• 1380
    30 kasım 2013 fenerbahçe beşiktaş maçından bağımsız konuşuyorum. gerçekten müthiş bir mücadele gücüne sahipler. fakat 90+dan sonra maç temposunu yükselttiklerinde hakemler adeta fenerbahçe'li futbolcuların yaptıklarını görmezden geliyor. galatasaray maçlarında zırt pırt maçı durduran hakemlerimiz çok bariz fauller yaşanmadıkça fenerbahçe maçlarını durdurmuyorlar.

    şike patlak vermeden önce hakemlerin fenerbahçe'yi net bir şekilde kolladığını birçok maçtan biliyorum, yaşadım. hakemlerle ve tff'yle ilgili bir şike gündeme gelmese de kimse beni gözlerimle gördüklerimin aksine inandıramaz.

    belli ki bu sezon da tüpçü tarafından ufak ufak kollanıyorlar. bakalım önümüzdeki günlerde neler yaşayacağız.
  • 1382
    iğrençler.

    tek kelimeyle iğrençler.

    karakteri düzgün adam olsun, aile babası olsun, bu takıma gelen her futbolcu bu iğrenç güruha katılıp geleneğe uyuyorlar.

    hepsi topyekün iğrençler.

    sahada kazanmak için yapmadıkları pislik yok. bir futbolcu acı içinde yerde kıvranırken, bir kaleci sakatlanıp hakeme eliyle işaret yaparken bile zaman gidiyor diye itiraz halindeler. istisnasız her pozisyona hayvanlar gibi tepki verip bir sonraki pozisyonu haksız olarak lehlerine çevirmek için içten içe pazarlık yapar haldeler. rakibin eline çarpmayan topa itiraz eder haldeler. faul olmadığını bile bile deliler gibi faul ister haldeler.

    kazanmak için her yol mübah bunlar için. dostluk, spor, centilmenlik falan hak getire. iyi futbol mu ? olursa amenna, olmazsa siktir et. kazanmak için rakibin kafasına da basarlar, hayalarına da vururlar, göğüslerini de çiğnelerler. dostu, arkadaşı olan adamın saha içinde suratına tükürür, bileğine basar, tekme sallar, saçını çeker, dirsek atarlar.

    istisnasız hepsi şerefleriyle kaybetmek yerine şerefsizlik yapalım yeter ki kazanalım derdindeler.

    ezeli rakibimiz oldukları için ben bile yazmaktan hicap duyuyorum ama ; taraftarıyla, yönetimiyle, futbolcusuyla, teknik ekibiyle iğrençler.
  • 1385
    normal şartlar altında sezonu şampiyon tamamlamaları imkansız olan takım.

    birincisi, sezonluk son dakikada maç kazanma haklarını daha 13. haftadan bitirdiler.

    ikincisi, çok erken form tuttular. normalde sağlıklı bir takım ligin ilk 5-6 haftasının sonunda, kendisini 10 hafta civarı götürecek kondisyona sahip olur ve o arada maksimumuna ulaşır. adamlar 3. haftadan maksimuma ulaştılar.

    üçüncüsü, hakem hatalarını erken kullandılar. rakibi döve döve, yeri geldiğinde kafa ata ata maç kazanırsan bir müddet sonra kamuoyu da baskısıyla o düdükleri alamazsın. ben böyle yazarken mantıksız gözüküyor ama çoğu kez gerçekleşmiş bir durum bu.

    eğer olağanüstü bir şekilde 17/18 falan yapmazlarsa, bu takım bu şartlarda şampiyon falan olamaz.
  • 1387
    derbileri ve ligin dişli takımlarını kendi evlerinde ağırladılar. 2. devre bu takımların deplasmanlarına gidecekler ve o zaman işler değişecek. tabi bizim de devre arasına kadar tüm maçlarımızı kazanıp gerekli takviyelerle çok iyi bir kamp dönemi geçirmemiz gerekmekte.

