oynatılacak bir seviyeye çıkaramadım.
yunus akgün için de durum aynı, kazımcan'dan bir tık iyi oluyor seviyesi ama kerem ve barış'tan da bir tık kötü.
yine
emin bayram'ı da değerlendirebilirsiniz kadro derinliğinde. çok zorlarsanız, belki,
metehan baltacı ve
eren aydın için de durum aynı. en fazla kazımcan seviyesine gelirler. onun dışında artık kendini geliştirmeyen
* * ama verim aldığım oyuncular da oldu tabii ama gittiler onlar.
maalesef
türkiye oyuncu çıkarma konusunda çok fakir. 7 sezon geçirdim, şu an kadroda iyi seviyede olabilecek sadece bir tane türkiye'den yetişmiş
regenim var
* kadrodaki diğer
türk'ler zaten az çok tanıdık;
mert müldür,
semih kılıçsoy,
orkun kökçü,
ravil tagir,
eyüp aydın,
khellven douglas silva oliveira * * yabancı sınırı olsaydı bu oyun oynanmazdı.
başarı için takımın
club atmosphere değeri gerçekten çok önemli. ne yapıp edip yüksek tutun. o düşük olduğunda saçma sapan goller yiyorsunuz ve neden yediğinizin bir açıklaması da yok. taktik vs. falan fişmekan değil sorun; o değer. aksi durumda da, yani yüksek olduğunda da, oyun size maçları kazandırıyor. benim şampiyonlar ligi'ni aldığım sezon; o değer nisan / mayıs aylarında full idi.
bayern münih'i elerken kalecim degaj yaptı ve stoperle forvetim bire bir kaldı. avantaj stoperde olmasına rağmen; forvetim gitti, pres yaptı, kaptı, karşı karşıya golü attı. diğer golü de 90+ da penaltı kazanıp attık. takım kalitesi bayern ile karşılaştırılacak düzeyde değildi oysa ki. bu şans anları tek maçta olmadı, üst üste şanslı olduğun birçok maç oynadım.
bir de; zayıf rakiplere karşı olan taktikle güçlü rakiplere karşı olan taktiğiniz ayrı olursa daha iyi sonuç alıyorsunuz gördüğüm kadarıyla. yani her takıma karşı aynı taktikle oynamayın, en azından iki taktiğiniz olsun.