resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Fluminense
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 4402
    zamanında fenerbahce'nin appiah ile yaptığını şimdi sen melo ile yapıyorsun. son 12 derbi maçı istatistiklerine bir bak. yetmemiş, kadıköy'de şampiyonluk kupası almışsın bir de.

    nasıl ki galatasaray futbol takımının saha içi lideri selçuk inan, gençlik iksiri semih kaya, golcüsü burak yılmaz, beyni sneijder, korku unsuru drogba ise, sertlik unsuru melo'dur.

    şimdi melo'ya bok atanlara bir bak. rıdvan, sergen, serhat, x, y. sen de bok at. çok biliyorsun aq.

    melo=psikolojik üstünlük.

    özet: melo olmadan takım kurmayın.

    yapmayın.
  • 4405
    ne olursa olsun takımda kalması gereken futbolcu sen orta sahanda selçuk ve sneijder gibi hucumü daha çok düşünen baskı yiyen hatta rakip orta saha tarafından sert müdahale ile bastırılmak istenecek iki yıldızla oynuyorsan onları koruyacak sertliğe sertlikle cevap verecek bir oyuncuya ihtiyacın olacaktır şu an dünya futbolunda bunu yapan oyuncu sayısı azlığını düşünerek melo oynayabildiği sürece takımda kalmalıdır.ancak işler kötü gider ve meloyu göndermek gibi düşüncen varsa alabiliceğin tek oyuncu (bkz: gökhan inler). *
  • 4407
    ilk 18'de hatta tribünde bile olsa rakip oyuncuların takımdaki herhangi bir futbolcuyu ezmesine müsade etmeyecek kadar yürekli ve takımını/takım arkadaşlarını sahiplenmiş biridir. yokluğunda ortasahanın nasıl da kolay geçilebildiğini görmek için futbol profesörü olmaya gerek yok. formsuz hali bile gereklidir. lütfen sahiplenin artık şu takımın oyuncularını.
  • 4411
    melesef takım içinde alternatifi olmayan oyucumuz.

    işin ilginç yanı son on yılımızda da bu kalitede bir önliberomuz yoktu.

    bülent akın, ayhan, batista, volkan, cihan haspolatlı, conceicao, saidou, inamoto, linderoth, mehmet topal, barış özbek, mustafa sarp, lorik cana

    bu saydığım isimler suat kaya'dan sonra önlibero bölgesinde oynayan oyuncularımız. takdir edersiniz ki hemen hiçbiri melo kadar takımımıza katkı yapamadı. (ki bana göre içlerinde saidou, conceicao ve cana fena performans göstermemiştir.) melo'yu değerli kılan agresif ve sert oyun tarzının yanında top tekniğinin bir önliberoya göre üst seviyede olması ve çok iyi bir pasör olması.

    tamam yerine yaya toure, gökhan inler veya o ayarda bir oyuncu transfer edilecekse yollansın ama eğer yukarda sıraladığım tarzda oyuncular gelecekse aman diyeyim. aman...
  • 4413
    kendisinin bu kadar sahiplenilmesinin illaki belli başlı nedenleri var; hırsı, takımı sahiplenmesi, mücadelesi, sertliği, taraftarın kendisini çok sevmesi, pas oyununa yatkın bir ön libero olması vs.
    hep söylüyorum, bu adam bizim gattuso'muz gibi bir adam oldu artık. fransa ligindeki 8 ön liberodan kendisini ayıracak çok temel özellikleri var. kendisinden iyi çok oyuncu illaki var, ama işin biraz hamur kısmına bakmak lazım, uyuma bakmak lazım.

