resim
Kazım Ersun Yanal
Görev:Teknik Direktör
Takım:Amed SK
Yaş:62
Uyruk:Türkiye
  • 326
    "son dakika golleri şans değil, takım olarak çok istiyoruz. şans çalışmak, şans kovalamak, şans istemek, şans takip etmektir." açıklamalarıyla beni benden alan teknik direktör. bir takım düşünün ki oynadığı maçların üçte birini (12 haftada 4 maç) son dakika golüyle kazanıyor ve ligde lider duruma geliyor. eğer şans değilse de amiyane tabirle baldır, hem de halis muhlis.

    (bkz: fenerbahçe balı)
  • 332
    bu kadar iddaalı konuşmalarının biryerlerinde patlayacağını düşündüğüm teknik direktör. takımı kendi zannettiği kadar iyi futbol oynamıyor. hatta çok sakat bir futbol oynamakta. yaklaşık bir 20-30 dakika ilerde basıp rakibi boğabilmekteler fakat çok faul yapan ve orta sahası çok boş olan bir takımı var. hakemler fenerbahçe'den çekinmeyip adil olsalar hiç bir maçı 11 kişi tamamlayamaz (faul ve itirazlar yüzünden) ve kontradan çok gol yerler. bazı maçlarda bariz şanslı oldukları halde "çalıştık ondan oldu diyebiliyor" , sanki antalya maçında diarra'nın yarım metreden atamadığı gole kendileri çalışmış gibi. eğer hakemler adil olur ve takımı tökezlerse sene sonunda fenerin durumu iyi olmaz ve kendiside kapı dışarı edilir.
  • 339
    karşısında fatih terim olsaydı kendine bu kadar güveni olamaz, kendinden bu kadar emin konuşamazdı. adam meydanı boş buldu motivason depoluyor takımına. teknik, taktik olarak pek de bir mahareti olduğunu söylemek güç. takım savunması çok zayıf. en büyük handikapı ise çalıştırdığı takımlar ligin 2. yarısında fizik kalite olarak çok ciddi bir düşüş yaşıyor. darısı bu sezona da.

    edit: bu entry neden ofsayt yedi anlamış değilim.
  • 342
    gayet başarılı gidiyor, karakter olarak da falsosunu görmedik şu ana kadar, fenerbahçenin hocası diye zorlamaya gerek yok. geçmişte bizle ilgili sıkıntıları oldu, o yüzden sevmem kendisini ama bir aykut kocaman da değil sinsilik ve antipatiklik bakımından. bunlar bir kenara, bana göre işlerini bu denli yolunda yürütmesinin kilit sebeplerinden biri, basından goygoy görmemesi. ülke basınımızı tanıyoruz hepimiz, 2 maç üstüste iyi oynayan oyuncu barca takibine girer, maç kazanan hoca italyan kulüplerinin radarına, takım da futbol tarihine. istisnasız her başarıda bu yaşanır, öyle bir gaz verilir ki, uçar gider o balon. en yakın örnek, lige 4'te 4 ile başlayan beşiktaşın şampi ilan edilmesi, bilic ve önder özen'in bu ekonomik krizdeki inanılmaz yetenekleri ve fikret orman'ın büyük başkanlığı.. derbide beşiktaş'ı yendikten sonra yazmıştım, bilic hoşgeldi türkiye'ye diye, gelinen nokta ortada..

    ersun yanal inanılmaz bir başlangıç yaptı lige, hem sonuç hem futbol anlamında cidden çok övgü hakediyorlar. ama dikkat ediyorum, tek bir goygoy yok, tek bir dolduruş yok, gaza getirme yok basından. basit görünüyor belki ama etkiliyor bu işler takımları, fenerbahçe kafası rahat şekilde çıkıyor maçlara haftalardır, havaya girmediler bu sebepten de. hayırlısı bakalım, nereye kadar gidecek...
  • 344
    30 kasım 2013 fenerbahçe beşiktaş maçında raul meirelles'in veli kavlak'a yaptığı faul üzerine aşağıdaki açıklamayı yapmış:

