• 7574
    https://gss.gs/2jq.jpg

    kapalı defansı açma konusunda yine bizi geride bırakan kulüp. üstteki görüntü, konyaspor'un fenerbahçe karşısında adeta bir sanat eseri gibi ördüğü defans duvarını gösteriyor; rakibe geçit vermek ne kelime, resmen bir kale gibi dimdik durmuşlar. altta ise bizlere karşı sanki 'geçidi açık bırakmışız, buyurun geçin' dercesine bir savunma anlayışı var; defans hattı o kadar boşluklarla dolu ki, halil nasıl 5 gol çıkaramadı 7 ocak 2024 galatasaray konyaspor maçından anlamak çok zor. birinde mükemmel senkronizasyon, diğerinde ise karmakarışık bir sahne performansı söz konusu.

    dipnot: ağır ironi entry'isidir. çünkü izahı olmayan bu organize ancak amatör kötülüğün ancak mizahı yapılabilir.
  • 3423
    ligin * 12. haftası geride kalırken sadece 13 puanı bulunan, ezeli rakibi galatasaray'dan 10, lider başakşehir'den 14 puan geride, halihazırda da 4 senedir 3 majör yerel kupadan * birini bile müzesine götürememiş, muhtemelen 5. sezonda da götüremeyecek, 101 haftadır süper lig'de lider olamayan ve bu puan farkıyla en iyi ihtimalle 4 hafta daha liderlikten uzak kalacak, şampiyonlar ligi'ne de en son 2008-2009 sezonu'nda katılmış, o günden bu yana tek bir şampiyonlar ligi grup maçı bile oynayamamış, eski günlerini mumla arayan bir futbol takımı...
  • 7293
    ligin çok üzerinde kadrosu olan takım, ligi galatasaray'la birlikte domine eden takım. kolay fikstür deniyor da ligde 2023-24 sezonu özelinde hangi maç zor, bunu bilemiyorum.

    bize zıt olarak adamlar çok gollü galibiyetler alıyorlar, rakiplerini domine ediyorlar, erken gol atıyorlar ve devamını iyi getiriyorlar. 19/19 yapmak çok büyük bir olay, yapılamamış bir şey de zaten.

    gelelim zor maçlara. beşiktaş, trabzon, galatasaray ve adana maçları. bu maçlardan hiç birini yapmadılar. biz bu maçlardan 2 tanesini yaptık, hatamız olmadı. geçen sende aslında böyleydi hem fener hem de biz. büyük maçları biz büyük oynadığımız için sene sonunda kendimizi rakibimizin 8 puan önüne attık.

    rakibin kazanması, rakibin fark atarak kazanması bizim adımıza can sıkıcı. takımları bize göre daha dengeli ve skor katkısını farklı ayaklardan alabiliyorlar, her isim neredeyse formda fener'de ve konferans liginde de olmaları sebebiyle rahatlıkla rotasyon yapabiliyorlar. bize gelirsek bir kere takıldık ligde, çok zor bir şampiyonlar ligi sürecinden geçiyoruz ve minimum 3 maçımız var bu platformda. rotasyon yapamıyoruz, iyice daraldı kadro çünkü kötü bir yaz transfer sezonu geçirdik. aynı adamlar haftada 2 kere çok yüksek performans sergilemek zorunda kalıyorlar ve bunun sürdürülebilir bir şekilde yapılabilmesi çok zor. ancak tüm bu saydıklarıma rağmen puan farkı sadece 2. su üzerinde kalmaya devam etmeliyiz. performans veremeyen oyuncularımız eşek değilse skora katkı sağlamaya başlayacaktır. 3 adet şampiyonlar ligi maçımız var, bunları da aşmak gerekiyor ki bizde ligde daha çok rahatlayalım.

    hakkımızda hayırlısı ancak rakibe bok atmanın kimseye faydası yok. güçlü bir kadro fener, güçsüz çok takım var ligimizde. biz gol atamıyoruz, fener atıyor. rakipler yatıyor, ediyor. bunlar taraftar olarak bizim kontrol edemeyeceğimiz şeyler, spekülatif iddaalar.

