en sevdiğim star wars filmidir revenge of the sith. herkesin bildiği gibi koca film kısa şekilde kendisini gerçekleştiren kehanet olarak özetlenebilir. peki ne alakası var erden timurla...
bi süredir bizim için kesin olmayan sebeplerden dolayı bırakmak/mola vermek istediği konuşuluyordu. (sen ben bu sebepleri kesin olarak bilmiyorsak demek ki bilmememiz gerekiyordur önce burada anlaşmalıyız.)
öncelikle birkaç sorum var:
1) 42 yaşındaki birisinin bırakması engelleniyorsa ve ortalama insan ömrü 75+ yılsa bu adamın 33 yıl daha galatasaray yönetiminde yer alması gerektiğini mi savunuyoruz?
2) evet "galatasaray o daha vefalı" ama biz acaba vefanın anlamını yanlış biliyor olabilir miyiz?
3) erden timurla başarısız olmayacağımız veya erden timursuz başarılı olamayacağımız kesin mi?
peki ne alaka kendini gerçekleştiren kehanet? sosyal medyada sürekli herkes erden timura yükleniyor "yok bu kadar naz yapılmaz; yok sensiz olmaz; yok bırakırsan bi daha gelemezsin; yok gitmemelisin; yok öyle yok şöyle."
her şeyden önce saygı gerekli. bi insanın tabi ki de başarısız dönemleri olabilir. ara vermek isteyebilir, dinlenmek isteyebilir. erden timur eğer 3 saat sonra veya 3 ay sonra görevinden ayrılırsa galatasarayı bırakmayacaktır. mutlaka bir sonraki fırsatta geri dönecektir. tamamen elini ayağını çeken olursa bi ayrılık sonrası
* yaptıkları için teşekkür edebiliriz anca. erden timur'un da vereceği karara sonuna kadar saygı duyuyorum, duymalıyız. tek sitemim keşke daha önce açıklasaydı da eğer veda edecekse şampiyonluk kutlamasında güzel bi veda etseydik olurdu.
...erden timur ve galatasaray için mücadele ettiğimizi sanıp bizim kontrolümüzde olmayan olay ve olguları değiştirmek için çok çabalıyoruz. bu durumun her şeyden önce bize zarar verdiğini fark edemiyoruz. o kadar çok zarar veriyoruz ki erden timur buradan ne karar alırsa zarar olarak döneceğini anlayamıyoruz. erden timurla gelecek başarısızlığın veya erden timursuz başarının düşmanlığı; erden timurlu başarı veya erden timursuz başarısızlığın kibri doğuracağını göremiyoruz. kontrol edemeyeceğimiz olaylara değiştirmeye-etkilemeye o kadar çalışıyoruz ki geleceği en çok korktuğumuz şeye sürüklediğimizi asla fark edemiyoruz. o kadar kör oluyoruz ki erden timur konusunda yavaşça darth vader'a dönüştüğümüzü anlayamıyoruz. ta ki o maskeyi takana kadar da anlamayacağız.