52
burda!!
evet ben bu tanıma çok uygun bir babayım. bilen biliyor zaten, oğlumun ismi bile çağan aslan.
3,5 yaşına yaklaştığı şu günlerde 2 hafta önce yaşadığımız bir olayı paylaşayım sizinle.
çağan aslan doğduğu günden beri galatasaray ile içi içe yaşayan bir çocuk. 3 yaşına kadar kreşe gitmedi. o yüzden galatasaray onun merkezi oldu. ancak kreşe başlaması, çok sevdiğimiz bir komşumuzun bazı telkinleri ve son olarak yeğenlerinin gazı ile fenerbahçe adını daha sık duymaya başladı.
o gün misafirler ile balkonda keyifli bir şekilde sohbet eden benim yanıma gelerek;
- baba!! en büyük fenerbahçe
- ne dedin oğlum sen? *
- en büyük fenerbahçe
hemen kıs kıs gülen yeğenime sert bir bakış attım, küçük bir fırçadan sonra oğlumu aldım ve odaya götürdüm.
tekrar sordum.
- oğlum en büyük kim?
- fenerbahçe
- o zaman bu odadan çıkmıyorsun!
içerden kapıyı zorluyor, açamayınca sinirleniyordu. ağlamaklı bir sesle
- babaaa aççç
- en büyük kim oğlum?
- fenerbahçe!
- hayır oğlum yanlış cevap, bu yüzden orda kalıyorsun!
hıçkırarak ağlamaya başlar,
- babaaaaa aççç
- en büyük kim oğlum?
- galatasaray!!
- tamam çıkabilirsin o zaman
dışarı çıktığında gözlerinden yaşlar süzülüyordu. içim parçalanmakla beraber ona başka türlü doğru yolu gösteremeyeceğimi düşünüyordum. konuyu kapattık.
geçen akşam yanıma geldi,
- baba en büyük kim?
- kim babacım??
- galatasarayyyyyy
ardından sessizce
- fenerbahçe değil!! odaya kapatma tamam mı??
belli ki çok korkmuştu, belki onda bir çeşit travma bile yaratmış olabilirim. ama oğlum herşey senin için. ileride daha büyük travmalar yaşamaman için seni galatasaray taraftarı yapıyorum. tecrübeyle sabittir!!!
evet ben bu tanıma çok uygun bir babayım. bilen biliyor zaten, oğlumun ismi bile çağan aslan.
3,5 yaşına yaklaştığı şu günlerde 2 hafta önce yaşadığımız bir olayı paylaşayım sizinle.
çağan aslan doğduğu günden beri galatasaray ile içi içe yaşayan bir çocuk. 3 yaşına kadar kreşe gitmedi. o yüzden galatasaray onun merkezi oldu. ancak kreşe başlaması, çok sevdiğimiz bir komşumuzun bazı telkinleri ve son olarak yeğenlerinin gazı ile fenerbahçe adını daha sık duymaya başladı.
o gün misafirler ile balkonda keyifli bir şekilde sohbet eden benim yanıma gelerek;
- baba!! en büyük fenerbahçe
- ne dedin oğlum sen? *
- en büyük fenerbahçe
hemen kıs kıs gülen yeğenime sert bir bakış attım, küçük bir fırçadan sonra oğlumu aldım ve odaya götürdüm.
tekrar sordum.
- oğlum en büyük kim?
- fenerbahçe
- o zaman bu odadan çıkmıyorsun!
içerden kapıyı zorluyor, açamayınca sinirleniyordu. ağlamaklı bir sesle
- babaaa aççç
- en büyük kim oğlum?
- fenerbahçe!
- hayır oğlum yanlış cevap, bu yüzden orda kalıyorsun!
hıçkırarak ağlamaya başlar,
- babaaaaa aççç
- en büyük kim oğlum?
- galatasaray!!
- tamam çıkabilirsin o zaman
dışarı çıktığında gözlerinden yaşlar süzülüyordu. içim parçalanmakla beraber ona başka türlü doğru yolu gösteremeyeceğimi düşünüyordum. konuyu kapattık.
geçen akşam yanıma geldi,
- baba en büyük kim?
- kim babacım??
- galatasarayyyyyy
ardından sessizce
- fenerbahçe değil!! odaya kapatma tamam mı??
belli ki çok korkmuştu, belki onda bir çeşit travma bile yaratmış olabilirim. ama oğlum herşey senin için. ileride daha büyük travmalar yaşamaman için seni galatasaray taraftarı yapıyorum. tecrübeyle sabittir!!!