doğru bir cümledir.
şike döneminin tff başkanı olan
mehmet ali aydınlar, küme düşme ve hatta puan silme cezası bile verdirmemiş, çamurdan çıkarmış, takımını pamuklara sarmış, play off saçmalığını getirmiş, uğruna birçok hukuksuzluk yaptığı kulübüne başkan olamayınca "fenerbahçe şampiyonluğu benim sayemde son maça taşıdı, ne yapsam yaranamadım" diyerek bunları itiraf etmişti.
iki sonraki dönemin tff başkanı
nihat özdemir de "2011'den beri ülkemizde şike yok" diyerek aslında şikeyi itiraf etmiş, kendi camiasında hain ilan edilmişti. sonra ne yapsa o da yaranamamıştı.
sadettin saran'ın itirafı daha bir şeyin başkanı olmadan gelmiş oldu.
demek ki ellerinde değil, bir şekilde kaçıyor ağızdan. peki neden mi? çünkü;
bir değil iki değil tam 19 maçta "müsabaka sonucunu etkileme" suçlamasıyla pfdk'ya sevk edilmiş, başkanından masörüne pek çok çalışanı dalga dalga tutuklanmış ve hapis yatmış, bunlara rağmen hiç ceza almamış bir kulüp fb. kupasızlık başlarına vurunca 2011'in haram kupasını 10 sene sonra stada getirip zafer turu atmış bir takımdan bahsediyoruz. yani şikeyle aldıkları kupayla aslında gurur duyuyorlar. inkar edip kumpas fetö metö deseler de arada bu yüzden şikeyi ağızlarından kaçırıyorlar.
sokaktaki 100 fenerliyi çevirip sorsak bu sene şikeyle şampiyon olmak mı, dürüstlükle ikinci olmak mı, istisnasız hepsi a şıkkı der. hatta hak ederek yerine şikeyle şampiyon olmak bile daha tatlı gelir bunlara.