182
elfsborg 57 maçta 11 gol
stabæk 72 maçta 9 gol
ingiltere everton 41 maçta 3 gol
kopenhagen 127 maçta 6 gol
galatasaray 14 maçta 2 gol
2002 dünya kupası finallerinde 96 dakika sahada kalıp 14.6 kilometre koşmuştu, tam bir dinamoydu,
2006 senesinde isveç'in en iyi oyuncusu seçilmişti, koskoca ülkenin en iyi adamıydı,
kopengahen'de 3 sezonda tüm maçlarda 11'de oynadı, tam bir istikrar abidesiydi hatta hayatında mr çektirmemiş diye bir efsane bile vardı,
isveç milli takımı kaptaydı, saygıdeğer, liderlik özelliği bulunan bir oyuncuydu,
evet böylesine harika bir adam almıştık biz.
ilk maçlarda gayet güzel oynuyordu, lincoln'den bile büyük transfer dedik, ne biçim adam aldık dedik, nazar değdirdik sanırım. 2007'nin son günlerinde ilk müjdemizi aldık. artroskopik kalça ameliyatı ile 4 ay sonra sahalara dönecek dendi. şansızlık dedik beklemeye koyulduk linderoth'u. o 4 ay önce 6 ay oldu sonra sezonu kapattı. fakat linderoth bu, euro 2008 kadrosuna türkiye liginden davet edilen tek yabancı olmayı başardı hatta hazırlık maçında gol bile attı. biz şansızlığa dem vurduk, yeni sezonda ortalığın tozunu attırır dedik hatta bize sakatlığı sayesinde mehmet topal'ı kazandırmıştı. her işte bir hayır var misali. yeni sezon başladı şampiyonlar ligi ön eleme maçında uğur ve sabri'nin yokluğunda sağ bek'i ona emanet ettik, üstesinden geldi, çok güzel bir maç çıkardı, sonra milli takımının yapacağı hazırlık maçına gitti 6. dakika'da sakatlandı. ve biz yine linderoth'umuzu beklemeye başladık, bekleyiş o bekleyiş. ligin 6. haftasına yetişecek, beşiktaş maçında sahada, fener maçına yetişti haberlerinin ardında linderoth fizyoterapistler eşliğinde salonda çalıştı haberleri ardarda geldi. 7 şubat 2009 galatasaray - kayserispor maçında mehmet güven'in yerine oyuna girdi. tam olarak yarım saat oynadı. bu sefer gerçekten umutlandık, döndü lan dedik. fakat dememizle birlikte o maçtan sonra tekrar sakatlandı. yine nazar değdirdik. iyileşti, sahalarda derken 1 nisan itibari ile amerikada bir ameliyat daha olmuş kalçasından. önce şaka sandım ciddi anlamda inanmadım ama malesef kötü bir şaka değilmiş bu. 6 hafta sürecek rehabilitasyon çalışmaları deniyor. sonra tekrar koşacak takımdan ayrı falan. sezonu tekrar kapattı yani. ne nazar ne şansızlık ne göz ne de başka bir şey. bizden önce oynadığı ülkelere bakın, isveç, danimarka, ingiltere. ortak özellikleri ne ? hepsinin bayrağında + , çizgi, çubuk falan var. biz de yok ! sorun burda. seneye isveç'e geri döner bu bize nispet takır takır oynar. 35 yaşına kadar 5 - 6 sene daha oynar, her maçta 11'de başlar hiç sakatlanmaz, bir de 2010 dünya kupasında koşu rekoru kırar, yetmez 2012 isveç'in en iyi oyuncusu seçilir. kısmet değilmiş linderoth ne diyelim. hani fm'de oyuncular emekli olunca defans, taktik falan bir özellikleri çok iyi oluyor. seninde fizyoterapi özelliğin 20 olur artık. fm 2015'te galatasaray'a seni fizyoterapist olarak getireceğim. seninle ilgili tek hayalim bu linderoth.
stabæk 72 maçta 9 gol
ingiltere everton 41 maçta 3 gol
kopenhagen 127 maçta 6 gol
galatasaray 14 maçta 2 gol
2002 dünya kupası finallerinde 96 dakika sahada kalıp 14.6 kilometre koşmuştu, tam bir dinamoydu,
2006 senesinde isveç'in en iyi oyuncusu seçilmişti, koskoca ülkenin en iyi adamıydı,
kopengahen'de 3 sezonda tüm maçlarda 11'de oynadı, tam bir istikrar abidesiydi hatta hayatında mr çektirmemiş diye bir efsane bile vardı,
isveç milli takımı kaptaydı, saygıdeğer, liderlik özelliği bulunan bir oyuncuydu,
evet böylesine harika bir adam almıştık biz.
ilk maçlarda gayet güzel oynuyordu, lincoln'den bile büyük transfer dedik, ne biçim adam aldık dedik, nazar değdirdik sanırım. 2007'nin son günlerinde ilk müjdemizi aldık. artroskopik kalça ameliyatı ile 4 ay sonra sahalara dönecek dendi. şansızlık dedik beklemeye koyulduk linderoth'u. o 4 ay önce 6 ay oldu sonra sezonu kapattı. fakat linderoth bu, euro 2008 kadrosuna türkiye liginden davet edilen tek yabancı olmayı başardı hatta hazırlık maçında gol bile attı. biz şansızlığa dem vurduk, yeni sezonda ortalığın tozunu attırır dedik hatta bize sakatlığı sayesinde mehmet topal'ı kazandırmıştı. her işte bir hayır var misali. yeni sezon başladı şampiyonlar ligi ön eleme maçında uğur ve sabri'nin yokluğunda sağ bek'i ona emanet ettik, üstesinden geldi, çok güzel bir maç çıkardı, sonra milli takımının yapacağı hazırlık maçına gitti 6. dakika'da sakatlandı. ve biz yine linderoth'umuzu beklemeye başladık, bekleyiş o bekleyiş. ligin 6. haftasına yetişecek, beşiktaş maçında sahada, fener maçına yetişti haberlerinin ardında linderoth fizyoterapistler eşliğinde salonda çalıştı haberleri ardarda geldi. 7 şubat 2009 galatasaray - kayserispor maçında mehmet güven'in yerine oyuna girdi. tam olarak yarım saat oynadı. bu sefer gerçekten umutlandık, döndü lan dedik. fakat dememizle birlikte o maçtan sonra tekrar sakatlandı. yine nazar değdirdik. iyileşti, sahalarda derken 1 nisan itibari ile amerikada bir ameliyat daha olmuş kalçasından. önce şaka sandım ciddi anlamda inanmadım ama malesef kötü bir şaka değilmiş bu. 6 hafta sürecek rehabilitasyon çalışmaları deniyor. sonra tekrar koşacak takımdan ayrı falan. sezonu tekrar kapattı yani. ne nazar ne şansızlık ne göz ne de başka bir şey. bizden önce oynadığı ülkelere bakın, isveç, danimarka, ingiltere. ortak özellikleri ne ? hepsinin bayrağında + , çizgi, çubuk falan var. biz de yok ! sorun burda. seneye isveç'e geri döner bu bize nispet takır takır oynar. 35 yaşına kadar 5 - 6 sene daha oynar, her maçta 11'de başlar hiç sakatlanmaz, bir de 2010 dünya kupasında koşu rekoru kırar, yetmez 2012 isveç'in en iyi oyuncusu seçilir. kısmet değilmiş linderoth ne diyelim. hani fm'de oyuncular emekli olunca defans, taktik falan bir özellikleri çok iyi oluyor. seninde fizyoterapi özelliğin 20 olur artık. fm 2015'te galatasaray'a seni fizyoterapist olarak getireceğim. seninle ilgili tek hayalim bu linderoth.