91
takımımız açısından çok önemli bir galibiyetti. yorgunluğumuz hala geçmemiş, tabi sahadaki kadrodan 8 ismin milli takımlarda oynamış olmasını unutmayalım. biz başkaları gibi bir pazardan diğer pazara yata yata beklemiyoruz.
bu maçta en sevindiğim nokta ise, takımımızın tempo yaptığı anlarda rakibe top göstermeden net bir baskı kurabilmiş olması. 70.dakikaya kadar yaşadığımız bu periyot, sezon başındaki görkemli ofansif kimliğimizin geri gelmesinin çok yakın olduğunu gösteriyor.
sabri'nin paslarını sayma kararıyla maça başlamıştım, ama 11 pasta 2 isabetten sonra bıraktım, boş bir iş olduğunu hatırladım. aslında genel olarak bugün pas trafiğimizde sıkıntı vardı, barış sabri kadar kötü pas yaptı bugün, çok şaşırdım.
bazı periyotlarda şans bizimleydi, de sanctis'in becerikli bir akşam geçirdiği tartışılmaz, ancak ondan dönen topların kalemizle buluşma ihtimalini yaşadık 1-2 pozisyonda, bu olmamalıydı. pozisyon vermeyi, şut çektirmeyi kabul edebilirim ama ribauntları alamamak konusunda hiç hoşgörülü değilim, yakışmıyor bize.
antep gibi tempolu ve üretken bir takıma verdiğimiz pozisyon sayısı makul, hatta olması gerekenden daha azdı. ama tekrar edeyim, dönen topları asla rakibe bırakmamak gerekiyor.
baros'un gol atması çok önemliydi, çok sevindim. bugün istekli ve mücadeleciydi.
arda'nın yorgunluğu dinmek bilmiyor ve haklı da bu konuda. hem galatasaray'da hem de milli takımda çok önemli görevler üstleniyor. derbiye kadar arda'nın iyice dinlendirilmesi lazım. 1 idman eksik yapabilir, ihtiyacı olan idmandan ziyade enerji.
sabri ve volkan'ın defanstaki bölgelerini çok boşladıklarını gördüm. özellikle sabri. bir faul veya benzeri pozisyonun tekrar gösteriminde bakıyoruz ki, top ve rakibin olduğu oyunun ağırlık merkezi ceza sahamızın biraz yakınındayken, sabri efendi orta çizgi civarında, henüz teşrif ediyor. çok sıkıldım artık ben bu adamın aksaklıklarını yazmaktan. n'olur biri bizi kurtarsın artık.
genel anlamda iyiydik. pas yüzdemizi artırırsak, sabri ve volkan bek görevlerini ihmal etmezlerse, arda-baros-kewell yeterli enerjiyi toplarsa takım iyi noktaya ulaşacak. ben çok umutluyum. sanki herşey daha yeni başlıyor gibi.
bu maçta en sevindiğim nokta ise, takımımızın tempo yaptığı anlarda rakibe top göstermeden net bir baskı kurabilmiş olması. 70.dakikaya kadar yaşadığımız bu periyot, sezon başındaki görkemli ofansif kimliğimizin geri gelmesinin çok yakın olduğunu gösteriyor.
sabri'nin paslarını sayma kararıyla maça başlamıştım, ama 11 pasta 2 isabetten sonra bıraktım, boş bir iş olduğunu hatırladım. aslında genel olarak bugün pas trafiğimizde sıkıntı vardı, barış sabri kadar kötü pas yaptı bugün, çok şaşırdım.
bazı periyotlarda şans bizimleydi, de sanctis'in becerikli bir akşam geçirdiği tartışılmaz, ancak ondan dönen topların kalemizle buluşma ihtimalini yaşadık 1-2 pozisyonda, bu olmamalıydı. pozisyon vermeyi, şut çektirmeyi kabul edebilirim ama ribauntları alamamak konusunda hiç hoşgörülü değilim, yakışmıyor bize.
antep gibi tempolu ve üretken bir takıma verdiğimiz pozisyon sayısı makul, hatta olması gerekenden daha azdı. ama tekrar edeyim, dönen topları asla rakibe bırakmamak gerekiyor.
baros'un gol atması çok önemliydi, çok sevindim. bugün istekli ve mücadeleciydi.
arda'nın yorgunluğu dinmek bilmiyor ve haklı da bu konuda. hem galatasaray'da hem de milli takımda çok önemli görevler üstleniyor. derbiye kadar arda'nın iyice dinlendirilmesi lazım. 1 idman eksik yapabilir, ihtiyacı olan idmandan ziyade enerji.
sabri ve volkan'ın defanstaki bölgelerini çok boşladıklarını gördüm. özellikle sabri. bir faul veya benzeri pozisyonun tekrar gösteriminde bakıyoruz ki, top ve rakibin olduğu oyunun ağırlık merkezi ceza sahamızın biraz yakınındayken, sabri efendi orta çizgi civarında, henüz teşrif ediyor. çok sıkıldım artık ben bu adamın aksaklıklarını yazmaktan. n'olur biri bizi kurtarsın artık.
genel anlamda iyiydik. pas yüzdemizi artırırsak, sabri ve volkan bek görevlerini ihmal etmezlerse, arda-baros-kewell yeterli enerjiyi toplarsa takım iyi noktaya ulaşacak. ben çok umutluyum. sanki herşey daha yeni başlıyor gibi.