    “meireles’in hareketini izledik. ayak gidiyor ama sakatlayıcı bir hareketin devamı olarak bunu yapmıyor. ayağını çekiyor, rakibini korumuş. hatta çok yumuşak bir dokunuş var. ama o ayak oraya gitti. meireles öyle bir oyuncu değil. kendi içimizde nazik bir oyuncu. bence ayağını kolluyor. rakibine o pozisyonda ciddi girse, rakibin de iyi hasar alacağını düşünüyorum. öyle bir hasar olmadı”

    kendisine bir halısaha maçında o koruyucu hareketin benzerini yapsalar nasıl tepki gösterirdi bilmiyorum çünkü işin ucunda "menfaat"i olup olmadığına göre tepkisinin değişeceğinden eminim.

    yıllardır ersun yanal takımları "sertlik" ve "çirkeflik" konusunda, bu konuda çok eleştirilen fatih terim takımlarından aşağı kalmamışlardır. ancak eleştirdiği noktanın "sertlik" ve "çirkeflik" olduğundan yola çıkan bazı kesim ersun yanal'ı pas geçer. onun oyun şablonunda rakip takımın top yapan oyuncularına yapılan fauller "taktik deha"sının, oyuncularının hakeme devamlı eleştiri getirmesi "hırs"ın ürünüdür. tabir-i caizse ersun yanal aradan sıyrılır. bilimsel metotlar, düzgün konuşma, efendi adam imajı, vb.

    burak yılmaz'ı eleştirenlerin (ki kendini yere attığında ben de eleştiriyorum) hiç değilse dirk kuyt'ı, daha öncesinde gökhan gönül'ü eleştirmemelerinin ardında da sanırım benzer mantık var. açıkça söylemeye cesaretleri yok ama "kendini yere atmak" veya "emek hırsızlığı" değil eleştirdikleri, eleştirdikleri şey kendi takımları dışında bir takımın oyuncusunun bu hareketleri yapması. kendi takımlarında benzeri hareketler her maç gırla giderken ses çıkarmayanlar (kimse kusura bakmasın kendini yere atmakla penaltı ile ilgili olmayan bir pozisyonda hakemi etki altına almaya çalışmak arasında emek hırsızlığı açısından bir seçim yapılıyorsa zaten bunu konuşmaya gerek yok), kendi takımlarının adı geçen skandallarda kafasını kuma gömenler, önce kendi takımlarını eleştirip savundukları (gerçekten varsa) bir doğruya ulaşmasına gayret göstermekten imtina edenler bugün futbol izlemekten alınan zevkin içine edilmesinde yukarıdakiler kadar kendilerini de suçlasınlar.

    ya da gitsinler siyasete atılsınlar, eminim ki "türk halkı" onlara epey prim tanıyacaktır.

    çünkü bizim kültürümüzde ne yazık ki adalet sadece bizim lehimize gerçekleştiği sürece gerekli bir kavramdır.
  • 345
    ben düzgünlüğü yamukluğu ahlakı ilgilendirmez sadece bir gerçek var ki adam fenerbahçe takımını dinamoya çevirmiş moussa sow'a yaptığı 11 km koşamazsa takıma giremez restinin işe yaradığını ayrıca fenerbahçenin koşu istatistiklerine baktığımızda bunun rest olmadığını gerçekten oyuncuların 10-11 km arasında koştuklarını görüyoruz bu kadar kondisyonlu takımda adamlarda yetenekli olunca ortaya çıkan sonuç belli

    tek temennim her çalıştırdığı takımda olduğu gibi takımın ilk yarı ligin tozunu attırıp ikinci yarı durdurulamaz düşüşe geçmesi durumunun burada da ortaya çıkmasıdır ki türk oyuncular kendilerine profesyonel anlamda hiç bakmadıklarından bu tempoya dayanamayacak ve sakatlanacaklardır diye düşünüyorum