    tamam deli dolu, biz de çok kızıyoruz eyvallah. bu deli doluluğu bize pahalıya patlıyor ona da eyvallah ama adam bu. melo bu.
    yine tamam bu sene geçen yılki* formunda değil. ama bu yüzden kendisini eleştirmenin büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum, çünkü geçen yılki performansı olağanüstü, çok ekstraydı. adam ön libero, 12 gol attı lan? her sene bunu bekleyebileceğin bir adam var mı dünyada? kendisi hırsını, sertliğini, kesiciliğini ve en önemlisi selçuk'la uyumunu koruduğu müddetçe gerisi teferruatıdır işin, ekstrasıdır.

    bir başka faktör, geçen yıl takım* gerçekten çok iyiydi.
    bu sene hangi futboldan bahsediyoruz ki melo'yu hemen çarmıha geriyoruz, ona patlatıyoruz tüm faturayı? tıkır tıkır işleyen makinayı bir tek melo bozuyor gibi konuşanlar var.

    yani sırf adamın defanstan çıkardığı kafa topları bile, bu takım için o kadar büyük bir nimet ki.

    ben kendisine büyük bir haksızlık edildiğini düşünüyorum, takımda şuan onun görevini yapacak bir adam, onun en kötü halini ikame edecek bir adam yok. yekta'dan engin'den bu konuda umutluydum fakat, yekta kendisinin görevine soyunacak bir adam değil-miş, engin de geçen yılki formundan çok uzak.

    bence biz melo'nun kıymetini onu kaybedince anlayacağız.
    inşallah biz onun kıymetini biliriz,
    ya da inşallah ben son yazdığım şeyde haksız çıkarım.

    edit: niteliksiz enty düzenlemeleri.
  • 4417
    her şerde bir hayır vardır diye düşünmek gerek. geçen sene servet çetin kırmızı kart görüp çıktığında semih kaya'ya fırsat doğmuştu. bu sene felipe melo'nun 4 maçlık cezasında umarım yekta kendini toparlayarak takıma adapte olur ve orta sahada yerini alır. yoksa bu kadar yabancı oyuncuyla kadro kuramayacağız. eğer drogba'yı takıma adapte edeceksek bir yabancı yerine yerli sokup drogba'yı sahaya sürmeli o yüzden yerli oyuncuların fatih hocanın elini güçlendirmesi gerekiyor.

    ancak söylemeden edemeyeceğim federasyondaki çifte standard artık yeter dedirtiyor.
  • 4419
    bu günden itibaren sanal/reel her platformda bu adamın hakkını korumayan, arkasında durmayan harhangi bir galatasaraylı, kendisine galatasaraylı demesin.

    yaz sonu bu adamın opsiyonu uzatılıp, senelik 5 milyon eurodan 5 senelik sözleşme yapılmazsa da galatasaray yönetimine yazıklar olsun.

    resmen olmayan bir tükürük yüzünden adama 4 maç ceza verdiler.

    allah hepinizin belasını versin.
  • 4424
    malum tükürük konusunda maçın ağırlığını kaldıramadığı ve kendisini tutamayarak karşılık verdiği için asılan oyuncumuz.

    şimdi önce gözlerinizi kapatın.

    yok lan, kapatmayın gözünüzü falan. sonra entry'i okuyamazsınız.

    neyse, esprimizi yaptık. olaya girebiliriz.

    şimdi öncelikle dünya futbol tarihine "direğini siktiğimin stadı" olarak geçen maçta, evet 2011-12 normal sezonunda kadıköy'de oynanan ve 2-2 biten fenerbahçe galatasaray maçından bir pozisyonla yayınımızı açıyoruz.

    dakika 3, bilemedin 4. felipe melo orta sahada rakibine sert bir faul yapıyor. hakem daha düdüğünü çalmadan birden etrafına mehmet topuz, gökhan gönül, emre belözoğlu, cristian baroni dörtlüsü doluşuyor. bir anda tribünlerden ıslık sesleri yükseliyor, ama yapay ıslık. neyse, ortam o kadar gerilmişken, fenerbahçeli oyuncular melo'ya fiziksel temasta bulunurken melo kılını kımıldatmadan hakemle konuşup olay yerinden uzaklaşıyor.