    kasım ayına attık kendimizi. avrupa dönüşlerinde sorun yaşamazsak ve sakatlık problemi yaşamazsak aralık ayına lider gireceğimizi düşünüyorum.
  • 4233
    1- şu bir gerçek ki iyi motive olmuşlar. sahada öyle eveleyen, geveleyen, kaytaran, idare edeyim diyen oyuncu pek yok. bu şartlar ve yaşadıkları baskı ile de ilişkili elbet ancak oyuncular santra ile beraber "biz maçı istiyoruz" mesajını net şekilde rakibe veriyorlar.

    2-yukarıdaki nedenle maç başlangıç stratejileri amiyane tabiri ile "rakibin üzerine çökmek". bunu ligin başından beri yapıyorlar. santralar dikine yapılıyor, tüm oyuncular ilk dakikalarda yüksek eforla rakip sahaya yığılıyorlar. genellikle de bu bilindik yanal taktiği meyvesini veriyor:

    1. hafta gazişehir maçı 6' moses,
    3. hafta trabzon maçı 17' rodrigues
    5. hafta ankaragücü maçı 20' zanka
    9. hafta konya maçı 11' rodrigues
    11. hafta kasımpaşa maçı 6' muriqi
    14. hafta gençlerbirliği 23' muriqi
    16. hafta beşiktaş 23' kruse
    17.hafta rize 13' deniz
    20 hafta trabzon 1' kruse

    bu periotta 2-3'ü bulurlarsa rakibin gardı düşüyor ve maçı koparıyorlar. çünkü bu yüksek eforlu oyundan sonra kontrol oyununa geçiyorlar. ancak bu baskıdan tek gol çıkarırlarsa savunmaları fecaat olduğundan bir şekilde rakibe yakalanabiliyorlar.

    3- fiziksel oyuna yatkınlıkları kazanç oluyor. ne kadar teknik özellikleri sınırlı olsa da dirar, isla, jailson, tolga, vedat gibi oyuncularla dirençli bir oyun oynayabiliyorlar. zaten bu tür oyunların olmazsa olmazı gustavo gibi bir oyuncuyu da bu nedenle ısrarla istediler. bu oyuncularla eforlu oyunlar oynayabiliyorlar. vedat'ın indirdiği uzun topları ya da dönen topları toplayabiliyorlar. bu sayede kruse ve garry orada skor yaratabiliyorlar. zaten yanal taktiği bilindiği üzere ileri atıp, orada baskıyla dönen ya da kayıp topları almak, bu sağlanamazsa yugoslav faulleri ile rakibi durdurmak üzerine kurulu.

    4- yukarıdaki oyun şablonu ister istemez faullü bir oyun ve yüksek kart ihtimali demek. ancak bu durum fb'li oyuncular için özellikle kadıköy'de, hakem yönetimleri sayesinde çok sorun olmuyor. kendilerinin diğer bir artısı da futbol takımı kadar hakemler, federasyon ve bazı kesimlerin de bu sene fb'yi şampiyon olmak konusunda fazla motive olmuş olmaları.
  • 4888
    süper lig 2020-2021 sezonu'nda attıkları goller;

    1- 11 eylül 2020 çaykur rizespor fenerbahçe maçı: 1 duran top, 1 penaltı
    2- 3 ekim 2020 fenerbahçe fatih karagümrük maçı: 1 duran top, 1 yan top
    3- 18 ekim 2020 göztepe fenerbahçe maçı: 1 duran top, 1 yan top, 1 penaltı
    4- 25 ekim 2020 fenerbahçe trabzonspor maçı: 2 duran top, 1 akan oyunda ortadan hücum
    5- 2 kasım 2020 antalyaspor fenerbahçe maçı: 1 yan top (yerden orta), 1 penaltı
    6- 21 kasım 2020 gençlerbirliği fenerbahçe maçı: 1 uzaktan şut (yine kanattan gelmişler), 1 penaltı, 1 duran top, 1 yan top devamında dar açıdan bire bir, 1 çaprazdan vuruş (yine kenardan delmişler)
    7- 29 kasım 2020 fenerbahçe beşiktaş maçı: 1 duran top, 1 yan top, 1 penaltı

