1
ülkede federasyon başkanı olmak zor zanaattir. bir spor federasyonunu yönetmeye talip mi oldun ? aşman gereken birçok engel çıkar karşına.
ilk şart, siyasi otoriteden icazet almaktır. federasyonun adı, uluslararası alandaki şanı, sporcu sayısı ve popülaritesine göre onay makamları değişir. genel müdür, milletvekili, bakan, iktidar partisi yöneticileri ve daha üstü! bazen de adı geçen şahsiyetlerin en yakınları.
iki; siyaseten yol verildi ise, o branştaki kulüpleri hoş tutacaksın. örneğin halter. kulüplerin önemli bölümü yanındaysa bazen siyaset eşiğini aşabilir, tepki alsan da başkan seçilebilirsin. lakin bedelini de ödemek zorunda kalırsın.
seçimler kandırmacadır.
federasyon yönetimleri çağdaş bir yapılanmadan çok uzaktır.
hal böyle olunca kendini spora adamış insanlar bile pes etme noktasına gelmiştir. asıl can acıtan da budur.
hadi buyurun, türkiye’de bir spor federasyonunu yönetmeye talip olun. işinize gelirse, bizde böyle!
milliyet gazetesinden cemal ersen'in yazısı yukarıdaki...
bizdeki federasyon başkanları ne yazık ki seçimle geliyormuş gibi gözükse de ne yazık ki işin gerçeği öyle değil...
sadece göz önünde futbol branşı olduğu için yapılan hatalar daha çok ortaya çıkıyor...
diğer amatör sporların federasyon başkanları ise evlere şenlik...
bence federasyon başkanı seçimle gelecekse bile...
büyük takımların hiçbirine üye olmayacak...
spekülasyon yaratılmaması için bence bu gerekli...
basketbol federasyonu seçim yapacak...
lütfü arıboğan belki seçime aday olacak ve kazanacak...
sonrası ne olacak...
3 temmuzda yaptıkları-galatasaray'ın ceosu olması hep basında bir spekülasyon malzemesi...
kazandığımız şampiyonluklar bile ona mal edilecek...
4 sene şampiyonluk+uefa ve süper kupa şampiyonluğunun geldiği dönemde haluk ulusoyun bizi hep kayırdığından bahsedildi...
gerçek mi?...tabii ki de hayır...
velhasılı kelam federasyonlar spor kuluplerine baskı yapmak için değil...
spor kuluplerinin ve türk sporunun gelişimi için düzenleme yapmaktır...
ilk şart, siyasi otoriteden icazet almaktır. federasyonun adı, uluslararası alandaki şanı, sporcu sayısı ve popülaritesine göre onay makamları değişir. genel müdür, milletvekili, bakan, iktidar partisi yöneticileri ve daha üstü! bazen de adı geçen şahsiyetlerin en yakınları.
iki; siyaseten yol verildi ise, o branştaki kulüpleri hoş tutacaksın. örneğin halter. kulüplerin önemli bölümü yanındaysa bazen siyaset eşiğini aşabilir, tepki alsan da başkan seçilebilirsin. lakin bedelini de ödemek zorunda kalırsın.
seçimler kandırmacadır.
federasyon yönetimleri çağdaş bir yapılanmadan çok uzaktır.
hal böyle olunca kendini spora adamış insanlar bile pes etme noktasına gelmiştir. asıl can acıtan da budur.
hadi buyurun, türkiye’de bir spor federasyonunu yönetmeye talip olun. işinize gelirse, bizde böyle!
milliyet gazetesinden cemal ersen'in yazısı yukarıdaki...
bizdeki federasyon başkanları ne yazık ki seçimle geliyormuş gibi gözükse de ne yazık ki işin gerçeği öyle değil...
sadece göz önünde futbol branşı olduğu için yapılan hatalar daha çok ortaya çıkıyor...
diğer amatör sporların federasyon başkanları ise evlere şenlik...
bence federasyon başkanı seçimle gelecekse bile...
büyük takımların hiçbirine üye olmayacak...
spekülasyon yaratılmaması için bence bu gerekli...
basketbol federasyonu seçim yapacak...
lütfü arıboğan belki seçime aday olacak ve kazanacak...
sonrası ne olacak...
3 temmuzda yaptıkları-galatasaray'ın ceosu olması hep basında bir spekülasyon malzemesi...
kazandığımız şampiyonluklar bile ona mal edilecek...
4 sene şampiyonluk+uefa ve süper kupa şampiyonluğunun geldiği dönemde haluk ulusoyun bizi hep kayırdığından bahsedildi...
gerçek mi?...tabii ki de hayır...
velhasılı kelam federasyonlar spor kuluplerine baskı yapmak için değil...
spor kuluplerinin ve türk sporunun gelişimi için düzenleme yapmaktır...