    şimdi bildiğimiz melo ne yapardı normalde ? önce emre denen cücenin kafasına bir yumruk geçirip boyunu 1 metre dolaylarına indirirdi. sonra boyu zaten 1 metre dolaylarında olan gökhan gönül'le ikisini üst üste koyup halvete girerdi. ondan sonra bu ikiliyi baroni'nin götüne sokar, topuz'un da amına koyardı. yapmadığı şey değil, yapardı. ama yapmadı.

    yayınımıza başka bir maçla devam ediyor. dünya futbol tarihine "sahasında kupa kaldırdığımın çocukları" olarak geçen maçta bir pozisyonda ujfa yine aynı şekilde 4-5 fenerbahçelinin arasında kalıyor. takım kaptanına sakin olmasını söyleyen ve o 5 kişi arasından tek başına o ortama girip ujfa'yı çıkaran, onu yatıştıran kişi bizim manyak melo.

    normalde ne yapardı ? spartacus ile birlikte 2 kişi o 5-6 kişiyi döver, birlikte kırmızı kart görürlerdi. yapmayacağı şey değil, yapardı. ama yapmadı.

    yayınımızı bir başka fenerbahçe maçıyla sonlandırıyoruz.

    dünya futbol tarihine "ağızdan istem dışı çıkan sıvı" olarak geçen, meireles'in hakeme ibne dediği, yüzüne tükürdüğü 2-1'lik fenerbahçe maçı. meireles hakemle dalaşırken eboue meireles'i tutuyor. melo hemen eboue'yi bir kenara çekip "siktir et hakeme bulaşsın da atılsın maçtan" diyor.

    normalde ne yapardı ? hakemin yanına gidip ortalığı kızıştırır, diğer fenerbahçeli oyuncuları da oraya çekerdi. biriyle kavga edip kırmızı kart görürdü. yapmadığı şey değil, yapardı. ama yapmadı.

    bu melo, kendisinden beklediğimiz hareketleri olumlu olarak yapmayan melo. eğer bu adam sahadaki tüm hakemlere tek tek gidip tükürmedim diyorsa tükürmemiştir. bu kadar isyan ediyorsa suçsuzdur. çünkü daha önce yaptıkları bunun kanıtıdır.

    melo bu takımın önemli bir parçasıdır. yeri gelir sizle dalga geçer, sizle atışır ama mevzu başka biri oldu mu sizinle ölüme bile gelir. daha önce yapmadığı şey değil.

    melo bu takımın asi ruhudur. bir insan nasıl kalbe, beyne, ciğere, miğdeye falan ihtiyaç duyuyorsa bu ihtiyaç duyuğu şeylerin en başında da ruh gelir. o ruh melo'dur. melo'nun sahadaki anlamı psikolojik üstünlüktür. hem sahadaki sertlik olarak, hem mental olarak. ruh hastası olarak gösterilen bu adam aslında tam olarak aranan ruhtur, kandır.

    seni seviyoruz melo, bu sene de şampiyonluklar göreceğiz. senden tek isteğimiz beklentileri boşa çıkarma. 11-12 reloaded istiyoruz, bekliyoruz senden.

    yayında ve yapımda emeği geçen tüm arkadaşlarım adına, ben lionboy; hepinize iyi geceler dilerim sayın seyirciler.

    yarın kimselere randevu vermeyin.
  • 4425
    yarın galatasaray.org'da 'felipe melo ile kiralık sözleşmesindeki bonservis opsiyonu kullanılarak 3,5 yıllık anlaşmaya varılmıştır' diye bir ibare görsem 'didier drogba galatasaray'da' ibaresini gördüğüm kadar mutlu olurum. bu şerefsizler felipe melo'lu gs'dan korkuyorlar. allah belanızı geçen sene 34. haftada verdi, bu sefer o kadar uzatmayacak 32'de biter 33'te balayı yaparız..
App Store'dan indirin Google Play'den alın