    adamlar 10 haftada toplam 20 gol atmışlar; bunların 5'i penaltı, 7'si duran top (1'i hariç hepsi korner), 4'ü yan top, 3'ü ise yan top olmasa da rakibi kenardan deldikleri goller. kazandıkları penaltıların da 3'ünü kenar ortalardan (2 x rizespor (biri kaçtı) ve göztepe), 2'sini ceza sahasının köşelerinden, orta yapma bölgesinden (antalyaspor) kazanmışlar. beşiktaş maçı'nda kazandıkları penaltıda bile pozisyonu kanattan üretmişler.

    7 kasım 2020 fenerbahçe konyaspor maçı'ndaki sayılmayan golleri bile kanat organizasyonu sonucu yerden ortayla gelmiş.

    kısacası baktığımızda belli ezberlere bağlı, çok yönlü olmayan bir takım hüviyetinde fenerbahçe. ortadan hücumlarla 10 haftada sadece 1 gol atmış olmaları da bunu kanıtlar nitelikte. bence erol bulut bu problemi çözmek yerine iyi yaptıkları şeylere ağırlık verecektir. ama bu kadar eksik bir oyun anlayışıyla erol bulut'un ve oyuncularının işi çok zor.
  • 4333
    rekabet her zaman yararlıdır doğru fakat elin oğlu rakibe bakmayıp yıllarca ligi sürüklese edebiliyor. (bkz: bayern münih)(bkz: juventus)

    bu yüzden bu şike geçmişi olan takımı asla rakip olarak karşımda bile istemiyorum. allah düşmanın bile şereflisini versin.

    bakın alanya, sivas falan da ligin kalitesini yükseltebiliyor. o yüzden hiç gerek yok bunları ayağa kaldırmaya vs. beter olsunlar!
  • 5351
    türkiye'nin en sorunlu ve en şımarık kulübüdür.

    bakın bu takım 2011 yılında şike yaptı. şikeden dolayı başkanları hapse girdi, avrupa'dan men cezası aldılar falan da filan. normalde küme düşürülmeleri gerekirken, "şike yapıldı ama sahaya yansımadı." "şike yapıldı ama deliller hukuka aykırı toplandı" gibi saçma sapan savunmalarla küme düşürülmediler. bir gecede 58.maddeyi değiştirdiler. bununla da yetinmeyip sırf galatasaray ile olan rekabetlerinde geri kalmamaları için play-off denen saçma sapan bir şey çıkardılar. o yıl yapıldı ve kaldırıldı.

    12 mayıs 2013 fenerbahçe galatasaray maçında taraftarları alenen ırkçılık yaptı. ırkçılıkları cezasız kaldı ve bir basın toplantısında da "sindirim sıkıntısı çektiğim için meyve ile dolaşıyorum" diyerek türk milletini aptal yerine koydular.
    https://gss.gs/T87.png
    https://gss.gs/kiA.jpg
    https://gss.gs/gxo.jpg

    15 nisan 2012 fenerbahçe trabzonspor maçında emre belözoğlu, zokora'ya ırkçı söylemlerde bulunmuştu. normalde en az 8-9 maç ceza alması gereken oyuncuya, disiplin kurulu sadece 2 maç ceza vermişti. trabzonspor'un yaptığı itirazdan sonra da, tahkim kurulu bu cezayı zahmet edip 3 maça çıkarmıştı!

    fenerbahçe'nin eski 2. başkanı, şimdinin tff başkanı nihat özdemir bir yayında "limit konusunda kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. " demişti. 2020-2021 sezonu için açıklanan limitlere fenerbahçe uymadı ve alay eder gibi de 18-19 tane transfer yaptılar. nasıl çözüldü, ne yaptılar gibi sorular havada kaldı ve fenerbahçe yine istediği gibi at koşturmaya devam etti. bu süreçte kimsenin gözünün yaşına bakmayacak olan nihat özdemir, o çok sevdiği fenerbahçesini tabi ki de cezasız bıraktı.

