14
antu'ya bazen bakardım, midem bulanarak ayrılırdım. çünkü ne zaman baksam hep aynı konuların işlendiğini görürdüm. "ibrahim üzülmez'in kalın boklu olması" , "sabri sarıoğlu'nun komik tipli ve kısa boylu olması" üzerine yapılan türlü espriler. yazıya "bazen bakardım" diyerek başladım, zira artık böyle iğrenç şeyleri görmeyi artık hiç canım istemiyordu. antu'da kaliteli yazarlar var mı? elbetteki var. en basit örneğinden (bkz: #10495). işin kötü yanı da o zaten. dönüp dolaşıp aynı yere varan ve kimseye bir faydası dokunmayan "şeyler" (yazı diyemedim bunlara) yüzünden kaliteli yazarları kaçırmak zorunda kalıyorsun. üstelik, benim gibi düşünen fenerbahçeli dostlarım bile benimle aynı düşünceyi paylaşıyor.
şu başlıkta yazılanlara bakınca da aynı mide bulantısı ve hemen ardından gelen benzer düşünceler ortaya çıktı bende. her şey iyi güzel de, ne anlıyorsunuz ki kimseyi -eminim yazarken sizi de- tebessüm dahi ettirmeyen esprileri yapıp durmaya? yorum yok, analiz yok, fikir yok, hatta cümle bile yok; programlanmış gibi aynı şeyleri söylemekten bıkmıyor muyuz? malumunuz, artık "gündem" diye bir buton da olduğu için sözlüğe dışarıdan bakan bir insan -galatasaraylı bile olabilir bu insan- bu konuşulanları gördükten sonra sözlüğün kalitesinin sadece bu yazılanlar sınırında olduğunu düşünüp sözlüğe bir daha uğramaz bir ihtimal. yani ister istemez sözlükteki kaliteli yazarların da önünü kapatıyorsunuz. *
ne oluyor bunları konuşunca? daha fazla mı galatasaraylı oluyoruz? jübilesinde üzerlerine fenerbahçe forması geçiren futbolcumuzun ruhu mu şad oluyor, yoksa galatasaray daha mıı büyük bir kulüp oluyor?
size kötü bir şey söyleyeyim mi? fenerbahçe'nin son zamanlarda hiç zenci transfer yaptığına şahit olmadık. ama galatasaray'ın bu seneki transfer trafiğine bir baktığımızda zenci abdulkader keita gelmiş, zenci shabani nonda gitmiş, zenci jo gelmiş, zenciye yakın bir tondaki gio gelmiş. yani şimdi herhangi bir platformda, mesela ekşi sözlükte "ne yapacağınız len bu kadar zenciyi?" , "at kuyruk haldun'un * bu zencileri cincon'a toplama amacı belli" vs. deseler yine aynı şekilde tebessüm mü ettirecek sizi, yoksa ekşi sözlüğün seviyesini mi tartışmaya açacaksınız?
hüst'ün * * (bkz: metin'i görmüş) başlığındaki yazısında bir bölüm vardı, beni çok etkiledi:
--- alıntı ---
metin oktay. rahmetliyi amigolarla izlerdik biz. beşiktaşın amigosu bizim arkadaştı. alırdık ufak rakımızı geçerdik deniz tarafına. izlerdik. fener maçı olurdu, gol atardık arkadaşlarımıza bağırırdık ''oh nasıl koydu'' diye. şimdi olsa kafa göz girerler birbirine, öldürürler adamı. o zaman öyle değildi ki.
--- alıntı ---
işte böyleymiş zamanında, stadın yarısı fenerli yarısı galatasaraylı fantezim yok da, ben böyle fenerbahçe'nin zenci transferleriyle fenerbahçeliler'in cinsel hayatlarına bodoslama dalamıyorum. bilmem kaç yıllık rekabet, saygı sevgi falan işte. belki benim gittiğim yol yanlıştır. gün boyu fenerbahçe'nin zenci futbolcu transfer etmesi konuşulunca, biraz daha gündemde kalsın istedim işte. bana bakmayın, geliyorlar bazen, aynen devam.
edit: gündemden çıkmış, yeni güne girmişiz.
şu başlıkta yazılanlara bakınca da aynı mide bulantısı ve hemen ardından gelen benzer düşünceler ortaya çıktı bende. her şey iyi güzel de, ne anlıyorsunuz ki kimseyi -eminim yazarken sizi de- tebessüm dahi ettirmeyen esprileri yapıp durmaya? yorum yok, analiz yok, fikir yok, hatta cümle bile yok; programlanmış gibi aynı şeyleri söylemekten bıkmıyor muyuz? malumunuz, artık "gündem" diye bir buton da olduğu için sözlüğe dışarıdan bakan bir insan -galatasaraylı bile olabilir bu insan- bu konuşulanları gördükten sonra sözlüğün kalitesinin sadece bu yazılanlar sınırında olduğunu düşünüp sözlüğe bir daha uğramaz bir ihtimal. yani ister istemez sözlükteki kaliteli yazarların da önünü kapatıyorsunuz. *
ne oluyor bunları konuşunca? daha fazla mı galatasaraylı oluyoruz? jübilesinde üzerlerine fenerbahçe forması geçiren futbolcumuzun ruhu mu şad oluyor, yoksa galatasaray daha mıı büyük bir kulüp oluyor?
size kötü bir şey söyleyeyim mi? fenerbahçe'nin son zamanlarda hiç zenci transfer yaptığına şahit olmadık. ama galatasaray'ın bu seneki transfer trafiğine bir baktığımızda zenci abdulkader keita gelmiş, zenci shabani nonda gitmiş, zenci jo gelmiş, zenciye yakın bir tondaki gio gelmiş. yani şimdi herhangi bir platformda, mesela ekşi sözlükte "ne yapacağınız len bu kadar zenciyi?" , "at kuyruk haldun'un * bu zencileri cincon'a toplama amacı belli" vs. deseler yine aynı şekilde tebessüm mü ettirecek sizi, yoksa ekşi sözlüğün seviyesini mi tartışmaya açacaksınız?
hüst'ün * * (bkz: metin'i görmüş) başlığındaki yazısında bir bölüm vardı, beni çok etkiledi:
--- alıntı ---
metin oktay. rahmetliyi amigolarla izlerdik biz. beşiktaşın amigosu bizim arkadaştı. alırdık ufak rakımızı geçerdik deniz tarafına. izlerdik. fener maçı olurdu, gol atardık arkadaşlarımıza bağırırdık ''oh nasıl koydu'' diye. şimdi olsa kafa göz girerler birbirine, öldürürler adamı. o zaman öyle değildi ki.
--- alıntı ---
işte böyleymiş zamanında, stadın yarısı fenerli yarısı galatasaraylı fantezim yok da, ben böyle fenerbahçe'nin zenci transferleriyle fenerbahçeliler'in cinsel hayatlarına bodoslama dalamıyorum. bilmem kaç yıllık rekabet, saygı sevgi falan işte. belki benim gittiğim yol yanlıştır. gün boyu fenerbahçe'nin zenci futbolcu transfer etmesi konuşulunca, biraz daha gündemde kalsın istedim işte. bana bakmayın, geliyorlar bazen, aynen devam.
edit: gündemden çıkmış, yeni güne girmişiz.
