takım şu anda 18 maçtır yenilmezlik rekorunu kırmış durumda.
fener ile aramdaki puan farkı ilk 7-8 maçta 13 puana kadar çıkmışken, an itibariyle 1 puan önde lideriz.
son 3 maç beşiktaş, fener ve trabzon ileydi. beşiktaş'ı inönü'de 2-0 ile ve trabzon'u arena'da aynı skorla geçtik, fener ile 1-1 kadıköy'de berabere kaldık.
takımın kendine özgüveni had safhada şu anda. sercan yıldırım yardırıyor. son üç büyük maçta 4 gol attı. baros'un form düşüklüğüne denk gelmesi benim şansım tabiiki.
peki takım sene başında o kadar kötü iken, nasıl bu hale geldi?
bunun için net birşey söyleyemeyeceğim, çünkü bilerek yaptığım birşey yok..
yaptığım şuydu sadece:
* takıma maç öncesi ve maç sonrası konuşmalarada asla aggresive konuşmadım ya memnun ya da iddialı konuştum.
* sezon başının aksine her basın toplantısına katıldım. ve hep iddialı ve umut verici mesajlar verdim.
* basın toplantılarında sorulan sorulardan başka takım ile ilgili olan hiç bir soruya cevap vermedim. benim işim bu dedim, işimi yapıyorum dedim.
* basına karşı futbolcularımı hep övdüm ya da memnun olduğumu söyledim.
* diğer teknik direktörlerle atışmalara girmedim.
* * aykut kocaman ile girdiğimde de son derece iddialı konuştum ve onun sıradan bi hoca olduğunu söyledim.
* nika diye genç bi yetenek aldım, defansın her yerinde oynuyor.
* ayhan'ı oynatmıyorum. onun yerine ceyhun, yekta ve emre çolak ama yedek ama 11'de kadroda her daim.
* elmander 4-5 aydır sakat olduğu için param yettiği ve yerli olduğu için batuhan karadeniz'i transfer ettim.
* * aydın yılmaz'ı kiralık verdim. raporu geliyor ama okumuyorum bile.
* * tabi bunların dışında takım birbirine ve sisteme alıştı belki en büyük faktör budur.
bu arada fener türkiye kupasında ikinci turda bank asya'dan bi takıma elendi amk. çok gerçekçi oyun. valla.