aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 102
    bugün maçı tek başıma izlediğim tribün.

    beşiktaşlı ve fenerbahçeli çok kız arkadaşım var. iki grupta numaralı veya loca olmadıkça tek başlarına maça gidemiyor. gidecek birini bulamadıkları için kombineleri ellerinde evde oturdukları çok olmuştur. oysa tek başına maça giden erkek konuşma konusu bile olmayacak kadar doğal bir şeydir. ne var yani gidiyorsun işte.. ama kadınlar için bu kadar kolay değil. ne yazık ki.

    ben bugün tek başıma maça gittim. daha doğrusu geç kaldığım için içerde buluşmam gereken arkadaşlarımla bas bas telefonda konuşup birbirimizi lokalize etmeye çalışırken maçı kaçırdığımı farkettim, arada buluşuruz dedim. tek başıma merdivende duruyorum. kırmızı forma, sabri dönmüş, tribünler ne kadar da dolu falan derken, dikkatim sahada zaten kendimi düşünmüyorum o sırada. ama normalde bağıran biri olmama rağmen çok dikkat çekmemek için tezahürata da katılmıyorum. eski açıkta kadın başına duruyorsun sonuçta. kağıt üzerinde çekici bir şey değil. tribün bilmeyen için korkutucu bile olabilir. işin kötüsü normalde mutlaka olmasına rağmen görünürde başka kadın da yok. gider ayak farkettim ki kimsenin umurunda değil. orada başıma bir şey gelmez.

    bağırmaya, zıplamaya başladım. golde kendi küçük gol sevincimi yaşadım. herkes zıplarken durdum ki yerin sarsılmasını hissedebileyim. arada koltuklardan birine geçmemi önerdiler. geçtim. arkadaşlarımın yanına gitmek hiç çekici gelmedi.

    kadın olmayanlar orada tek başıma 90 dakika durmanın, durabilmenin sevincini anlayamaz. paranoyak yetiştirilmeyen, hayatında morga girmemiş, 24 saat crime dizileri izlemeyen kadınlar da anlayamaz. ama yaşadığım şehirde, oturduğum sokakta 90 dakika ayakta duramam rahat rahat. benden başka takımının stadına gidip durabilen de yok. bugün tek başına herhangi bir yerde durmanın konuşma konusu bile olmayacak kadar doğal olduğu bir an yaşadım. bu başka bir şey. başka bir olay.

    eski açık benim için hep çok güzeldi. bugün daha da güzelleşti. 3 gün önce sinirden titreyerek oturduğum koltukta bugün 4 gole gülerken oturdum. her duygunun en aşırısını orada yaşadım. hakkımda söylenen ve beni en çok mutlu eden söz, inönü deplasmanında arkadan biri bana tutunmaya kalkıp sonra kadın olduğumu farkedip elini çekince, yanındaki adamın "eski açık kızları onlar bir şey olmaz" demesiydi.

    eski açıktan ayrılmak en zor ayrılıklarımdan biri olacak.
  • 13
    2002 yılında rahmetli alpaslan dikmen'in ön ayak olup bu tribüne konuşlandırdığı ultraslan üni oluşumu sayesinde canlanmaya başlayan, yenilendikten sonra alıp yürüyen tribündür. artık birçok alt grubun maç izlediği, tezahüratın hiç bitmediği bir tribün olmuştur. tek olumsuz tarafı önemli maçlarda neredeyse yarısının kapanmasına sebep olan rakip taraftar tribünüdür.
  • 34
    isminin yeni stadımızda da eski açık olarak anılmasını istediğim tribün. isim vermek istesek çok anlamlı isimler bulabiliriz elbette, ama eski açık da çok özel bir isim. eski açık sarı desene diye inletti kapalı sami yen'i yıllarca, eski açık sarı diyecek diye çığlıklar attı bu tribün tüm statta sarı kırmızı şampiyon cimbom tezahuratı başlatmak için. bu yüzden bence bu isim özel, bizim için belki bu isimden de özel insanlar farklı şekillerde de yaşatılabilirler pekala. bir özel ismi başka bir tanesi ile değiştirmeye gerek yok diye düşünüyorum. hele ki başkalarının statları gibi reklam amaçlı isimler vereceksek tribünlere, allah korusun!
  • 76
    üstü açık bırakılan taraf misafir taraftara ayrılan yerdir. niye mahallenin nekes çocuğu gibi davranılmış bilemiycem. bir de merak ettiğim burasının bilet fiyatı yeni açıktan veya yan tarafta üstü açık bırakılmış misafir tribününden beş lira fazlamı olacak şimdi. beş lira fazla olmayacaksa yeni açığın da üstü kapatılsın..

    bir şey daha;

    ulan madem bu kadar basitti buraların üstünü kapatmakta niye kapatmadınız lan senelerdir eski açıkla yeni açığın üstünü. ensemizden dünyanın suyu girdi, yediğimiz güneşten manhattan da herkes rednec zanneti bizi.

    romatizma ve siyatiklerimin de sebebi sensin galatasaray..
  • 88
    zirvelerin zirvesini yaşamıştır. doruklara çıkıp bir daha inmemiştir 12 eylül akşamı. maçtan sonra eve geldiğimde maçı tv'den izleyen arkadaslara ilk olarak düştükleri yanılgıdan sıyrılmaları için bilgilendirmeler vermeye başladım. çünkü çoğu kişi maçtaki yüksek tribün performansını kapalı'dan yana zannediyordu. halbuki öyle olmadı. harika harika harikaydınız. hiç susmadınız. haa bir de maçtan sonra sizin şovunuzu izledim mükemmeldi. besiktas taraftarının olduğu bölgede fena dalga geçtiniz. müthiş müthiş müthiştiniz. oturdum yarım saat sizleri izledim. teşekkür ederim hepinize. süper süper süperdiniz. inleyen nağmeleeeeeerrrr ruhumu sardııııı...
  • 127
    kesinlikle hayatımın en güzel anlarını yaşadığım tribün.
    okul gibiydi be. sanki herkesin bir sırası vardı, tanıdık yüzler vardı hep. önceki maçlarda görülmüş kişiler.
    hele bir tane kepli çocuk vardı her maç yuvarlanırdı yerlerde. haplanıp mı geliyor çok merak ederdik biz. pantolonu her an düşecek gibi dururdu... neyse.
    eski açık en çok yağmurlu havalarda güzel olurdu. üstü kapanana kadar...
    binlerce adam yağmurun altında deli gibi bağırır, tanımadıklarının omzuna sarılır, zıplar... gol olunca tanımadığı adamlara sarılır, omuz atar, utanmadan son ses küfür eder, "ayağa kalkmayan fenerli olsun", "yeni açık şık şık şık! yeni açık şık şık şık!"...

    eski açık... özlenendir. yılların yaşanmışlığıdır, o tuvaletlerde işerken kafayı yukarı kaldırıp "ulan yavaş zıplayın çökecek şimdi burası. daha okul bitmedi!" diye bağırmaktır. yan tuvaletten "ulan lavuk daha ne. ölünü bulamazlarsa "sami yen'e gömün beni" edebiyatı yapmana gerek kalmaz ehehe" sesini duyup "bin yaşa abi" demektir.
    keşke geri dönse o anlar... keşke...
  • 1
    ali sami yen stadyumu'nun en yeni tribünü olmasına rağmen adı çıkmıştır bir kere. yenilenmeden önce stadın en durgun tribünü idi, genelde orta yaş ve üzeri taraftarların rahat rahat maç izlemek için tercih ettikleri tribündü ancak yenilendikten sonra seyirci profilide tamamen değişen eski açık ta ki yaş ortalaması oldukça gençleşmiş ve eskiye nazaran çok daha hareketli bir tribün haline gelmiştir.
  • 125
    eski açık'a -sadece bir tribün- diyen var mı? eğer olursa, çok büyük bir yanılgının içine düşmüş demektir. öğrencinin dostu, dostlukların başladığı yerdi. tek gecelik ali sami yendostluğu, ya da tek maçlık eski açık dostluğu vardı. bir maç öncesinde tanışırdın, maç boyunca göz göze gelip yorumlar yapardın. bundan ibaretti. ve maç sonrası, sonuçların önemsenmediği tek andır 'hadi bir dahaki maça görüşürüz' isimli veda cümlesinin dile getirildiği an. iki taraf da bilir bu vedalaşmanın formalite olduğunu. bir sonraki maçta, o yüce ali sami yen tribünlerinde birbirinizi görmek hem zor, hem de hatırlanmayacak kadar önemsizdir zaten. sadece tanıştığınız maçı, maçta olanları düşünür, onları anarsın.

    bu, ali sami yen'de böyledir. her futbol ülkesinde, tribünlerinde de belki böyledir ama eski açık'ta bir başkadır. gözlerimin ali sami yen stadyumu'na açılan doğumhanesidir eski açık. doğurdu, yaşadık.. o gitti, biz kaldık. tanıştıklarımızı unutsak da, vesile olanı unutmadık.

    (bkz: unutmayız)
App Store'dan indirin Google Play'den alın