    carminati devre arasında lazım gelen kondüsyon yüklemelerini yapacaktır. kimsenin şüphesi olmasın.
  • 1390
    alper ve salih'i çıkarırsak bildiğin yaşlı bir takım. yaş ortalaması bu kadar yüksek bir takımın bu kadar tempo yapması gerçekten de şaşılacak bir şey, ama bu adamların kondisyonu patlarsa sağlam patlar. rezil rüsva olurlar valla... ahanda yaşlarını da yazıyorum buraya:

    volkan demirel - 32
    egemen korkmaz - 31
    bekir irtegün - 29
    yobo - 33
    bruno alves - 32
    hasan ali - 23
    caner erkin - 25
    gökhan gönül - 28
    mehmet topal - 27
    selçuk şahin - 32
    raul meireles - 30
    emre belözoğlu - 33
    alper potuk - 22
    mehmet topuz - 30
    cristian - 30
    salih uçan - 19
    dirk kuyt - 33
    moussa sow - 27
    pierre webo - 31
    emenike - 26

    bunlar rotasyonda sık forma bulan adamlar. ötekileri hesaplamadım, kesimal falan. aslında yobo'yu da hesaplamamak gerekiyordu. neyse.

    bunların ortalaması: 28,65. salih uçan'sız: 29,15. yobo'suz: 28,42.
  • 1391
    en büyük artıları hücumdayken tahmin edilemez tercihler yapmaları. mesela ben galatasaray futbol takımımızın neler yapacağını 2-3 pas önceden görebiliyorum. yaptığımız şeyler belli bir kalıbın içinde sıkışıp kalmış gibi görünüyor. oyuncularımız hiç kendi insiyatiflerini, yaratıcılıklarını oyunun içine katmıyormuş gibi bir futbol oynuyoruz ama fenerbahçe öyle değil. gol atmak için çok çeşitli şeyler deniyorlar *. biz topu ayağımızda gevelerken onlar top kanatlara taşındığında hiç vakit kaybetmeyip direk orta açıyorlar *. kanatlardan biri orta açtığında da ceza sahasında en az 4 adamları pozisyon almış topu bekliyor oluyor. ayağa pas yaptıkları da oluyor, kafadan kafaya topu sektirip ayak üstü ayak yanı gibi değişik şekillerde paslaşarak oynadıkları da. top ileri taşınsın da nasıl taşındığı benim için önemli değil diyor adamlar. sağ bek ve sol bekleri o kadar hareketli ve ofansif oynuyor ki ofsayta düşüyor *. ilerdeki 3 oyuncuları da * top indirebilen, tutabilen ve kaybetmeden arkadaşlarına aktarabilen oyuncular. orta sahanın ofansif özelliğinin çok iyi olmasına gerek kalmıyor bu sayede. topu onlara atsınlar ya da şişirsinler yeter. yaratıcı oyuncuları olmamasına rağmen pozisyona girmelerini de buna borçlular. bizde ise sadece drogba var o da arkasında fizik olarak güçlü ve sert oynayan bir stoper * yoksa iyi işliyor. burak, aydın, amrabat, bruma, umut hiç biri top indiren ve tutan adamlar değil *. defansta sadece 2 stoperle kaldıkları durumda bile basit goller yemiyorlar *. ancak fenerbahçe'nin bütün bu özelliklerinin sadece spor toto süper lig'de işe yarayacak özellikler olduğundan da eminim. başka ligde bu oyuncularla böyle ofansif oynarsan madara ederler adamı.
  • 1392
    ikinci yarıda ersun yanal düşüşü yaşamayacak takım. fenerbahçe'den bahsediyoruz. manisa yada eskişehir falan değil. avrupa'da tek maça çıkmadan ikinci yarıda formu düşecekse büyük takımız demeyecekler. evet son beşiktaş maçında olağanüstü enerji harcadılar. bir saat on kişi oynadılar. son dakikaya kadar bastılar. ama bu yüzden düşmezler. düşseydi 2012'de biz düşerdik. adam gibi bir planlamaları, kondüsyonerleri falan yani işi bilen birileri varsa sezon sonuna kadar böyle giderler. biz biraz kendimizi eleştirelim. ligin yarısı bitti ama kopenhag ve süper kupa maçı dışında yüksek tempoyla oynadığımızı hatırlamıyorum.
  • 1393
    kafayı mı yedınız ya gozlerınız mı kör ?

    adamlar 10 kişi 60 dakika deli dana gibi pres yapıp, alan daraltıp, gol pozisyonuna giriyolar neden bahsedıyorsunuz.

    iyi falan değiller cok iyiler. kabullenın sunu artık. kendı takımımz macın 1. dakıkasından ıtıbaren defans yapıyor neyden bahsedıyorsunuz ?

