önemli uyarı: oyunu kendi emeğiyle çözmek isteyen arkadaşların okumaması tavsiye edilir!!!
evet arkadaşlar, takip etmiş olanlar bilirler, yılların fm oyuncusuyum, 1998 de cm3 ile başlamıştım bu serüvene, her sene oyunu oynamaya devam eden az sayıda kişiden birisiyim.
ancak ilk defa bu kadar zorlandım bir oyunda, daha önceki entry'lerimde yazdığım üzere bir türlü başarılı olamadım, türlü sistemler, mantıklı yaklaşımlar, futbol felsefeleri, hiçbirisi kar etmedi ve her seferinde kovulup kendime olan güvenimi kaybettim...
asla hile yapma ya da maçı bilgisayara oynatma gibi bir huyum yok. bu nedenle oyunu çözmek için çok çabaladım.
ve nihayet...
evet arkadaşlar nihayetinde oyunun püf noktasının neresi olduğunu bulmayı başardım.
an itibariyle galatasaray'ın başında 5. sezonumu geçiriyorum, açık ara puan farkıyla 4. şampiyonluğuma gidiyorum, ilk sene son 4 maçta şampiyonluğu kaybedip ligi 3. bitirmiştim, ancak türkiye kupasını almıştım. şimdi 3 senedir açık puan farkıyla 1. olan, 4 süper kupa 2 türkiye kupası sahibi bir teknik direktörüm.
avrupa kupalarında da 4 kez katıldığım şampiyonlar liginden 3 kez elenip uefa'da belli noktalara kadar ilerledim, bir kere de ölüm grubundan çıkıp 2. turda mücadele ettim.
avrupa'da başarısız görünsem de hatırlatmam gereken ayrıntı şu ki takımımın yaş ortalaması 23 ve 24 yaş üzerinde sadece 3 oyuncum var, onur kıvrak, selçuk inan ve burak yılmaz, ki bunlar takıma ağabeylik etmek için mevcutlar.
gelelim oyunun sırrına!!!
arkadaşlar oyunda kendinize ait "gol atabildiğiniz" herhangi bir diziliş belirleyin, mevkilere oyuncuları "yeşil" yanacak kadar yeterlilikle yerleştirin.
geriye tek bir fonksiyon kalıyor oyunda başarılı olmanız için:
- defans çizgisi.
evet. maç boyunca "atak yiyecek gibi" göründüğünüz her pozisyon öncesi defansınızı ilerideyse geriye, gerideyse ileriye çekin.
çok güçlü takımlarla, yani avrupa çapında, real madrid, man utd, man city gibi takımlarla oynuyorsanız, bu özelliği "savunmayı orta sahaya yaklaştır" ya da "daha geri çekil" şeklinde düzenleyin.
eğer rakibiniz "tesadüfi bir kontratak" geliştirmiyorsa veya duran top kullanmıyorsa gol yemeniz neredeyse imkansız.
hal böyle olunca gol bulduğunuz maçların neredeyse tamamını kazanıyorsunuz, gol atamadığınız tüm maçlar da neredeyse berabere bitiyor.
buna avrupa kupaları da dahil.
kalan diğer mağlubiyetleri de şampiyonluğu bir kaç hafta önceden garantilediğim için motivasyonu düşen ve maçları sallamayan oyuncularım yüzünden aldım.
oyunda başarısız olmaktan bıkmış olan arkadaşlarıma bu yöntemi şiddetle öneriyorum.
ama tabi canımı sıkan bir nokta, o kadar emek verilen koca bir oyunun aslında bu kadar küçük bir püf noktanın bulunmasıyla ıskartaya çıkması.
yani maç boyunca takım komutlarında olan elleriniz defansı bir ileri bir geri çekerse, oyunu çözüyorsunuz.
ama olsun, fm 2014'ü takdir ediyorum, hayatımda beni bu kadar zorlayan ve buna rağmen kendisini oynatmayı başaran başka bir oyun olmadı.