    şimdi de 1959 öncesi şampiyonlukların sayılmasını istiyorlar.

    yemin ederim fıkra gibi ya. şike yapıyorlar ceza almıyorlar, dünyaca lanetlenen ırkçılığı 2 kez yapıyorlar ceza almıyorlar, ülkedeki adaleti tanımıyorlar ama ceza almıyorlar...

    yeter ulan bıktım bunların şımarıklıklarından. düşünün ya, sadece son 10 yılda her türlü hukuksuzluğu yapmalarına rağmen ceza almıyorlar. normalde utançlarından süt dökmüş kediye dönmeleri gerekirken, halen daha üste çıkacak yüzü bulabiliyorlar. normal bir ülke olsaydık, şu anda fenerbahçenin esamesi bile okunmazdı. biz ise normal bir ülke olmadığımız için fenerbahçe el üstünde tutuluyor ve ailenin şımarık evladı gibi her istediği yapılıyor. bu yüzden fenerbahçe'yi bir partiye, taraftarını da malum kitleye benzetiyorum. neyse, şimdilik entry bu kadar...
  • 4125
    3 kasım 2019 kayserispor fenerbahçe maçı ile fabrika ayarlarına geri dönmüştür.

    2019-2020 sezonu başı iyi olmasalar da bazı maçlarda skora gidebilmeleri bence göz boyuyordu. arenadaki galatasaray maçında gerekeni yapamadığımız için iyice gaza geldiler. benim izlenimlerim gerçekten kötü oldukları yönünde idi. nitekim nihayet doğruları yapabilen bir takım karşısında çaresiz kalarak, 18. sırada bulunan ve 9 haftada henüz galibiyeti olmayan kayseri'ye yenildiler.

    garry kötü oynuyor. aynı zamanda doğru kullanamıyorlar. vedat iyi top saklayıp savaşsa da, sıkı bir stopere karşı ezilebiliyor ve topu kullanacağı pas kanalları tıkandığında vasat bir futbolcuya dönüyor. stoper hattı zaten içler acısı. kaleci çaylak. kanatlar bir var, bir yok yani istikrarsız. oyunu emr* b***** yönetiyor. geri koşamayan, asabi, sürekli takımı fırçalayan şahıs. oyundan çıkarıldığında yerine konulan adam tol** c*****. (kulübümüzün adını anmayan adamın adını böyle yazabiliyorum) bunu oyuna süren taktik deha da ersun yanal. *

    aslında çok uzatmadan, kulübü yöneten de a** k** ne bekleniyor ki? 2018-2019 sezonundaki gibi ufak ufak dibi boylamaları dileğiyle.
  • 4945
    2020-2021 sezonunda iki ayrı takım çıkarabilecek ve bu iki takım da süper ligde mücadele edebilecek şekilde bir kadro yapılanmasına gitmiş bir takım. geniş bir kadroları mevcut.

    lâkin hesap edemedikleri şey, bu iki ayrı takımı tüm kombinasyonları deneyerek de oluştursan sıralamadaki yerleri 3-8 arasıdır.

    örnek verecek olursam tisserand, lemos, sadık ,serdar cemaat olsa marcao imam olur.

    demek istediğim takımların bir iskeleti olur ve bu iskelet ne kadar güçlü ise o kadar yol alırsınız. tek imam(luiz gustavo) ve bir müezzinle (ozan tufan) bu uzun maratonu götüremezsiniz. cuması var, vakit namazı var, kandili var, teravihi var...
  • 5200
    bazen ben de fm'de transfer dönemi gelince hızımı alamayıp adını bildiğim 30 yaş üstü topçuları, büyük takımların sulandığı adamları, bonservissiz topçuları falan ne bulursam almak istiyorum, alıyorum da. sonra bir bakıyorum yabancı kontenjanı dolmuş, çoğu mevkinin yedeği yok, bazı mevkilerde pide bekleyen ramazan kuyruğu...

