gerek futbolculuk kariyerindeki hırsı ve yeteneği ile gerekse de futboldan sonraki hayatı ile çok takdirimi toplayan efsanedir. elbette zamanında öfkesine yenik düşüp haksız konuma düştüğü de oldu ancak bu adamın davranışlarının tek bir nedensel merkezi vardır, o da
ahlak.
aydın olarak tanımlayabileceğimiz bir insana dönüştü cantona. aydın olmaktan kastım şudur: ırk, dil, din gözetmeksizin doğruları söyleyebilme, olayları ortaya yakın pencerelerden bakma, kendini geliştirme ve de ahlakı merkez edinme yeteneği...
evet, cantona her anlamda farklı bir birey. futbolculuğu da bambaşka ve özgündü. sonraki yaşamı da özgün. kaç tane futbolcu, emekli olduktan sonra yönetmenliğe adadı hayatını? hepsi işin kolayına kaçtı, paralarını yediler. bu adamın bir hayat felsefesi var. tarzı var. inandığı değerleri var.
son dönemde cantona'nın ahlakına en büyük örneklerden biri yaşandı. deschamps'ı çok beğenirim ama ırkçı davranıldığı apaçık ortada. cantona da fransa milli takımındaki bu adamcılığı en güzel şekilde eleştirmiş, kendine has üslubu ile.
---
alıntı ---
''deschamps, benzema ve ben arfa'yı kuzey afrikalı oldukları için şampiyona kadrosuna almadı. deschamps'ın ismine bakın. tam bir fransız ismi. belki de fransa'da fransız ismine sahip tek insan. ailesinde herkes fransız, başka ırktan kimse yok. tıpkı amerika'daki mormonlar gibi. ben harfa bu sene formdaydı ve kadroda olmayı hak etmişti ancak ona yer vermediler. çünkü tunus asıllı. aynı şey benzema için de geçerli. ben euro 2016'da fransa'yı değil ingiltere'yi destekliyorum.''
---
alıntı ---
tekrardan çıkıp gelsen manchester'dan, o yakalarını kaldırsan...