366
hazımsızlığa yol açabilir.
yetenek? olağanüstü.
fizik kapasite, mükemmel. yeteneği kullanmaya sonuna kadar elverişli.
kendini geliştirme? mevcut. her sezon yeni bir şeyler katabiliyor kendisine.
hücum? harika.
savunma? kusursuz.
burada tek eksik yüzük. onu da elbet bir gün alacak. bu sene alamaz, seneye alır. lebron bunu yapacaktır ve o yüzüğü ve hatta yüzükleri de sonuna kadar hakediyor.
yaptığımız her eleştiri, ne kadar aç, tatminsiz ve şuursuz olduğumuzu gösteriyor aslında. sırf nba yüzüğü olmadığı için adamı loser seçenler mi dersin, karakterinden laf vurmaya kalkanlar mı dersin,
sanarsın ki kızına alacak. sanarsın ki evlat edinecek. kafan uyuşmuyorsa evlenme yavrucuğum lebron'la. dünyada başka erkek mi yok? karakteri sana göre değilse eyvallah, ayır yollarını. ama bil ki bu adamın mevcut basketbolcuların en iyisi. kevin durant iki senedir lebron'un arkasında kalıyor mvp yarışında. o zaman loser mı yani kevin? finalleri kaybederse loser mı olacak? bu adamların bu takımları bir sezonda 100 maç boyunca bu noktalara getirmek için gösterdikleri çabayı takdir bile edemeyip, losermış, karaktersizmiş, bilmemneymiş diye salon beyefendisi triplerine gireceksen bi' git izleme yahu şu sporu. git golf izle. beyefendiler orada. burada aslanlar, kaplanlar ve sokak çocukları var. işine hangisi gelirse...
ama tabii ki bizler haklıyız. bizler o kadar büyük otoriteleriz ki, lebron bir maçta 500 sayı da atsa gözümüzde korkak puştun tekidir. maç boyunca neredeyse diğer takım arkadaşlarının tamamı kadar sayı atmış, tonla ribaunt, onca asist ama son topu kullanmamış. o yüzden yıldız değildir, büyük oyuncu değildir. aldığı mvp'ler, finale taşıdığı cavaliers'ler, heat'ler de o olmasa da oralarda olurdu zaten.
lebron'da gelsin saat satsın eminönü'nde. gözümüzdeki değeri budur. hakkaniyetli insanlarız vesselam...
yetenek? olağanüstü.
fizik kapasite, mükemmel. yeteneği kullanmaya sonuna kadar elverişli.
kendini geliştirme? mevcut. her sezon yeni bir şeyler katabiliyor kendisine.
hücum? harika.
savunma? kusursuz.
burada tek eksik yüzük. onu da elbet bir gün alacak. bu sene alamaz, seneye alır. lebron bunu yapacaktır ve o yüzüğü ve hatta yüzükleri de sonuna kadar hakediyor.
yaptığımız her eleştiri, ne kadar aç, tatminsiz ve şuursuz olduğumuzu gösteriyor aslında. sırf nba yüzüğü olmadığı için adamı loser seçenler mi dersin, karakterinden laf vurmaya kalkanlar mı dersin,
sanarsın ki kızına alacak. sanarsın ki evlat edinecek. kafan uyuşmuyorsa evlenme yavrucuğum lebron'la. dünyada başka erkek mi yok? karakteri sana göre değilse eyvallah, ayır yollarını. ama bil ki bu adamın mevcut basketbolcuların en iyisi. kevin durant iki senedir lebron'un arkasında kalıyor mvp yarışında. o zaman loser mı yani kevin? finalleri kaybederse loser mı olacak? bu adamların bu takımları bir sezonda 100 maç boyunca bu noktalara getirmek için gösterdikleri çabayı takdir bile edemeyip, losermış, karaktersizmiş, bilmemneymiş diye salon beyefendisi triplerine gireceksen bi' git izleme yahu şu sporu. git golf izle. beyefendiler orada. burada aslanlar, kaplanlar ve sokak çocukları var. işine hangisi gelirse...
ama tabii ki bizler haklıyız. bizler o kadar büyük otoriteleriz ki, lebron bir maçta 500 sayı da atsa gözümüzde korkak puştun tekidir. maç boyunca neredeyse diğer takım arkadaşlarının tamamı kadar sayı atmış, tonla ribaunt, onca asist ama son topu kullanmamış. o yüzden yıldız değildir, büyük oyuncu değildir. aldığı mvp'ler, finale taşıdığı cavaliers'ler, heat'ler de o olmasa da oralarda olurdu zaten.
lebron'da gelsin saat satsın eminönü'nde. gözümüzdeki değeri budur. hakkaniyetli insanlarız vesselam...