• 162
    31 yıldır galatasarayı destekliyorum. ama ilk defa maç izlemeye gitmem bu sezona denk geldi. zamanında beni maça götürecek kimse yoktu. daha sonra maça beraber gideceğim kişilerin olduğu bir ortam olmadı. bu sezon mutlaka bir maça gideceğim dedim ve 1 şubat 2012 tarihli galatasaray- antalyaspor mp'ın maçını izlemeye gittim. internetten stada nasıl gidileceğini öğrendim. hava o dönem çok soğuktu. o yüzden kat kat giyindim. yüzümü , gözümü iyice sardım. stada geldim. biletimi pegasus tribününden almıştım. geldim yerime oturdum. maçın başlamasını bekledim. etrafıma bakındım. bu soğuk havada çocuklarıyla gelen insanlar vardı. çocuklar benden daha az sıkı giydirilmişti. ama olsun. ben acemi sayılırdım. futbolcular ısınmaya çıktılar. daha sonra maç başladı. maçları spikerlerden dinleyen biri olarak ,maçta spiker sesi hiç aramadım. pozisyonların tekrarını beklemedim (kendime bu konuda şaşırdım). galatasarayın ağırlığını koyduğu bir maç olmadı. taraftarların top hep ömer çatkıç'a geldiği zaman ıslıklamalarına kızdım. hava buz gibi. taraftarlar kaleciyi ıslıklayarak ,kalecinin maça konsantre olmasını ve ısınmasını sağladılar. baros kırmızı kart gördüğünde iyi ki son gün necati ateş'i transfer etmişiz dedim. sonraki günler haklılığımı gösterdi. ancak maçın sonlarına doğru ortama alıştım. ve bu ortamı sevdim. bu sezon da kendime 3 maça gitme hedefi koydum. bu maçta aklımda kalan tek futbolcu ise iyi oyunuyla semih kaya oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın