27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçında gördüğü kırmızı kart ile kendisi üzerinden cepheleşme olayının başladığına şahit olmak gerçekten çok üzücü. inanılır gibi değil hatta. ortada bir pozisyon var, melo haklı veya haksız, tükürdü veya tükürmedi. ancak bir yanda sözleşmesi feshedilsin diyenler; diğer yanda fenerliler meireles'e sahip çıkardı; oyuncumuzu yedirmem diyenler. bir olayla ilgili yorum yaparken siyah ve beyazdan ibaret görüyoruz kişileri. "gri"miz yok. sadece olayı değerlendiremiyoruz.
ben tüm yaz melo'ya dilenilmesinden çok rahatsızdım. çünkü şu an melo'nun galatasaray forması giymesi bizden ziyade onun için nimet ve bu seneki performansına bakarsak hiç de bunun farkında gibi değil. ancak; bugünkü maçta kırmızı kart gördüğü pozisyon üzerinden kendisine vurmak biraz acımasızca. bununla birlikte bu olaya camia olarak takınacağımız tavır çok mühim.
1. bir insanın iftiraya uğrasa bile çocuklarının veya tanrının üzerine yemin etmesi bence çok gereksiz. "tükürmedim" demesi ona inanmamız için yeterli. en azından öyle olmalı. zira oğuzhan özyakup da çıkıp aynı yeminleri edip tükürdü dese iğrenç bir durumla karşı karşıya kalırız. ki bunun örneğini gördük.
*2. kırmızı kart pozisyonunuda kendisini kontrol etmesi gerektiğini söyleyenler var. katılıyorum. çok haklılar. yine ancak; ortada hiç bir sebep yokken necip'in kışkırtıcı hareketlerine, ibrahim toraman'ın 70 metre depar atıp olay yerine gelip bağırıp çağırmasına, diğer beşiktaşlı oyuncuların da ortalıkta sadece birilerini itmesine ve belli bir amaca yönelik davranışlarına rağmen kendisinin olayın dışında kalamamasına kızamam; hem de maçın o tansiyonuyla, o soğukta beyin o kadar az oksijenleniyorken. çünkü bu gözler ali sami yen'de hüseyin şimşir'lerin harry kewell'a yaptığı insanlık dışı atarlara kılını kıpırdatmayan adamları gördü parçalı formayla.
3. kendisini ezdirmemek adına dünyaları yıkarcasına ağlamak, basın açıklamaları yapmak vs. ise gerçekten uzak durulması gereken tavırlardır. çünkü bu tavırlar, galatasaray ile fenerbahçe arasındaki farkların en önemlilerindendir. engin baytar olayında yaptığımız gibi, saygınlığımızdan ödün vermemeliyiz. melo'yu kahraman ilan edip körlemesine savunmak da yanlıştır, onu günah keçisi ilan etmek de. bir şekilde kırmızı kart çıkmıştır, çok saçma olmadığı sürece melo gerekli cezayı çekecektir. gerekli itirazlar vs. resmi yollarla yapılır ancak kamuoyu önünde gerek kulübü gerek hakemlik mesleğini küçük düşürücü, onurunu ayaklar altına alıcı çıkışların bize hiç bir faydası olmayacağı unutulmamalıdır.
4. fatih terim'i ittirmesi hocaya yapılan bir saygısızlık olarak görülebilir ancak ben melo'da o kadar taşak olduğuna inanmıyorum. ha şayet hocaya karşı yapılmışsa o hareket, zaten sonuçlarına katlanacaktır.