    bu sefer başlıyorum dolduramadığım mevkileri ihtiyaç fazlası veren mevkilerin oyuncularından tamamlamaya. asıl mevkisiyle oynayınca 4 yıldız potansiyelli oyuncu bu sefer 2 yıldızlık oynamaya başlıyor. haliyle oyuncu mutsuz oluyor, takım huzursuz, oynamayanlar huysuz... kabak aşısı yapılmış karpuz tadında bir kadro planlaması yaptığımı farketmem uzun sürmüyor tabi. oyunda ne tat kalıyor, ne tuz... zaten bir süre sonra "kaydetmeden çık" seçeneğine tıklayıp sil baştan beyaz sayfa.... dert mert kalmıyor yeminle.

    işte ali koç ile tam olarak burada ayrılıyoruz. onun kaydetmeden çık tuşu yok!
  • 6677
    yıllardır gerek sosyal medyada, gerek ana akım medyada türk futbolunun en büyük camiası olduğu dillendirilip durmuştur.
    özellikle futbol eskileri, medya patronları ve türkiye yönetiminde söz sahibi olmuş siyasiler sayesinde bu söylem uzunca bir süre dillerden düşmemiştir.
    hatta avrupa'dan 2 kupa getirmiş bir futbol takımının* taraftarı olarak, ben bile neredeyse buna inanacaktım.
    bana göre bir futbol takımını büyük yapan yegane unsur; kazandığı kupa ve başarılardır.
    futbolseverlere sorulduğunda ise genelde büyük bir çoğunluğu avrupa'nın en büyük takımının real madrid olduğunu söyler.
    nedeni ise avrupa kupalarındaki başarıları ve yerel ligindeki elde ettiği kupalardır.
    ama ne hikmetse konu fb olduğunda, islam çupi'nin ''fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür. onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz.” sözünü argüman olarak sunarak aradan sıyrılırlar.
    her neyse, biz bu argümana aldırış etmeden futbol takımlarının büyüklüğünü tescillendiren kupa sayılarına karşılaştırmalı olarak bir bakalım.

    fenerbahçe:
    19x türkiye lig şampiyonluğu
    6x türkiye kupası şampiyonluğu
    9x türkiye süper kupa şampiyonluğu
    toplam kupa sayısı - 34

    galatasaray:
    1x uefa süper kupa şampiyonluğu
    1x uefa kupa şampiyonluğu
    22x türkiye şampiyonluğu
    18x türkiye kupa şampiyonluğu
    16x türkiye süper kupa şampiyonluğu
    toplam kupa sayısı - 58

    beşiktaş:
    16x türkiye şampiyonluğu
    10x türkiye kupa şampiyonluğu
    9x türkiye süper kupa şampiyonluğu
    toplam kupa sayısı - 35

    çoğu yazarların hakim olacağı ve modern döneme yakın olan son 40 yıllık istatistikleri de paylaşayım.
    (1983 sezonundan sonrası dikkate alındı)

    fenerbahçe:
    9x türkiye şampiyonluğu
    2x türkiye kupa şampiyonluğu
    6x türkiye süper kupa şampiyonluğu
    toplam kupa sayısı - 17

    galatasaray:
    1x uefa süper kupası şampiyonluğu
    1x uefa kupası şampiyonluğu
    16x türkiye şampiyonluğu
    11x türkiye kupa şampiyonluğu
    12x türkiye süper kupa şampiyonluğu
    toplam kupa sayısı - 41

    beşiktaş:
    10x türkiye şampiyonluğu
    9x türkiye kupa şampiyonluğu
    7x türkiye süper kupa şampiyonluğu
    toplam kupa sayısı - 26

