69
ilk yarı ve ikinci yarı oynadığımız oyun arasında dağlar kadar fark vardı. ilk 20 dakikada insan üstü bir savunma gayreti gösterdik ve bunun karşılığını da beşiktaş'ı 28 sayıda tutarak aldık. fakat ikinci yarıda gerek açılan farkın getirdiği rehavet, gerekse yanlış oyunlarla fark eridi. ilk yarıda 28 sayı atabilen rakibimiz, ikinci yarıda potamıza 46 sayı atmayı başardı.
rakipte en çekinilen oyuncu olan bonsu'nun faul problemi nedeni ile kenara gelmesinin ardından içeriyi zorlayacağımızı, her hücumda pota altını kullanacağımızı beklerken tam tersini yaptık. bunun en büyük sebebi de o dakikalarda tutku ve ender gibi guardlarımızın kenarda oturmasıydı. tribünden gördüğümüz kadarıyla oktay hoca, dedovic'e yaşanan 1-2 pozisyondan ötürü kızdı ve kenara aldı, maçın kalan bölümünde de ona şans verdiğini hatırlamıyorum. ne zaman ki tutku oyuna girip hücumlarımızı yönlendirmeye başladı, o zaman doğru şekilde hücum etmeyi ve topu pota altına indirmeyi akıl etmiştik.
beşiktaş'ın 73-71'ken arroyo ile kullandığı şutun çemberi turlayıp çıkması ise maçın önceki bölümlerinde isabet buldukları saçma şutların karşılığıydı bana göre. son bölümde furkan'ın 2 atışta bulduğu 2 isabet ile skoru 75-71'e getirip maçı kazanma noktasına getirsek de beşiktaş'ın son hücumunda savunma yapmayıp yenilen üçlüğün açıklaması olamaz. oktay hoca soyunma odasında son toptan, özellikle de ikinci yarıdaki performansımızdan ötürü memnun olmasa gerek.
sonuç olarak seriye galibiyet ile başlamak güzeldi, taraftar da güzeldi.
aynı senaryoyu -daha az stresli şekilde- perşembe akşamı da görmek dileğiyle...
(bkz: geliyoruz zincirleri kıra kıra hey)
rakipte en çekinilen oyuncu olan bonsu'nun faul problemi nedeni ile kenara gelmesinin ardından içeriyi zorlayacağımızı, her hücumda pota altını kullanacağımızı beklerken tam tersini yaptık. bunun en büyük sebebi de o dakikalarda tutku ve ender gibi guardlarımızın kenarda oturmasıydı. tribünden gördüğümüz kadarıyla oktay hoca, dedovic'e yaşanan 1-2 pozisyondan ötürü kızdı ve kenara aldı, maçın kalan bölümünde de ona şans verdiğini hatırlamıyorum. ne zaman ki tutku oyuna girip hücumlarımızı yönlendirmeye başladı, o zaman doğru şekilde hücum etmeyi ve topu pota altına indirmeyi akıl etmiştik.
beşiktaş'ın 73-71'ken arroyo ile kullandığı şutun çemberi turlayıp çıkması ise maçın önceki bölümlerinde isabet buldukları saçma şutların karşılığıydı bana göre. son bölümde furkan'ın 2 atışta bulduğu 2 isabet ile skoru 75-71'e getirip maçı kazanma noktasına getirsek de beşiktaş'ın son hücumunda savunma yapmayıp yenilen üçlüğün açıklaması olamaz. oktay hoca soyunma odasında son toptan, özellikle de ikinci yarıdaki performansımızdan ötürü memnun olmasa gerek.
sonuç olarak seriye galibiyet ile başlamak güzeldi, taraftar da güzeldi.
aynı senaryoyu -daha az stresli şekilde- perşembe akşamı da görmek dileğiyle...
(bkz: geliyoruz zincirleri kıra kıra hey)