ah benim sabırsız galatasaray yönetimim.
uzun vadeli hedefler ile başladım oyuna. paraya para demeyecektik. genç, tecrübesiz ama geleceği çok parlak oyuncuları takıma dahil ettim. gereksizlikleri de kapının önüne koydum. planlarıma göre 2016 yılına kadar dünya üzerinde alınmayacak kupa bırakmayacaktık. ama
uyum sorunu biraz uzun sürünce kovuldum. uefa ve türkiye kupasında yarı final oynatmam ligteki beşinciliğin önüne geçmedi ne yazık ki.
akabinde premier lig'te son sırada bulunan
portsmouth çaldı kapımı. 20 milyon euroluk transfer bütçesine hayır demem çok zordu tabii. aldığım seri galibiyetler ile üst sıralara tırmanmaya başlamıştık ki
* federasyon kulübün borçları nedeniyle 9 puanımızı sildi. ilk 8 hedefi koyan takım kendini bir anda 17.likte buldu. bütün bunlara rağmen yaptığım nokta transferlerin de katkısıyla sezon sonunda on ikinci sırada yer bulabilmeyi başardık.
3 çift lafım var şimdi:
birincisi
galatasaray yönetimine. toplamda 2 milyon euro civarında aldığım 3 oyuncunun sezon sonu baktığımda bonservislerinin 30 milyon euro civarında olduğunu gördüm. yazıklar olsun diyorum size sadece.
ikincisi
portsmouth futbol takımına. bu kadar keyif almayı beklemiyordum. gerçekten.
üçüncüsü ise oyundan bağımsız. gerçekte de hiç haz etmediğim avran grant'a. isteyince oluyormuş demek. değil mi lan?
*