içimden bir ses hamzaoğlu takımın başına geçerse melo hamzaoğlu ile sorun yaşayacak ve sonra da hoca olarak kaale almaycak sallamayacak diyor.
7902
şut vurmasın mümkünse. taca gidiyor neredeyse hepsi.
7903
genellikle takım kontra-atak yemesin diye şut atıp topu auta gönderen oyuncu. bundan ayrı olarak son iki üç haftadır bildiğimiz melo yok sahada. driblinglerden sonra hep topu kaybediyor şuan.
7904
galatasaray'ın bel kemiğidir. tek başına takımı sırtlıyor ama değerini bilen, gören, anlayan yok.
7905
ertem şener'in biraz önce "iki galatasaraylı futbolcuyla kahve içtiğini melo'dan nefret ettiklerini söylediklerini" açıkladığı futbolcu. söylemek istemiyormuş da sonunda söylemişmiş. sinan engin'in 250151. kez melo'ya yüklenmesinden sonra bunu açıkladı.
olabilir. melo'nun hareketleri takım arkadaşlarına itici de geliyor olabilir. o zaman bi zahmet götlerini kaldıracaklar, futbollarıyla melo'yu taça çıkaracaklar. oturdukları yerden ertem şener gibi ne olduğu belli adamlarla kulübün dedikodusunu yapmayacaklar.
artık yaşı geçiyor ve hızını kaybediyor. geldiği ilk sene sahipsiz toplara ok gibi fırlarken şimdi biraz ağır kalıyor. aynı durum top taşıma performansında da öyle. keza rakibi kovalarkende öyle. normaldir, 3 sezon dolu dolu katkı verdi, 4. sezonda da az çok vermeye devam ediyor. 31 yaşını bitirecek bir önliberodan daha fazlasını bekleyemezsiniz. artık yavaş yavaş kendisini stoper bölgesine hazırlarsa 2-3 sene daha verim alırız, aksi takdirde formu maalesef kendisininde elinde olmayan sebeplerle günden güne düşecektir.
7908
antep maçında 3 tane çok kritik top kaybı yaptı. çok önemli toplar çaldı ama formu düşük hala.
7909
yaşlandı artık. 4 senedir bizimle. kolay iş değil. ilk senesindeki tempoyu beklemek hata olur. seneye daha da yavaşlayacaktır. yanında genç ve basan biri olsa yine de iyi katkı verir. yanında oynayan selçuk'da eski temposunda değil. o sebeple kendisinden çok büyük şeyler beklememek lazım.
7910
son 3 maçtır çok kötü oynamakta. hamza hamzaoğlu'yla tekrar yükselişe gider umarım.
7911
önceki dönemlerde takım ne kadar kötü olursa olsun melo belli bir standardın altına düşmüyordu ama bu sezon özellikle son maçlarda, takıma uyum sağlamaya başladı. şu hali bile takımın en iyilerinden. açıkçası dinlenmeye ihtiyacı var, 1-2 maç özellikle içerdeki maçlarda dinlendirilebilir. keza aynı sorun muslera'da da var.
7912
içerde oynadığımız maçları bile zor kazanıyoruz. melo gibi wes gibi muslera gibi oyuncularıda dinlendirirsek büyük hata olur. melo'nun performansını takıma bakarsak çok kötü bulmuyorum. daha kötüleride var. bu takımı melo ateşliyor. o olmazsa orta saha galatasaray'a xl geliyor. performansını arttıracaktır.
7913
şu haliyle bile takımdaki birçok oyuncudan kat ve kat daha iyi olan oyuncumuzdur.
7914
şu halinde ne olduğunu anlayamadığım futbolcumuz. taş gibi oynamaktadır.
7915
29 kasım 2014 gaziantepspor galatasaray maçında selçuk sarı kart gördükten sonra üstünü daha çok yük binen oyuncumuz. açıkçası ben beğendim. eski formunu yakalayabilmesi için takım arkadaşlarının da biraz kıpırdanması lazım. bu adamın elinde sihirli değnek yok. en büyük özelliği her maçı kazanmak için sahaya çıkan ve kötü de oynasa ruhsuz oynamayan bir futbolcu olması. dünkü maçta da yine öyleydi ve kötü de oynamadı bence. takımda tarık, chedjou ve sneijder'le birlikte en arzulu oynayan isimlerdendi.
adam #allahaemanet tagıyla iyi geceler diliyor. biz adamı ülkeden kovmaya çalışıyoruz. çubuklu tosun gibi ana-avrat sövse, baş tacı edeceğiz herhalde. bizden kastım ülke adına konuşanlar. gerçek bizin sesi mi çıkıyor ki?
7918
hücumda risk aldığı için top kayıpları yapan aslan parçamız.
7919
benim de kaç gündür aklımda olan bir şeydi ama öncesinde bu konuya değinilmiş. inisiyatif almak ve takımı ileri taşımak için çok top kaybı yapıyor. tabi ki bunu iyi niyetine ve randımanı pek de yüksek olmayan hücum hattımıza veriyorum ama görsel ve istatistiksel açıdan bizlere olumsuz yansıyor. bunun dışında hiçbir eksiğini göremiyorum. her zamanki gibi gayet dişli ve diri.
7920
oyununu falan geçtim, bu adam her hafta fenerbahçe'nin maçlarını izliyor, hakem hataları sonrası falan bunla ilgili tweet atıyor. şu olay bile özel, şu olay bile sevilmesi için bir sebep. işine, galatasaraya, bize verdiği önemi, değeri gösteriyor, acaba kaç oyuncumuz ligdeki rakiplerimizin maçını izliyor, zaman ayırıyor merak ediyorum. yürüyedur melo, cidden formamızı giyen en özel adamlardan birisisin.
7921
yanında furkan gibi box to box oynayabilen bir yeteneğe ihtiyacı vardır. ama korkak teknik adamlarla işimiz çok zor.
7922
ben de elimde kürek yaşlandı yeaaa diyecek arkadaşları bekliyordum.
öncelikle ezbere konuşma şenliklerimize hoşgeldiniz. sağ tarafta yabancı hakkını kaleciden yana kullanmamak lazım panayırımız sol tarafta ise wesley sneijder iki forvetle oynayamaz reyonumuz bulunmaktadır.
e be kardeşim takımda hareketli, boşa kaçan orta sahalar hücum oyuncuları mı var? azıcık dikkat ya. abi adam topu aldığında mutlaka ama mutlaka etrafındaki galatasaraylı sayısının en az 2 katı kadar rakip takımdan oyuncu oluyor. selçuk hamit falan çok statik oynuyor. boşa kaçan yok. herkes olduğu yerde bekliyor. özellikle orta saha ile bizim defans arasında topu aldığında sneijder de yakında olmadığından boşa çıkan - pas almaya gelen kimse olmuyor.
boşta adam var da melo mu atmıyor? pas atmak yerine bencilce çalım mı deniyor? yahu adam topu alıyor kimse pasa geçmiyor. 1. adamı çalımlıyor hala kimse yok, 2.yi çalımlıyor hala kimse yok... doğal olarak bir yerde kaptırıyor. çok dikkatli ve özellikle izliyorum sıkıntının melo ile hiçbir alakası yok.
bak kardeşim beklerimiz kötü. itirazı olan var mı? her maç defalarca beklerimiz açık veriyor/kademe hatası yapıyor/geri dönmüyor. itirazı olan var mı? melo sürekli sağ bek sol bek desteğe gidiyor. selçuk ve hamit çok statik oynuyor. itirazı olan var mı? bu adam resmen orta sahanın yükünü bu sezon çoğu maçta tek başına çekmeye çalışıyor. itirazı olan var mı? öncelikle her duran topta ama her duran topta ceza sahasına gelip topu karşılamaya çalışıyor. %90 da başarılı oluyor genelde melo savuşturuyor duran topları. %90 melo'nun topu taşımasıyla top taşıyarak hücuma gidiyoruz. bu adam duran topu karşıladıktan sonra da topu alıp sürerek ilerlemek zorunda çünkü ne selçuk ne hamit ne de defanstan başka biri bu işi yapamıyor. gelen adamı karşılıyor, savunmayı 5'liyor, top taşıyor, top kapıyor, pas alışverişlerinde hep var. ulan bu kadar görev yüklersen adama ne yapmasını bekliyorsun? bir de bu adam orta saha oyuncusu yani. tek başına orta saha yükü çekebilen kaç orta saha oyuncusu var?
ya galatasaray sözlük'te bile melo hakkında şunları detaylı bir şekilde yazmak zorunda bırakıyorsunuz ya ne diyeyim? takım berbat oynuyor. şurada isyan eden uğraşan 2-3 adam var onları da yiyip bitirmeyin.
7923
kendisi yaşlandı ama takımda hala en çabuk hızlanan, ikili mücadelelerde ayakta kalan, maçın sonunda eli belinde dolaşmayan nadir futbolcularımızdan. yani sadece dört yıl yaşlandı. dört yıl önceye göre hepimiz dört yıl yaşlandık. eleştirilecek bir durum söz konusu değil.
not: ilk senesi bitip ikinci senesi için alalım-almayalım tartışması yapılırken de buna benzer muhabbetler vardı diye hatırlıyorum. geçen yıla göre yaşlandı, o yüzden geçen yılki gibi oynayamaz v.b. yanılıyorsam, düzeltirseniz severim.
7924
bir hagi, bir tafo, bir popescu olmasi icin tek yapmasi gereken şey emekli olmak. galatasaray taraftarinin kalbinde arkayı dörtleyecek olan özel insan.
7925
bu takımda terim, mancini ve prandelli'yi gördü. hepsinde de iyi oynadı bu adam. sorunlu bir adam denilirken hiçbiri melo'nun arkasından kötü konuşmadı. en son prandelli gitmiş ama hala açıklama yapıyor: "prandelli çok iyi bir hocaydı, keşke kendisine zaman verilseydi" diyor. bir tane yönetici, futbolcu, taraftar böyle demezken bu adam söylüyor. bir de popülist derler bu adama. ama taraftarın hissettiklerinin aksine konuşmuş. ancak karakterli bir adam bunları söyler. çünkü hocasının görevine son verilmesinde futbolcuların sorumluluğu da muhakkak vardır.
benim en sevdiğim futbolcu melo. ara sıra sneijder de geliyor ama bu durum değişmez. futbolla ilgilenmeyen annem 'melo' diye sesleniyor bana. telefonunun rehberinde de oğlum değil melo yazıyor. çünkü ara sıra neşem yerindeyse 'meloooo' diye bağırıyorum. işin ilginç tarafı melo gibi insanlarla günlük hayatta anlaşma olasılığımın sıfır olması. ben melo'yu uzaktan çok seviyorum.