    evet bazı söylemlerin ve zorlamaların boşa çıktığı görülmüştür sanırım.
    son olarak, artık fb camiasının son 15 yıllık süreçte 3. büyüklüğe düştüğünü kabul etmesi gerektiğini düşünüyorum.
  • 6066
    puan durumunu incelerken fark ettim. bu sezon ligde 2 deplasmana gitmişler. biri rakibin erken kirmizi kart gördüğü deplasman(?) kasimpaşa diğeri zaten yenildikleri konyaspor. bugün beşiktaş maçına çıkacaklar mesela. o bile istanbul içinde. kendileri açısından bu çok iyi fikstürde bile bizimle ancak puan puana olabiliyorlar. bir de bizim fiksture bak, her hafta lig lideri ile oyna, 5 tane deplasman oyna. velhasıl kelam fenerbahce'yi deplasman turunda da bir görmek lazım iyi degerlendirebilmek icin.
  • 3133
    rakip takımı gömmeyi sevmeyen birisi olarak gördüğüm kadarıyla sözlüğümüzde yaptığı her hamle geçmişe bakılmadan övülen takım.
    altınordu'dan barış ve berke'yi alınca bazı yazarlarımızca hemen önümüzdeki sezonlara ambargo koyacağı beklentisi oluşturulmaya başlanmış. arkadaşlar her kulübün olumlu veya olumsuz bazı gelenekleri vardır. fenerbahçe'nin nasıl ki bir derbi kazanma geleneği varsa en az onun kadar baskın olan bir genç oyuncu köreltme geleneği var. son sezonlarda fener'in bu tarz hamlelerine, o hamlelerin basındaki yansımalarına ve sonuçta gerçekleşenlere bir bakın.
    bu adamlar salih'i aldıklarında artık 10 yıl en iyi orta sahaya sahip olacakları algısı oluşturuldu. bu adamlar ozan, volkan şen aldıklarında ikinci 11'leri ligde şampiyonluğa oynar algısı oluşturuldu. bu adamlar eljif elmas'ı aldılar geçen sezon dünya devlerinin elinden öyle bir oyuncu aldılar ki artık diğer takımlar düşünsün uleeyn algısı oluşturuldu.

    ya hu 2017-2018 sezonu hazırlık kampı için rvp için "fenerbahçe'ye kendini borçlu hissediyor, tam bir hırs küpü, bu sezonun en büyük transferi kendisi olacak, ekstra idmanlar yapıyor fizik olarak bomba gibi gelecek, futbolu çok özledi." algıları yapıldı bunları ne çabuk unuttuk gözünüzü seveyim.

    bu memlekette nasıl ki akşam oturup "memlekette neler olmuş bir bakayım" diyeceğiniz bir haber kanalı yoksa aynı şekilde düzgünce haber alacağınız bir spor kanalı da yok. artık şu maçlar başlamadan olanı biteni kendimiz görmeden ortalığı yangın yerine dönüştürmeyelim. biraz sakin... biraz sabır...
  • 4556
    "bize verilen limitler eldeki kadronun maaşlarını ödemeye yetmiyor" diye ağlayan takım. 7 tane "para eden" oyuncuyla yollarını ayırmış. yerine 10 tane "para eden" futbolcu transfer etmiş. açıklanan bonservis geliri yazı ile sıfır lira. buna rağmen çatır çatır lisans çıkartmış yeni sezon için.

    ancak ne hikmetse kamuoyu bu konuyu eşelemek yerine galatasaray'ın verdiği imza parasının menajerlik ücreti olup olmadığını tartışıyor...

    galatasaray'ın dahili bedhahları sağolsun...
  • 7297
    oynadıkları oyundan çok, rakiplerinin isteksizliğini anlayamıyorum.

    zaten burada veya diğer mecralarda anlatılmak istenen de budur.

    en basitinden galatasaray ve fenerle oynayan rize'yi düşünün. fenerbahçe karşısında pas yapmaktan bile aciz olan bu takım, galatasaray karşısında büyük bir hırsla önde pres yaparak tehlikeli ataklar buluyordu. teknik direktörleri fenerbahçe karşısında süt dökmüş kedi gibiyken, galatasaray karşısında aslan kesiliyordu.

    başakşehir'in de aşağı kalır bir yanı yoktu. bizimle oynadıkları maça ekstra motivasyonla çıkarlarken, fenerbahçe maçına minimum motivasyonla çıkıp fark yemişlerdi. teknik direktörleri bizim maçtan sonra atıp tutarken, fener maçından sonra fener'in ne kadar iyi olduğunu konuşuyordu.

