antrenmanları izlemek için defalarca ziyaret etmişliğim vardır, florya'da ikamet ettiğim 13 sene boyunca her sabah kapısının önünden geçmişliğim vardır ama en çok görülmesi, gidilmesi gereken zaman da
şampiyonluk gecesidir.
05/06 ve 07/08 şampiyonluğun gecesini neredeyse orada geçirmişti bütün taraftarlar. zaten florya'da ikamet ediyorsanız ilk taşındığınız zamanlarda
uçak sesinden uyuyamazsınız; daha sonra da
galatasaray'ın şampiyonluğunda. e tabi gönül verdiğiniz renkler sarı ve kırmızı ise bu uykusuzluk size keyif verecektir. şampiyonluk gecesinde maçın son bitiş düdüğü ile
kutlama mekanı olarak burası seçilir, aynı diğer taraftarların seçtiği
taksim meydanı gibi kutlamanın merkezi diyebiliriz.
tesislerin üzerinde konumlandığı
harman sokak baştan sona taraftarlar ile dolar ilk başta. akşamın geç saatlerine doğru kalabalık iyice artar. trafik ise tamamen kilitlenir, normalde işlek bir sokak olduğunu söyleyebiliriz. şampiyonluk gecesinde ise sürücüler için cehenneme döner tam anlamı ile. zafer sarhoşu olan taraftarlar tarafından tesislerin önünden geçen arabalar durdurulur ve arabalar sallanmaya başlanır (avcılar'daki taraftarlar tarafından bu sallanan araba içindeydim bir kez). zafer sarhoşu binlerce taraftarın ise tek bir beklentisi vardır:
şampiyon takım. 07-08 sezonunun son maçına (bkz:
10 mayıs 2008 galatasaray gençlerbirliği oftaş maçı) bilet bulamadığım için gidemememiştim.
ali sami yen stadyumu'nda yaşayamadığım heyecanı 10 mayıs 2011 gecesi tesislerde yaşadım. maç biter bitmez formamı giyip tesislere gitmiştim.
evet efendim, ne diyorduk. tesislerin ve evimin bulunduğu
harman sokak en çok şampiyonluk gecesinde görülmeye değer duruma geliyor. her yer sarı kırmızı, aynı asy gibi. takım otobüsü ise 12 - 12.30 civarında gelirdi genelde tesislere. onu bekleyen binlerce taraftar ise takımın gelişi ile birlikte iyice kontrolden çıkar. takımın gelişinden 30-35 dakika sonra da tesislerin kapısı açılır ve taraftarlar içeriye alınır. herhalde gecenin en sıkıntılı anı olsa gerek, etrafıma ''panik yok, tesisler hepimizi alacak kadar büyük'' diye bağırdığımı hatırlarım.
* içeri girmeyi başarmakla çimlerin üzerinde koşturmak ve tesislerin havasını içine çekmek bir oluyor zaten. takım, binadaki balkona çıkıp da taraftarlar ile karşılıklı tezahürat yapınca da gecenin
doruk noktası oluyor zaten.
zafer sarhoşu taraftarlar
şampiyon takıma olan minnetlerini ve özlemlerini giderip tesisleri terkettikten sonra da geride çöplüğe dönmüş bir saha ve zarar görmüş çimler kalıyor. ama olsundur, koca bir sezon şampiyonlukla noktalanmıştır. bundan daha önemlisi ne olabilir ki?
*