1502
felipe melo ve albert riera'nın kavga etmesi olayından sonra gönderilmesi ikinci bir abdul kader keita etkisi yaratır. hala abdul kader keita'nın boşluğu da doldurulmuş değil.. böyle futbolcular yaratacağı problemler bilinerek alınıyor. nitekim melo'nun da gelmeden önce italya'da ve dünya kupasında yaptıkları belliydi.. itidalli davranmak gerek milyon eurolar verilecek bir adam sırf etik değerlere sahip, ahlaklı vs.. gibi kavramlarla melo'nun yapacaklarının 1/10'unu bile yapamaz. bu takım şampiyonlar liginde oynayacaksa melo gibi adamların ayağına bakar alper potukların, kumar misali gökten zembille indirilecek riera emsali dikiş tutturamayacak avrupalı bir oyuncunun ya da anadoluda şişirilmiş fuzuli futbolcuların değil.. hakkında taraftarımızın da yazdıklarını okuyunca bir an fener medyasından esintiler okuduğumu sandım sözlükte rıdvan dilmen yazar olsa herhalde ilk saldıracağı değerler "etik, ahlak, saygı vs.." falan olurdu.. kalemi kırmak ne kadar kolaymış be !