    bide şey var ''ama ersun yanal'ın takımları 10. haftadan sonra patlaaar'' kardeşım patlar da sen patalatabilir misin ? adam puan farkını acmıs 3 hafta patlar 4 hafta yıne bu oyunla fener her takımdan puan alır super lıg ıcerısınde.

    sozum ona sudur bırakın kendınızı avutmayı, takımımız acılen toparlanmalı bunun baska bır acıklaması yok.

    he pardon 10. haftadan sonra dususe gecıcek fener.
  • 1394
    şimdi biraz içimi dökeceğim sevgili sözlük daha önemli bir işiniz varsa okumasanız da olur ;

    kadrosunda rakibin kasığına çivili kramponla basan meireles, önde olduğu ve son dakikalara girdiği için galibiyeti garantilediği bir maçta götüle top tutan volkan demirel, rakibi yerdeyken ardarda tekmeler sallayan fakat bu yüzden ceza bile almayan caner erkin, galatasaray'a gol attıktan sonra eliyle 6 işareti yapan fakat o skorun alındığı tarihte fenerbahçe'nin belki de galatasaray'da oynayan bir futbolcu olduğunu düşünen christian ve ek bilgi vermeye gerek duymadığım emre belözoğlu'nu bulunduran, şike yapıp sahaya yansıtmayan, bağırsak rahatsızlığına muz tavsiye edilen* ve maça akşam yemeği olarak bir muz getiren ve sinir anında elindeki muzu sallarken yanlışlıkla siyahi bir oyuncuya denk gelen taraftarı olan, fakat bu taraftarın muz sallamasından ötürü gerçek, yani taraftarın hastalığı ortaya çıkınca hiçbir ceza almayan, lige erken havlu atmasıyla yayıncı kuruluşun zarar edeceği düşünülerek, tekrar şampiyonluk yarışına girmesi ve hatta mümkünse şampiyon olabilmesi için play-off sistemi getirilen, bu sistemle de şampiyon olamayınca bizim futbolcularımızınalın teriyle aldığı kupayı kaldırmasını engellemek için stadın ışıklarını söndüren, avrupadan men cezası almasına rağmen hala müzesinde şikeli şampiyonluğun kupasını bulunduran, arkasında sırf onlar 2 yıl avrupaya gidemeyecek diye yabancı sınırını gitgide geriye çeken koskoca türkiye futbol federasyonunu ve tüpçü yıldırım demirören'i bulunduran, şike yaptığı kanıtlanan ve bu nedenle hapse düşen başkanlarını ikinci kez açık ara başkan seçen, her geçen gün insanların futboldan biraz daha soğumasında neden olan sözüm ona futbol kulübüdür.

    şakayla karışık yaptıklarının üstü kapatıldığı yetmediği gibi, bir de son oynanan 30 kasım 2013 fenerbahçe beşiktaş maçı'ndan sonra bir yöneticileri çıkıp '' önümüzü kesiyorlar hakemler yandaş '' gibi açıklamalar yapmıştır.
    demek ki bu kadar basit anasını satayım. böyle bişey oldysa bile demek ki bizden fazla para verdiler deyip susmaları gerekirdi.
    uefa bile iki yıl cezayı sırf ceza vermek için verdi. adamlar anlam verememiştir düşünsene bu kulüp şike yaptı diyosun, adamlar sizi duymamazlıktan geliyor. şike yaptı verin cezayı diyosun, federasyon başkanı çıkıp sahaya yansımadı diyor.

    şunu çok samimi söylüyorum sevgili sözlük eğer galatasaray şike yapmış fenerbahçe temiz çıksaydı, yemin ediyorum bir daha galatasaray'lıyım demezdim.
    çünkü benim tuttuğum galatasaray, bugün olduğu gibi temiz bir galatasaray.
    ama fenerbahçe bu ligde kaldığı sürece, bizim daha başarılı olmamızı engelleyeceklerini ve en fazla fenerbahçe'nin bir tık önünde olmamıza izin verileceğini bilmek de sinirimi bozuyor.
    çünkü biz ne kadar iyi olursak, ligin rekabeti o kadar azalır. biz ne kadar iyi olursak yayıncı kuruluşun reklam gelirleri o kadar azalır.
    bu nedenle ne drogba nesneijder, kimi getirirsek getirelim kendi küçük dünyamızdan, kendi küçük spor toto süper ligciğimizden çıkmamıza, büyümemize izin vermeyecekler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın