1392
kendisi isveç'te eşiyle bir radyo programına katılmıştır. ikilinin olduğu bölümden 2 tane video var. albatross sağolsun konuşulanları çevirdi. keyifli dakikalar yaşanmış. ayrıca isveççe'nin nasıl bir dil olduğunu ve elmander'in bu dili nasıl konuştuğu da merak edenler bu videolardan az buçuk öğrenebilir. albatross'tan kendisinin paylaşmasını istedim ancak benden ısrar etti, kırmayalım kendisini. (u: (:)
http://www.youtube.com/watch?v=pRRmbPbbZVw
vj: johan elmander ile birlikteyiz. bize türkiye'de nasıl şampiyon olduğunu anlatıyor.
johan: deplasmanda fenerbahçe'ye karşı en önemli maçımızı oynadık. şampiyonluk için beraberlik veya galibiyet yetiyordu. maç berabere bitince seyirciler sahaya girdi. bizim sahada kupa almamızı istemiyorlardı. soyunma odasında 3 saat kaldık, sonra çıkıp kutlama şansı bulduk. kutladıktan sonra 1 saat yine soyunma odasındaydık. ardından otobüse binip antrenman sahamıza gittik. orada bizi yaklaşık 20-25 bin taraftar karşıladı. çok eğlenceli ve mutlu bir andı. ancak ayağım sakatlanmıştı.
http://www.youtube.com/watch?v=N9T71bBKxAw
bu görüntülerde ise amanda elmander'in james bond filminde yer almasından konuşuluyor.
erkek vj 1: film olayı nasıl gerçekleşti?
amanda: svea organizasyon tarafından bilgi geldi. onlara şey gerekliydi...
(kadın vj araya giriyor): güzel kızlar ?
amanda: figüranlar ve turistler. ben de bunun eğlenceli ve hoş olacağını düşündüm.
kadın vj: ne yaptın filmde ?
amanda: sürekli merdivenlerden indim çıktım.
erkek vj 1: film için saçlarını da boyattın, değil mi ?
amanda: evet, onlar benim fazla sarışın olduğumu düşündüler. daha çok turist gibi görünmem için saçlarımı biraz daha koyu yapmak için rica ettiler. ben de, neden olmasın, buna değer diye düşündüm. kuaföre gittik, jennifer aniston'un bir resmini gösterdim, boyamaya başadılar. cok koyu olacak böyle, dedim. "yok, olmaz..." çok kırmızı olacak, dedim. "yok, olmaz vs." oturdum saçlarımı şampuanlıyorum, o ara bir sürü insan etrafimda koşuşturuyor falan, aynada kendimi gördüm. siyah saçlıydım. filmden sonra 2 kez rengini açtırdım.
erkek vj 2 johan'a soruyor: sen eşini görünce ne dedin?
johan: çok güzel olmuş dedim.
erkek vj 1: başka ne diyecekti?
erkek vj 2 amanda'ya soruyor: seni ne zaman görürüz filmde?
amanda: sonbaharda, umarım kesmezlerse sahneleri...
http://www.youtube.com/watch?v=pRRmbPbbZVw
vj: johan elmander ile birlikteyiz. bize türkiye'de nasıl şampiyon olduğunu anlatıyor.
johan: deplasmanda fenerbahçe'ye karşı en önemli maçımızı oynadık. şampiyonluk için beraberlik veya galibiyet yetiyordu. maç berabere bitince seyirciler sahaya girdi. bizim sahada kupa almamızı istemiyorlardı. soyunma odasında 3 saat kaldık, sonra çıkıp kutlama şansı bulduk. kutladıktan sonra 1 saat yine soyunma odasındaydık. ardından otobüse binip antrenman sahamıza gittik. orada bizi yaklaşık 20-25 bin taraftar karşıladı. çok eğlenceli ve mutlu bir andı. ancak ayağım sakatlanmıştı.
http://www.youtube.com/watch?v=N9T71bBKxAw
bu görüntülerde ise amanda elmander'in james bond filminde yer almasından konuşuluyor.
erkek vj 1: film olayı nasıl gerçekleşti?
amanda: svea organizasyon tarafından bilgi geldi. onlara şey gerekliydi...
(kadın vj araya giriyor): güzel kızlar ?
amanda: figüranlar ve turistler. ben de bunun eğlenceli ve hoş olacağını düşündüm.
kadın vj: ne yaptın filmde ?
amanda: sürekli merdivenlerden indim çıktım.
erkek vj 1: film için saçlarını da boyattın, değil mi ?
amanda: evet, onlar benim fazla sarışın olduğumu düşündüler. daha çok turist gibi görünmem için saçlarımı biraz daha koyu yapmak için rica ettiler. ben de, neden olmasın, buna değer diye düşündüm. kuaföre gittik, jennifer aniston'un bir resmini gösterdim, boyamaya başadılar. cok koyu olacak böyle, dedim. "yok, olmaz..." çok kırmızı olacak, dedim. "yok, olmaz vs." oturdum saçlarımı şampuanlıyorum, o ara bir sürü insan etrafimda koşuşturuyor falan, aynada kendimi gördüm. siyah saçlıydım. filmden sonra 2 kez rengini açtırdım.
erkek vj 2 johan'a soruyor: sen eşini görünce ne dedin?
johan: çok güzel olmuş dedim.
erkek vj 1: başka ne diyecekti?
erkek vj 2 amanda'ya soruyor: seni ne zaman görürüz filmde?
amanda: sonbaharda, umarım kesmezlerse sahneleri...