5
ayni turnuvanin ilk tur grup maclarinda sovyetler hollanda'yi 1-0 ile gecerken portakallara turnuvadaki tek maglubiyetini de yasatiyordu. maca buyuk favori olarak baslayan hollanda 90 dakika boyunca yogun baski kurmus ama inanilmaz kurtarislar yapan dasaev'i gecememisti. bu benim icin bir kalecinin tek basina kazandirdimasina sahit oldugum ilk macti. oyle ki turnuva sonuna kadar dasaev'i ilgiyle izlemis, iki takim finalde tekrar eslesince de ilk mactaki performansin benzerini beklemistim. o gunun modasi hollandayi tutmakti, belki de kendi cevremde o mac icin sovyetleri (ya da daha dogrusu dasaev'i) destekleyen tek kisi oldugumu animsiyorum. neyse finalin de ilk maca benzer senaryoda basladigini ve mac sonu icin oldukca umutlu oldugumu da hatirliyorum. o gol yemeyen dasaev, ne yazik ki gullit ve van basten'in muhtesem gollerine engel olamamisti ve sampiyonlugu kaybetmisti. ama ozellikle van basten'in golunden sonra bende bu kaleci ancak boyle bir golu yerdi gibi bir his olustugundan bu hatiralar yillarca aklimdan cikmadi. neyse demek istedigim, muhtesem bir goldu ancak golu bir de atan degil de yiyen uzerinden hissetmek lazim.
