kendi sahasında üç maç üst üste yenilmiş, b süreçte antalyaspor'u uydurma bir penaltı golü ile ve ligi en kötü takımı denizlispor'u deplasmanda kaleci altay'ın yıldızlaşması sayesinde yenebilmiş takım. bu takımda yerli oyuncular çeteleşmiş durumda. sahada sürekli ağlıyorlar, rakiplerine saygıları yok, hakeme saygıları yok. dahası televizyon başında maç izleyen maç sonu ropörtajları izleyen futbolseverlere bile saygıları yok.
ozan tufan ve
gökhan gönül bu çetenin başını çekiyor.
altay bayındır,
mert hakan yandaş,
serdar aziz gibi oyuncular da zaman zaman bu oyunculara ayak uyduruyor. ancak
caner erkin'e bir parantez açayım. beni çok şaşırttı. beşiktaştaki maçlarını izledikten sonra bu çetenin başını çeker diyordum caner bu toplara girmeden sadece futbolunu oynamaya çalışıyor çoğu zaman. o eski çenesi durmayan sürekli hakeme itiraz eden caner erkin profilinden uzaklaşmış gözüküyor.
ben
12 aralık 2020 fenerbahçe yeni malatyaspor maçı sonrası fenerbahçe ile bizim aramızdaki farkı çok daha net gördüm. şu maçı biz oynasaydık; gökhan gönül ve ozan tufan kadro dışı bırakılır, diğerlerinin ise kulağı çekilirdi. gökhan gönül ve ozan tufan ikilisi de kendisine çeki düzen vereceğinin sözünü vermeden affedilmezdi. bunu fatih hoca 2. fatih terim döneminde takımın 4 papaz yerlisini kadro dışı bırakarak yapmıştı daha önce. fenerbahçe'de öyle mi? bu oyuncular bu davranışları ile prim yapıyorlar. onları böyle davranmaları için örgütleyen
emre belözoğlu zaten sportif direktör konumunda. bu oyuncuların hakemi baskı altına almaya çalışırken rakibi nasıl ateşlediklerinin kendi takım arkadaşlarına nasıl negatif bastıklarının kimse farkında değil. farkına varanların önüne ise emre belözoğlu, ali koç seti çekilmiş durumda.