48 gibi ölmek için genç sayılabilecek bir yaşta diyabetle ilgili sorunlar sebebiyle bu dünyadan göçmüş olan insan. günümüzün pek çok futbol yorumcusu siması ile hemen hemen aynı zamanlarda mesleğe başlayıp aynı yollardan geçmiştir aslında. hatta yamulmuyorsam ilker yasin ekolünden yetişmedir. buna rağmen
iddaanın faaliyete geçmesiyle pek çok kanalda benzerleri yayınlanan
bay tahmin ile mesleğe girdikten uzun yıllar sonra ekranlarda görünüp tanınmıştır.
bundan 15 yıl kadar önce
premier league,
serie a ve
la liga'nın yayın haklarının
tv 8'de olup açık kanaldan yayınlandığı ütopik bir dönem vardı. haftada 3-4 maçı belki izleyebiliyordun ama ütopikti, çünkü şimdilerde bu 3 ligi yasal yollardan izleyebilmek için 3 ayrı üyelik gerekiyor. ulusal bir kanal için doldurmanın çok güç olduğu cumartesi öğleden sonrası illa ki premier league'in erken maçı yayınlanırdı. bu maç yayınından önce
bay tahmin yayınlanırdı, bu abimiz de maç anlatımından önce ısınma niyetine bu programı sunardı. ekürisi de efsanevi
içimizdeki irlandalılar tiradında mikrofonu tutan kişi olan, coşkun özarı'nın oğlu
murat özarı idi. hattta ve hatta bu programın rakibi de show tv'de yayınlanan, "doktor"
gürkan kubilay ve o dönemin
hot prospect for future gazetecisi, şimdilerin büyük menajeri
ogan tarhan'ın yer aldığı
iddialı yorum idi...
o zamanlar bizim jenerasyonun yaşlar 15-16-17-18 civarı. ya lise bitmiş ya üniversite yeni başlamış. biraz heyecan çokça şuursuzluk dolu hayatımızın rengiydi bu güzel program. başlangıçta ciddi ciddi tahmin-analiz yapılır, biraz da o hafta yayınlanacak maçlara seyirciyi hazırlama amaçlı bir akış sunulurdu. ancak murat özarı ile aralarındaki uyum ve efsanevi
izleyici mesajları kısa sürede programa boyut atlattı. o yıllarda henüz twitter yok, facebook belli belirsiz. mikroblog olayını geçtim normal boyut bloglar bile hala bir parça marjinal. internette iletişim forumlar ve mail listeleri üzerinden dönüyor. bir tek
ekşi sözlük var ama o da saniyede 35 tane bayağı küfürlü entry girilen hallerinden çok uzakta...
tüm bu şartlarda, cumartesi öğlen 12 gibi bir saatte yayınlanan kendi halinde bir program popüler olmaya başladı. biraz kulaktan kulağa, biraz forumlarda, biraz ekşi sözlük'te falan sürekli bahsedilir oldu. cumartesi-pazar olmak üzere haftada iki programa çıktı. iddialı yorum programı geride kalsa da epey bir süre direndi, hatta son çare olarak
zeynep evrim aydın transferi bile geldi ama fayda etmedi.
o dönem yavaş yavaş 24 saat yayın yapan spor isimli futbol kanallarının faaliyete geçmesine ve yayın haklarının tv 8'den başka kanallara geçmesine rağmen bay tahmin efsanesi yaşamaya devam etti. hatta goygoy yanı iyice ön plana çıkınca cuma gecesine çekildi. şahan gökbakar'ın ntv'deki
kime diyorum ben isimli programıyla ve bir diğer türk televizyon efsanesi
beyaz show ile başa baş mücadele etti. tv 8 el değiştirip içeriğini ciddi şekilde değiştirse de bir şekilde bu program yayın hayatına devam etti.
fikret engin de bu programı sürükleyen ikiliden "sınıfın fotokopi parasını arsenal'e bastım" diye mesaj atan izleyicisine "kendinizi zora sokcak bahisler yapmayın" diyen babacan gönül adamı, belki de en güzel çağlarımızda bedavaya izlediğimiz avrupa ligleri maçlarının
anlattığı maça iddaa oynadığını hissettiren spikeri, fenomenlik ünvanı henüz bu kadar kamuya açılıp ayağa düşmemişken fenomen olabilmiş bir karakter olarak hayatımızdan geçti gitti.
ölümüyle biraz daha yaşlandık, ruhu şad olsun...