galatasaray gözlerinde o kadar büyük bir yerde ki, nefret söylemlerini biraz deşince altından kabak gibi bir gizli hayranlık parlıyor.
çok iyi hatırlıyorum, yıllar yıllar önce
fenerbahçe'nin galatasaray'ı taklit etmesi başlığını ben açmıştım sözlükte. eski entrylerimi komple uçurunca gitti tabi, şimdi çöpü deşip bulmam çok zor. ama o zamanlar bunun sinyallerini yazmıştım. aradan geçen 12 yılda bu taklit meselesi inkar edilemez noktaya ulaştı. futbolculara söylenen şarkılara, atılan tweetlere kadar düştü seviye.
benjamin brand meselesinde yine gündeme gelen yabancı hakemlerin galatasaraylı olma mevzusu var. daha önce de yapmışlardı bunu. hem sinir bozucu hem komik iddialar. bir yandan da galatasaray'ı ne kadar yukarıda gördüklerini ispatlıyor. bir şekilde tesadüfen karşılaştığın yabancı bir hakemin galatasaray mezunu olabileceğine ciddi ciddi inanıyorlar. galatasaray'ın eğitim kurumları bunlar için o kadar erişilmez, o kadar büyük noktada çünkü. o kurumlardan avrupa'nın dört bir yanına yayılmış bir ağ oluşturacak kadar mezun verilebileceğini düşünüyorlar. bayağı küresel güç olarak görüyorlar galatasaray'ı.
galatasaray'ın başarılarını sürekli gizli örgütlerle açıklamaya çalışmalarının sebebi de aynı. an-la-ya-mı-yor-lar. seviyelerinin o kadar üstünde kalıyoruz ki, başarılarımız onlara o kadar büyük görünüyor ki, bir rakiplerinin kendilerini bu kadar fazla ezip geçmesini anlamlandıramıyorlar. altında ezildikleri büyüklüğü ille teröre, gizli yapılanmalara, kumpaslara bağlayarak açıklayabiliyorlar. çünkü onda birine ulaşsalar kafayı yiyecekleri başarılar bizim normalimiz. memnun bile değiliz bulunduğumuz seviyeden, neden ikinci bir avrupa kupası yok onun derdindeyiz. ama adamlar için devasa.
bu entrynin yazılma tarihi itibariyle sezon sonuna 5 maç kala 4 puan farkla lideriz. bütün taraftar, "lig daha bitmedi aman dikkat" modunda. bütün fenerbahçe taraftarı ise "şampiyonluk gitti, buradan hayatta vermezler" modunda. bize bizden daha çok inanıyorlar. o kadar çok travma yaşadılar ki bu konuda.
şu an farklı kelimelerle, farklı reflekslerle ifade etseler de galatasaray'ın büyüklüğünü öyle bir kabul etmiş durumdalar ki, biz bile bu kadar büyük görmüyoruz takımımızı. eskiden büyüklüğümüzü kabul etmezlerdi, yasın 5 evresinde birinci basamak olan "inkar"a denk geliyor bu. ikinci basamak öfke, üçüncü basamak pazarlık. şu an ikiden üçe geçiş sürecindeler. öfkeli bir şekilde pazarlık ediyor, başarılarımızı kabullenmek için altında terör örgütü izi arıyorlar. sonraki basamaklar depresyon ve kabullenme. bir süre daha sevinecek malzeme vermezsek depresyon sürecine girecekleri açık. kabullenme kısmı fenerbahçeli zeka seviyesini aşacağı için depresyonda loop'a girip orada kendi kendilerini bitirirler diye tahmin ediyorum.
*