• 32
    2020-2021 sezonunda da yine boy göstermiş ortaklık. şu başlığı tekrar hareketlendirmek istedim.

    3 takımın yarışta bulunduğu 28. hafta itibariyle ısrarla bu iki camia sanki hiç rakip değillermiş gibi sadece ve sadece galatasaray'a karşı savaş açmış durumdalar. genellikle bu kardeşlerden bir tanesi hatta çoğu zaman ikisi de özellikle son yıllarda yarışta olmadığı için alışkanlık herhalde bu sene de böyle takılıyorlar. her iki camiada da çünkü biz şampiyon olamazsak aman galatasaray olmasın da kim olursa olsun düşüncesi hakim.

    yeniyorlar, yeniliyorlar hakem hatalarıyla bariz destekleniyorlar aynı şekilde biz ise sene başından beri planlı ve sistematik olarak doğranıyoruz ama hala her fırsatta bize laf yetiştirme, ötekileştirme çabasındalar.

    şike kardeşliğinden sonra daha bir yakınlaşmışlardı ve elbette birbirlerine bağlanmaları için bir sebepleri de var ama bu sezon ki kadar düşmanca tutumlarını çok nadir hatırlıyorum 36 yaşında ve kendimi bildim bileli galatasaray maçlarını takip eden biri olarak.

    sezonun daha ilk maçında belli etmişti aslında her şey, rize'de fenerbahçe lehine verilen o saçma penaltı ile. sonrasında düzenli olarak yapılan yarışta tutmalar, limit muhabbetleri hele ki bir fenerbahçe başakşehir maçı oynandı ki, tam bir kara gece. bekledim o gece bir yazı ama beşiktaş yine kafasını kuma gömmüştü. sonra destek rüzgarı garip bir şekilde bu sefer beşiktaş'ı da önüne koydu, dirsekler, sert oyunlar, taçtan goller, sürekli konuşan hocaları vs derken yine fenerbahçe'den ne bir sitem ne bir yazı geldi. sanki bu iki kardeş gizlice bir araya gelmiş aman bu sene galatasaray'ı şampiyon yapmayalım, sen ya da ben olalım hiç fark etmez demişler gibi.

    bizim tarafımızda ise hepimizin malumu kolay kartlar, emsal cezalar, rakibe verilip bize verilmeyen o sert müdahaleler, hatta pandemi döneminde seyircili oynayıp da yemediğimiz hakaretin kalmadığı tüm türkiye önünde cereyan eden bir derbi maçı var ki neredeyse bize yapılanlardan dolayı özür dilememiz gerekiyor gibi bir hava oluşturdular. yavuz hırsız ev sahibini bastırdı. isyan ettik yapılanlardan dolayı hop sivas'a bir açıklama yaptırdılar. tertemiz bir 3 puan aldık hop kasımpaşa'ya bir açıklama yaptırdılar. birinin zaten dilinde hep şeref hep hakkı...

    en son yine dün gece net bir skorla galibiyet aldıkları bir deplasman maçından sonra yine bize sataştı bir tanesi. (bkz: 8 mart 2021 konyaspor fenerbahçe maçı) marcao'nun dokunulmazlığı mı varmış? halbuki ligi takip eden kime sorsan aynı cümleyi beşiktaş'ın sağ beki roiser için kullanır. tek bir açıklama duymadık ama bununla alakalı fenerbahçe'den. toparlarsam herkes her şeyin farkında, bu çırpınışların, bu manipülasyonların.

    bize de yakışan her zaman ki gibi bu oyunu bozmak. ilahi adalete güveniyorum.

    not: bu yazdıklarımı son haftalarda oynadığımız kötü oyundan bağımsız olarak yazdım çünkü biz ne oynuyoruz ki düşüncesi çoğumuzda tüm bu yazdıklarımdan daha ağır basıyor. oynadığımız oyunun son virajda daha dominant olacağına da yürekten inanıyorum.
  • 18
    --- alıntı ---

    beşiktaş - fenerbahçe yakınlaşması hakkında:

    -türkiye'de temel kutuplaşma galatasaray'la fenerbahçe arasındadır 1911'den bu yana.
    -beşiktaş bu rekabete 1924'te katıldı. ama beşiktaş'ın üçüncü büyük olarak ortaya çıkması 1930'ların sonuyla 1940'lara tarihlenir.
    -bu iki kulüp tarihleri boyunca zaman ve zemin uygun olduğunda ortak hareket ettiler galatasaray'a karşı. 1940'larda, 1951'de.
    -1951'de sadece galatasaray şampiyon olmasın diye fenerbahçe beşiktaş'a karşı iki tane lisanssız futbolcu oynattı ve hükmen mağlup oldu.bu, 1943'ta yine galatasaray şampiyon olmasın diye fenerbahçe karşısına genç takımla çıkan beşiktaş'ın yaptığı jeste bir karşılıktı.
    -benzer şey galatasaray'la beşiktaş'ın şampiyonluk için yarıştığı 1986'da da yaşandı. fatura daha sonra 3 fenerbahçeli futbolcuya kesildi.
    -galatasaray ise fenerbahçe - beşiktaş ve trabzonspor - fenerbahçe rekabetinde hiç taraf tutmadı. her takıma karşı çıkıp futbolunu oynadı.

    --- alıntı ---

    melih şabanoğlu*
  • 9
    temeli te 96-2000 arasına dayanan kutsal ittifak. galatasaray'ın avrupa maçları sebebiyle lig maçlarının ertelenmemesi için canlarını dişlerine takarak çalışmışlardır.

    2001-2002 sezonunda bursa'dan 5 yediğimiz maçı cuma günü oynamıştık hatırlarsanız. salı günü şampiyonlar ligi maçı yapıp, cuma günü lig maçı oynayan bir takım gördünüz mü hayatınızda?

    ayrıca ikisi de aynı familyadandır. angry birds'dür.
  • 36
    bunların kendilerini sürekli en başarılı, en büyük, en onurlu, en ahlaklı, en iyi, en cumhuriyetci, en atatürkçü, en milliyetçi, en devletçi diye tanımlamaları aklıma aziz nesin'in soyadıni alma hikayesini getirir hep.

    --- alıntı ---
    nesin soyadının sırrı
    “1934 yılında soyadı kanunu çıktı. herkes kendisine soyadını kendisi seçtiği için, insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. dünyanın en cimrileri ‘eli açık’, dünyanın en korkakları ‘yürekli’, dünyanın en tembelleri ‘çalışkan’ gibi soyadları aldılar. her türlü yağmada hep sona kaldığım için, güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime ‘nesin’ soyadını aldım. herkes ‘nesin’ diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.”

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın