• 53
    artık geriye dönüp hayıflanmanın zamanı değil, zaten kimseye de faydası yok bunun. euroleague'e ilk katılımımızda katettiğimiz büyük yol sonucunda çeyrek finalin kıyısına kadar gelmiş durumdayız. rakibin son 6 sezondur sürekli top 8 yapıyor olması, en iyi 5-10 basketbol koçundan biri olarak anılan dusan ivkovic'e sahip olmaları, rakibin kadrosunun spanoulis, hines, antic gibi yıldızlar ile donatılmış olması bizim bu maça dair olan inancımızı etkileyebilecek faktörler değil. çünkü biz takımımızın potansiyelini, neleri başarabileceğini, ne imkansızları mümkün kılabileceğini biliyoruz; yeteneklerimizin, sahip olduğumuz kudretin farkındayız. bu sebepten ötürü ''tamam ya da devam'' anlamını taşıyan, bir maçtan öte olan bu mücadeleden, bu çarpışmadan takımımızın alnının akıyla çıkacağına inanıyoruz.

    artık teknik taktik ikinci planda kalıyor benim için, daha çok isteyen, daha çok arzulayan, son ana kadar mücadele eden taraf son 8 biletini alacak. 1 mart 2012 akşamı pire'de 1 takım turnuvaya veda ederken, diğer takım avrupa macerasına devam edecek ve o devam eden takımın biz olacağımızdan en ufak bir şüphem yok. bu sezon bazında söylüyorum, daha yazılacak tarih, kazanılacak maçlar var; en azından 1 adım daha, 1 adım daha atmalıyız ileriye.

    bu özel gece için bir ricada bulunacağım: realiteden uzak duralım. zor deplasman olması, olympiakos'un tek iç saha yenilgisinin cska moskova'dan olması açık söylemek gerekirse umurumda değil. ''ama yenemesek bile..'' ile başlayan cümleler de kurmayalım, ''kazanamasa dahi bu takım bizim için şampiyon'' da demeyelim; çünkü kazanacağız. ne kadar olumsuz, realist düşüncelerimiz varsa kendimize saklayalım. çünkü tarih inananları yazarmış ve biz de yalnızca zafere, takımımıza, kazanacağımıza inanalım. galatasarayımız'ın özellikle bu sezon euroleague macerasında elde ettiği başarıları nasıl açıklayabiliriz? yalnızca istek, arzu, mücadeleyle mi buralara geldik; son topa kadar dediğimiz felsefenin temelinde ortak ruh ve inanç yatmıyor mu? 1 mart 2012 gecesi de aklından ufacık da olsa ''ya yenemezsek'' düşüncesini geçiren olursa, rica ediyorum izlemesinler maçı. inanca, pozitivizme ihtiyacımız var yine fazlasıyla.

    başta oktay mahmuti olmak üzere tüm aslanlarımıza güveniyoruz ve yazacakları tarih için beklemedeyiz.
    allah utandırmasın ve yardımcımız olsun!

    (bkz: geliyoruz zincirleri kıra kıra hey)
App Store'dan indirin Google Play'den alın