    hakemler hakkında da ne olursa olsun kazanmış kaybetmiş konuşmamasını ben saygı ile karşılıyorum
  • 347
    ersun yanal'ın yönettiği takımların genellikle ligin ilk yarısında parlayıp ikinci yarısında düşüşe geçtiği herkesin malumu, ki bu durum genellikle kendisinin antrenman tarzına ve takımlarına ligin başında aşırı yükleme yapmasına bağlanıyor. aşırı yükleme yiyen takım temposu ve kondisyonuyla ligin ilk yarısında fark yaratırken ikinci yarısıyla beraber yorgunluk belirtileri ve düşüş başlıyor. bu durum önce gençlerbirliği sonra manisaspor ile görüldü, ligin ikinci yarısında fenerbahçe'de de - belki manisaspor'unki kadar dramatik olmasa da- görüleceğine eminim.

    fakat benim değinmek istediğim konu bu değil. sebebin direkt kendisinin oyuncularına yaptığı aşırı yükleme olduğunu söylemek istemiyorum; ama önce manisaspor'dayken meduna'nın yaşadığı rahatsızlık, sonra geçen sezon ediz bahtiyaroğlu'nun ölümü, son olarak bu akşamki 4 aralık 2013 fenerbahçe fethiyespor maçı'nda salih uçan'ın sahanın orta yerinde bir anda kusması, ve bu olayların tamamının da ligin ilk yarısında yaşanmış olması insanı "gerçekten bunların hepsi tesadüf olabilir mi?" diye sorgulatıyor. acaba ersun yanal başarı hırsıyla oyuncularına kaldıramayacağı yüklemeler yapıyor olabilir mi? bu üç olayın da ersun yanal'ın takımlarında yaşanmasının tatsız bir tesadüf olduğunu ummak istiyorum, fakat bu durumun ve ersun yanal'ın antrenman stilinin de ilgili otoritelerce incelenmesi gerektiği düşüncesindeyim.
  • 349
    kariyeri boyunca hiçbir kupa kazanamamış olan teknik direktör, tr kupası'ndan da elenerek bu istatistiği devam ettirmiştir. biraz silkelenip kendimize gelsek, kesin olarak gördükleri 2013-2014 sezonu şampiyonluğunu da kazanamayacak ama gel gör ki biz de hayat yok şimdilik. devre arasına kadar en azından farkı 9'un altına indirebilirsek, çok form tutan halleriyle 2.yarıda saçmalamaya başlayabilirler...
  • 350
    bu sene gectigimiz sezonlara göre daha sansli bir takim calistiriyor. daha önce calistirdigi ve erken form tutan takimlarinda pili biten oyuncularinin yerine koyacak pek fazla oyuncusu yoktu. ama fenerbahce'de durum böyle degil. fenerbahce'de, her ne kadar fethiyespor'a yenilmis olsa da guzel bir yedek kadro var. simdi tek tek isim vermeye gerek yok ama bu oyunculardan bazilarini dönem dönem takima monte edebilir ersun hoca.

    takim halinde bir cökus yasamaz ve mumkun oldugunca bunu bireysel performans dalgalanmalarina dönusturebilirlerse, ersun yanal bu kez mutlu sona cok daha fazla yaklasabilir. önemli olan yedek oyunculardan as takima koyunca pek de siritmayacak oyunculari hazir tutmak. son dakika golleri sans gibi görunebilir ama topu rakip bölgeye tasiyip o bölgede cevirebilmek icin saglam kondusyon gerekir.

    dilerim tipik ersun yanal cökusunu takim halinde gecirirler. yoksa cogumuz hayal kirikligina ugrayabilir. federasyon, medya ve mhk'yi de unutmamak lazim. 2-3 maca tesir etseler yeter fener'e.
App Store'dan indirin Google Play'den alın