1970
galatasaray yönetiminin 2012-2013 transfer dönemindeki en büyük sınavı.
hiç kimse 'uefa'dan gelecek olası ceza kararı bekleniyor' şeklinde masal anlatmasın. suçsuz takımlara böyle bir ceza gelmeyeceğini adı gibi biliyor gs yönetimi. ilerleyen günlerde böyle bir cezanın gelmeyeceğini hepimiz göreceğiz zaten. bu entry burada duruyor.
melo'nun sorunlu bir futbolcu olduğu ve bu yüzden karar verilemediği palavrasına da inanmamızı beklemesinler. bir adam sorunluysa, kira sözleşmesinin sonlandığı gün kulüple tamamen ilşkisini kesersin. sakız gibi uzatmazsın süreci.
ayrıca bu adamın neresi sorunlu afedersin? bu adam geçen sene saha içerisinde disiplinsiz davranışları yüzünden tek bir tane bile kart gördü mü? hayır. hatta kadıköy'de kupayı kaldırdığımız maçta bile, karşı tarafın tüm çirkefliklerine rağmen en soğuk kanlı karşılık veren, en sorumluca yaklaşan adam değil miydi? riera ile yaşadıkları kavgadan sonra bütün takım gelip fatih hocadan af dilemedi mi melo için? demek ki arkadaşları tarafından da sevilen bir oyuncuymuş melo.
bir diğer mevzu da takım içi dengelerin bozulmaması...
sercan yıldırım'ın senelik 700bin, riera'nın yılda 2,7 milyon € aldığı galatasaray futbol takımında neyin iç dengesinden bahsediyorsunuz allah aşkına?
bir takımın iç dengesi ne zaman bozulur? bir futbolcu bütün yıl boyunca yedek kulübesinde yatıp, yılda 2,7 milyon €'luk kazancını günü gününe alırken; canını dişine takan diğer bir futbolcu, 400 bin €'luk yıllık kazancını 6 ay gecikmeli aldığı zaman.
yani hiçbir futbolcu, 12 gol 12 asistle oynamış, takımının şampiyonluğuna en çok katkı sağlayan 3 futbolcudan biri olmuş bir arkadaşına 'maaşı neden yüksek' diye isyan etmez. eğer böyle bir şeye yeltenen olursa, bunun mevzusunu çıkaran adamla yollarınızı ayırın zaten, meloyla değil.
örneğin, hagi bu takıma transfer olduğunda diğer arkadaşlarının kaç katı maaş alıyordu hatırlayan var mıdır acaba, kimse ağzını açıyor muydu?
kısacası; kaliteli, katkı veren, mücadele eden futbolcunun alacağı ücret ne olursa olsun, hiçbir futbolcu arkadaşı bunun lafını etmez. takım içi denge muhabbetini de geçiniz o yüzden.
melo'nun futbolculuğuna ve takıma katkısına kimse laf edemez zaten.
özet olarak; uefa'nın vereceği karar bahane, melo'nun sorunlu yapısı bahane, takım içi dengeler bahane, futbolculuğu şahane... ee daha ne bekliyorsunuz melo'nun bonservisini almak için?
yazının başında da yazdığım gibi, gs yönetiminin karakteristiğini belli edecek büyük bir sınav melo'nun akıbeti. önlerinde 2 seçenek var; ya gidip melo'yu alacaklar, ya da 500-600 bin €'nun çingeneliğini yapıp, galatasarayın 'takım omurgası kurmak' konusunda geçen sezon attığı 7 adımın 4'ünü bir çırpıda silecekler.
hiç kimse 'uefa'dan gelecek olası ceza kararı bekleniyor' şeklinde masal anlatmasın. suçsuz takımlara böyle bir ceza gelmeyeceğini adı gibi biliyor gs yönetimi. ilerleyen günlerde böyle bir cezanın gelmeyeceğini hepimiz göreceğiz zaten. bu entry burada duruyor.
melo'nun sorunlu bir futbolcu olduğu ve bu yüzden karar verilemediği palavrasına da inanmamızı beklemesinler. bir adam sorunluysa, kira sözleşmesinin sonlandığı gün kulüple tamamen ilşkisini kesersin. sakız gibi uzatmazsın süreci.
ayrıca bu adamın neresi sorunlu afedersin? bu adam geçen sene saha içerisinde disiplinsiz davranışları yüzünden tek bir tane bile kart gördü mü? hayır. hatta kadıköy'de kupayı kaldırdığımız maçta bile, karşı tarafın tüm çirkefliklerine rağmen en soğuk kanlı karşılık veren, en sorumluca yaklaşan adam değil miydi? riera ile yaşadıkları kavgadan sonra bütün takım gelip fatih hocadan af dilemedi mi melo için? demek ki arkadaşları tarafından da sevilen bir oyuncuymuş melo.
bir diğer mevzu da takım içi dengelerin bozulmaması...
sercan yıldırım'ın senelik 700bin, riera'nın yılda 2,7 milyon € aldığı galatasaray futbol takımında neyin iç dengesinden bahsediyorsunuz allah aşkına?
bir takımın iç dengesi ne zaman bozulur? bir futbolcu bütün yıl boyunca yedek kulübesinde yatıp, yılda 2,7 milyon €'luk kazancını günü gününe alırken; canını dişine takan diğer bir futbolcu, 400 bin €'luk yıllık kazancını 6 ay gecikmeli aldığı zaman.
yani hiçbir futbolcu, 12 gol 12 asistle oynamış, takımının şampiyonluğuna en çok katkı sağlayan 3 futbolcudan biri olmuş bir arkadaşına 'maaşı neden yüksek' diye isyan etmez. eğer böyle bir şeye yeltenen olursa, bunun mevzusunu çıkaran adamla yollarınızı ayırın zaten, meloyla değil.
örneğin, hagi bu takıma transfer olduğunda diğer arkadaşlarının kaç katı maaş alıyordu hatırlayan var mıdır acaba, kimse ağzını açıyor muydu?
kısacası; kaliteli, katkı veren, mücadele eden futbolcunun alacağı ücret ne olursa olsun, hiçbir futbolcu arkadaşı bunun lafını etmez. takım içi denge muhabbetini de geçiniz o yüzden.
melo'nun futbolculuğuna ve takıma katkısına kimse laf edemez zaten.
özet olarak; uefa'nın vereceği karar bahane, melo'nun sorunlu yapısı bahane, takım içi dengeler bahane, futbolculuğu şahane... ee daha ne bekliyorsunuz melo'nun bonservisini almak için?
yazının başında da yazdığım gibi, gs yönetiminin karakteristiğini belli edecek büyük bir sınav melo'nun akıbeti. önlerinde 2 seçenek var; ya gidip melo'yu alacaklar, ya da 500-600 bin €'nun çingeneliğini yapıp, galatasarayın 'takım omurgası kurmak' konusunda geçen sezon attığı 7 adımın 4'ünü bir çırpıda silecekler.
