şu tarih itibariyle maç sonuçları ve sakatlıklar dışında
galatasaray futbol takımı hakkında pek haber yapılmamaktadır. özellikle de
fenerbahçe medyası yayın organları tarafından. bahaneyle itiraf edelim o zaman; istisnasız her gün www.netgazete.com dan
fanatik,
fotomaç ve
fotospor'u ana sayfalarından,
hürriyet gazetesi spor servisi'ni ise internet sitesinden takip ederim, her birine üçer dakika ayırırım yani ne yazmış çizmişler diye. gerçek anlamda öğrenmek ve bilgilenmek için okuduğum gazeteler başka. düşmanın adımlarını bir bir izlemek lazım, tümü istihbarat bunların.
ümit ediyorum ki okuyucular tespitlerime güvenecektir, iyi bir okuyucuyumdur ve kolay kolay unutmam bir şeyi, çünkü olası bir medya taraması günlerimi alacağından bu sefer hafızamı işin içine sokup doğrudan sonuç kısmına geçiyorum;
geçen sezon takım iki kulvarda dolu dizgin gidip, gelene üç, gidene dört atarken tonla uydurma haber yapıyordu bu adamlar, hatta hatırlamak isteyenler bu başlık altında yazılmış olan entrylerin
2009/2010 sezonu başlangıcına denk gelenlerine tekrardan bir göz atıp o dönemi anımsayabilirler...
ne kadar çok tepki vermişiz o dönem bu saçmalıklara... ne kadar ekmek o kadar köfte tabi, haber bol olunca tepkisi de bol oluyor...
2010/2011 sezonu, yani bu sezon başlangıcında ise transfer sezonu kapandığından beri, hani
arda turan'ın matematiksel olarak ayrılma ihtimali ortadan kalktığından beri diyelim,
elano'nun mutsuzluğu dışında ortada dönen bir haber yok... bunu bu başlığın durulmasından da anlayabiliriz... hatta diğer taraftan bu aralar
fenerbahçe'ye moral verme peşindeler, çünkü
2009/2010 sezonu başlangıcında takımları puan kaybetmeden ilerlerken yapmaları gereken tek iş, diğer lokomotif olan
galatasaray'ı yıpratmaktı.
2010/2011 sezonu başlangıcında lige iki mağlubiyet ile başlamışız, oynanan oyun geçen sezonu mumla aratıyor, üzerine avrupa'dan elenmişiz...
fenerbahçe'nin de bizden kalır yanı yok; onlar da ligde ilk haftalardan mağlubiyetler almış, üzerine hem şampiyonlar ligi, hem de avrupa ligi'nden elenmişler, hem de daha play-off aşamalarında...
bu sezonun moda haberleri,
aykut kocaman'ı kötüle,
aziz yıldırım'a yıkama yağlama çek,
fenerbahçe futbol takımının sırtını sıvazla, o bunu uçurur, şu şunu parçalar diye, ona buna methiyeler düz ama en büyük karın ağrısı olan
aykut kocaman'ı takımın hayrı için yerden yere vur... görevini yapıyor işte elemanlar...
geçen sezon ise bizim teknik kadromuzdan, yönetimimizden tut, takım oyuncularına, hatta malzemeciye kadar olumsuz haberler döşeniyordu... her şey dört dörtlük olduğu halde... şimdi soruyorum sizlere ey
fenerbahçe medyası;
bari tutarlı olun; ayakta tavuk mu sikiyorsunuz siz?
arda turan hiç mi sinema kapatmamış bu aralar? takımda alemci futbolcu mu kalmamış? beklentileri karşılayamayan adam hiç mi yok bu aralar? hani
frank rijkaard ile
adnan sezgin kavga ederdi? antrenmanda soğuk rüzgarlar eserdi eskiden, esmiyor mu bu aralar?
harry kewell türkçe veryansın ederdi takım arkadaşlarına para pul konusunda?
milan baros kazan kaldırmıştı falan? sonra beklediği ortamı bulamayan oyuncular falan vardı mutsuzdular?
söylesenize be adi herifler her şey süper de bir tek sonuçlar mı boktan bu aralar? yapsanıza haber be öğrenmek istiyoruz hadi!!!
bir zamanlar florya'nın kanalizasyon sisteminde yaşadığınızdan olsa gerek, en boktan şeylere kulak misafiri olup bunu gazete sayfalarına taşırdınız, en güzel şeyleri görmezdiniz, bir renginiz vardı yani, bu aralar neden renksizsiniz ağalar???
frank rijkaard küfretsin mesela antrenmanda, ya da gülüşsünler
neeskens ile; futbolcular da içerlensin bunlara, biz de inanalım falan...
kendilerine şu nezih ortamda edecek küfür bulamıyorum...