• 66
    içinde euroleague olmasa, galatasaray'ın maçı olması dışında umrumda olmayan maçtı. şu pis futbol holiganlarının hem abdi ipekçi'de hem de sinan erdem'de yavaş yavaş görülmeye başlamasından sonra artık voleybol mu izlesem diye ciddi ciddi düşünüyorum ama orda da büyük maçlarda ortam farklı olmayacak eminim.

    abdi ipekçi'deki maçta serbest atış atılırken susuyoruz diye küfür edenler mi dersin, sinan erdem'de topluca ana avrat sövmeler mi dersin. basketbol lan bu. bu oynayan adamların çoğu bulundukları takımdan belki de 1 sezon sonra sizin takımınızda oynayacaklar. öyle "altyapıdan çıksın, kaptan olsun, uğruna marşlar yazalım" denecek adamlar değil. ayrıca basketbol öyle bir spor değil. yabancı örnek verenlerden zerre hazetmem ama artık ben de hak veriyorum; amerikada adam gırtlak gırtlağa olduğu rakibinin sahasına arkadaşını getiriyor ve 50 bin kişi önünde kendi takımının attığı sayılara deli gibi sevinip, hoplayıp, zıplıyor. biri de dönüp ne laf atıyor ne de karışıyor. siz şu maçta düşünebiliyor musunuz galatasaraylı iki arkadaşın o beşiktaş tribünlerinin önünde forma ile galatasaray'ın attığı basketlere sevindiği görüntüyü. o görüntü bile gelemiyor di mi gözünüzün önüne? aynısı tabi ki bizim maçlar için de geçerli.

    şu zihniyetin bi an önce yok olup gitmesi gerek. takımımızın taraftarı mıyız, yoksa rakibin düşmanı mı onu bi an önce belirlememiz gerekiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın