195
aklıma geldikçe son dakikalarda olup bitenlere inanamadığım, aklımın ve mantığımın almadığı maç.
zaman sırasına göre gideyim, maçtan bir-iki saat önce iyi galatasaraylı bir ağabeyime "abi 14 mayısta hava günlük güneşlikti, yaz gibiydi. şimdi yine öyle. bunlar şampiyon olamayacaklar" dediğimi hatırlıyorum.
maç başladı, maçı alisamiyen.net'teki yorumlardan ve sporx'ten takip etme kararı aldım. genel kanı, fenerbahçe'nin kazanacağıydı ilk dakikalarda. nitekim golü de buldular. gol geldikten sonra bende "bu maç farka gidebilir" düşüncesi belirse de burak yılmaz'ın kariyerinin dönüm noktası olan tuhaf golü ümitleri yeniden yeşertmişti. yalnız msnden arkadaşıma "olum 1-1 biter lan bu maç" dediğimi de hatırlıyorum.
ikinci yarı başladı, bizim ev sanki top atışına tutuluyordu anasını satiyim. alt katta hasta fenerli, üst katta hasta kere hasta üç fenerli. "vurrr", "bammm", "güüüüüm", "şraakk" (bardağı fırlatmış herif) sesleri geliyor habire. alisamiyen.nette "yok arkadaş yiyecek bunlar" mesajları çoğunlukta. trabzon'un direncinin iyice düştüğü yazılıyor. bir yandan da bam-güm sesleri devam ediyor.
son dakikalara giriyoruz, o "bam-güm" sesleri öyle bir noktaya gelmiş ki, basıyorum küfürü, geçiyorum arka odaya. mp3'ün sesini fulleyip, mutfakta sigara içip radyodan maçı dinleyen babamı gözlüyorum. yarım yamalak duyuyorum, "son dakika" diyor babam kardeşime, o zaman çıkarıyorum kulaklığı. bursa maçı bitiyor. yalnız babam "fenerliler niye seviniyo lan" diyor bana. "emin misin baba" diyorum, "2-1 mi bitti?". "evet olum" diyor, "şimdi bitti lan, niye seviniyor bunlar". beşiktaşlı kardeşim puan durumuna bakıyor hemen. anlam veremiyoruz olanlara. kafamız durmuş vaziyette. bursa-bjk maçının 2-1 bittiğini bir de tvden öğrenince kahkahayı basıyoruz. babam radyodan aktarıyor "lan herifler sahaya girmiş sevinçten". zevkten dört köşeyiz. düşebilecekleri en rezil duruma düştüklerine kanaat getiriyorum (3 temmuz 2011'i hesaba katamıyorum tabii), stadı yakmaları falan müthiş komik geliyor.
şimdi hala düşünüyorum, hala anlam veremiyorum. bu nasıl bir başarı körlüğüdür, nasıl bir başarı kompleksidir ki binlerce insan bir anonsa inanıp kendini sahaya atıyor, bilgiyi teyit ettirme ihtiyacını hiç duymuyor, timsaha giriyor, tribünlere oley çekiyor (ahaha evet lan vardı bu, timsahçı tayfanın hemen önündeydi).
o güne dair yapılmış en iyi videolardan biriyle bitireyim: http://www.youtube.com/...ture=player_embedded #
zaman sırasına göre gideyim, maçtan bir-iki saat önce iyi galatasaraylı bir ağabeyime "abi 14 mayısta hava günlük güneşlikti, yaz gibiydi. şimdi yine öyle. bunlar şampiyon olamayacaklar" dediğimi hatırlıyorum.
maç başladı, maçı alisamiyen.net'teki yorumlardan ve sporx'ten takip etme kararı aldım. genel kanı, fenerbahçe'nin kazanacağıydı ilk dakikalarda. nitekim golü de buldular. gol geldikten sonra bende "bu maç farka gidebilir" düşüncesi belirse de burak yılmaz'ın kariyerinin dönüm noktası olan tuhaf golü ümitleri yeniden yeşertmişti. yalnız msnden arkadaşıma "olum 1-1 biter lan bu maç" dediğimi de hatırlıyorum.
ikinci yarı başladı, bizim ev sanki top atışına tutuluyordu anasını satiyim. alt katta hasta fenerli, üst katta hasta kere hasta üç fenerli. "vurrr", "bammm", "güüüüüm", "şraakk" (bardağı fırlatmış herif) sesleri geliyor habire. alisamiyen.nette "yok arkadaş yiyecek bunlar" mesajları çoğunlukta. trabzon'un direncinin iyice düştüğü yazılıyor. bir yandan da bam-güm sesleri devam ediyor.
son dakikalara giriyoruz, o "bam-güm" sesleri öyle bir noktaya gelmiş ki, basıyorum küfürü, geçiyorum arka odaya. mp3'ün sesini fulleyip, mutfakta sigara içip radyodan maçı dinleyen babamı gözlüyorum. yarım yamalak duyuyorum, "son dakika" diyor babam kardeşime, o zaman çıkarıyorum kulaklığı. bursa maçı bitiyor. yalnız babam "fenerliler niye seviniyo lan" diyor bana. "emin misin baba" diyorum, "2-1 mi bitti?". "evet olum" diyor, "şimdi bitti lan, niye seviniyor bunlar". beşiktaşlı kardeşim puan durumuna bakıyor hemen. anlam veremiyoruz olanlara. kafamız durmuş vaziyette. bursa-bjk maçının 2-1 bittiğini bir de tvden öğrenince kahkahayı basıyoruz. babam radyodan aktarıyor "lan herifler sahaya girmiş sevinçten". zevkten dört köşeyiz. düşebilecekleri en rezil duruma düştüklerine kanaat getiriyorum (3 temmuz 2011'i hesaba katamıyorum tabii), stadı yakmaları falan müthiş komik geliyor.
şimdi hala düşünüyorum, hala anlam veremiyorum. bu nasıl bir başarı körlüğüdür, nasıl bir başarı kompleksidir ki binlerce insan bir anonsa inanıp kendini sahaya atıyor, bilgiyi teyit ettirme ihtiyacını hiç duymuyor, timsaha giriyor, tribünlere oley çekiyor (ahaha evet lan vardı bu, timsahçı tayfanın hemen önündeydi).
o güne dair yapılmış en iyi videolardan biriyle bitireyim: http://www.youtube.com/...ture=player_embedded #