    9. haftaya kadar namağlup gelen bir hatayspor vardı. 9 hafta boyunca dörtlü savunma dizilişiyle oynayan bu takım, fener karşısında her ne hikmetse üçlü defansa geçmiş ve elek olmuştu. hatayspor teknik direktörü de, fener'de uzun yollar forma giymiş volkan demirel'di. hatta maç öncesi fener atkısıyla tribünlerde dolaşmıştı!

    kasımpaşa maçlarına hiç girmiyorum çünkü sezonda oynadıkları 2 maçta 10 golleri garantidir.

    bunun dışında rakip kalecilerin performansları da çok ilginçtir. bizim maçlarda panter kesilenler, fener maçlarında şaban'a bağlıyor. hatay kalecisi erce en az 2 gol yedirmişti, pendik kalecisi erdem basit hatalardan 2 gol yedi...

    tüm bunların olmadığı durumlarda da devreye hakemler giriyor. ankaragücü maçında ev sahibi takımının son dakikadaki net penaltısı verilseydi, fener'in bu galibiyet serisi olmayacak ve 3. haftada puan kaybedeceklerdi. keza ilk haftadaki samsunspor maçında da son dakikada samsun lehine penaltı verilseydi, daha ilk haftadan puan kaybedeceklerdi.

    yani olay fener'in iyi oynaması falan değil arkadaşlar. evet, buldukları pozisyonları iyi değerlendiriyorlar ama bu genel olarak kendi başarılarından çok, rakiplerinin isteksizliği sayesinde oluyor. galatasaray'la oynarken ki motivasyonları %100 iken, fener maçlarında %10 ya vardır ya yoktur. halbuki bu seviyeyi %70 civarlarına çekseler bile puan alabilecek duruma gelirler de işte...

    neyse sözün özü,
    bu takımın iyi gözükmesinin en önemli sebebi, rakiplerinin ekstrem derecede isteksiz oynamasıdır.
  • 7329
    her maçı 5. viteste oynamaya çalıştığından dolayı patır patır sakatlıklar veren takım. demek ki antrenmanlarda da gereksiz yükleme yapıyorlar. biz ise manu’lu bayern’li fikstürde ligi vites düşürerek oynuyoruz ki sakatlık vermeyelim. ama taraftarımıza kalsa her maç paldır küldür saldırmalıyız. oyunculuk ve hocalık döneminde defalarca 3 kulvarda mücadele etmiş okan hoca süreci çok sağlıklı yönetiyor şu ana kadar.
  • 3978
    iki sene önce galatasaray futbol takımı ' nın sezona başlangıç haline benzetmekteyim. futbolcu kalitesi vs. olaylarına girmeyeceğim, malumunuz bireysel kabiliyetten ziyade önemli olan takım olabilmek ve birlikte açıkları kapatıp hareket etmektir. sözlük genelinin aksine kendimizi dev aynasında görüp onları küçümsemeyeceğim, zira bildiğim bir şey var ise adamların iyice dip yaptığı ve başka seçeneklerinin kalmadığıdır. hal böyle olunca daha tehlikeli olabilme durumları var.

    adamlar bilmem kaç yıl sonra liderlik koltuğuna oturunca şampiyon olmuş gibi seviniyor, biz ise kazandığımız kupanın sevincini yaşamadan farklı fantezilere dalıyoruz.

    işin özü adamların camiasında açlık, bizimkinde ise tokluk söz konusu. malum takımın oynadığı oyundan ziyade bizim oynamadığımız oyuna odaklanmamız gerekiyor. rakibi öyle güzel inceleyip açıklarını rahatlıkla söyleyebiliyoruz, ama aynısını bizim takıma yaptığımız zaman linç ediliyoruz.

    2019 / 2020 sezonunu ikinci olarak bitireceklerini düşündüğüm suyun karşı tarafının hiç hazzetmediğim camiasının futbol takımı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın