4
almanya'nın bizden çok daha iyi futbolcu yetiştirdiği konusuna girmeyeceğim, buna herhangi bir eleştirim yok. ancak, bir konunun yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. dolayısıyla da yanlış yansıtılıyor.
sanırım uğur meleke sıkça gündeme getirirdi almanya'da 2-3 milyon türk arasından bizdeki 75 milyondan daha çok kaliteli oyuncu çıkıyor görüşünü. bu kısmen doğru olmakla birlikte her şeyi lineerleştirme alışkanlığımızla ilgilidir (misal her ulusun futbola aynı ölçüde ilgi duyduğunu varsayarak çin'den nasıl iyi bir milli takım çıkmaz veya daha ilk çeyrekte 15 sayıyı buldu, maçı 60 sayıyla tamamlar -tamam bu biraz abartı ama kaan kural'ın bu tip geyikleri çoktur- gibi). dolayısıyla, ilk duyulduğunda, "gerçekten abi, durum çok vahim." tepkisini yaratabilmektedir. halbuki özellikle belli bir nüfusun üzerinde, sanayileşmeyi daha doğrusu sınıfsal farklılıkları yaratacak kapitalizmi erken dönemde yaşayarak kentlerindeki iş bölümleri buna göre şekillenen almanya, fransa, ingiltere gibi ülkelerde spor, özellikle de futbol büyük oranda alt gelir grubundaki ailelerin çocuklarının eğiliminin olduğu bir meslek olmuştur. almanya'daki futbolu hayatını idame ettirecek profesyonel bir uğraş olarak görenler arasında da 2-3 milyon türkün ciddi bir oran oluşturduğunu söyleyebiliriz. yani benim açımdan futbolla tamamen alakasız bir ülke olmadığımızı da düşünürsek almanya gibi sağlam futbol ekolüne sahip bir ülkeden iyi türk asıllı oyuncular çıkması rastlantı değildir. kaldı ki bizdeki önemli oyuncuların büyük kesimi de beyaz türkler'den çıkmıyor. zaten, büyük oranda diyelim ki 10 milyonluk bir kesimden futbolcu çıkıyorsa iki ülkede de, almanya'daki o 10 milyonun sallıyorum 1 milyondan fazlası türkler.
sonuç olarak başta söylediğimi yineleyeceğim. tabii ki bu almanya'nın başarısı ve bizim başarısızlığımızdır, üzerinde uzun uzadıya konuşulacak bir sistem farkıdır, tersi olsa şaşırtıcı olurdu. ama iki ülke nüfusunu oranlayarak yapılan yorumun başta eksik varsayımlardan oluştuğunu düşünüyorum sadece.
sanırım uğur meleke sıkça gündeme getirirdi almanya'da 2-3 milyon türk arasından bizdeki 75 milyondan daha çok kaliteli oyuncu çıkıyor görüşünü. bu kısmen doğru olmakla birlikte her şeyi lineerleştirme alışkanlığımızla ilgilidir (misal her ulusun futbola aynı ölçüde ilgi duyduğunu varsayarak çin'den nasıl iyi bir milli takım çıkmaz veya daha ilk çeyrekte 15 sayıyı buldu, maçı 60 sayıyla tamamlar -tamam bu biraz abartı ama kaan kural'ın bu tip geyikleri çoktur- gibi). dolayısıyla, ilk duyulduğunda, "gerçekten abi, durum çok vahim." tepkisini yaratabilmektedir. halbuki özellikle belli bir nüfusun üzerinde, sanayileşmeyi daha doğrusu sınıfsal farklılıkları yaratacak kapitalizmi erken dönemde yaşayarak kentlerindeki iş bölümleri buna göre şekillenen almanya, fransa, ingiltere gibi ülkelerde spor, özellikle de futbol büyük oranda alt gelir grubundaki ailelerin çocuklarının eğiliminin olduğu bir meslek olmuştur. almanya'daki futbolu hayatını idame ettirecek profesyonel bir uğraş olarak görenler arasında da 2-3 milyon türkün ciddi bir oran oluşturduğunu söyleyebiliriz. yani benim açımdan futbolla tamamen alakasız bir ülke olmadığımızı da düşünürsek almanya gibi sağlam futbol ekolüne sahip bir ülkeden iyi türk asıllı oyuncular çıkması rastlantı değildir. kaldı ki bizdeki önemli oyuncuların büyük kesimi de beyaz türkler'den çıkmıyor. zaten, büyük oranda diyelim ki 10 milyonluk bir kesimden futbolcu çıkıyorsa iki ülkede de, almanya'daki o 10 milyonun sallıyorum 1 milyondan fazlası türkler.
sonuç olarak başta söylediğimi yineleyeceğim. tabii ki bu almanya'nın başarısı ve bizim başarısızlığımızdır, üzerinde uzun uzadıya konuşulacak bir sistem farkıdır, tersi olsa şaşırtıcı olurdu. ama iki ülke nüfusunu oranlayarak yapılan yorumun başta eksik varsayımlardan oluştuğunu düşünüyorum sadece.
