119
18 mart 2011 türk telekom arena'da ilk derbi, rekor kıracak taraftarlar ve orda olmak istiyoruz.çocukluk arkadaşım ile birlikte öyle böyle değil gitme istediğimiz.her neyse maça bilet bulamıyoruz ve bir yere gidip izleyeceğiz istanbul'da.
sonra gel dedik izlemeyelim telefondan dinleriz, her şey böyle başladı.birer tane köpek öldüren alıp yollandık cihangirin merdivenlerine doğru.kazım golü attı mükemmel bir gol sesi geldi bir yerlerden kafe filandır dedik geçtik.maç devam ediyor bir yandan yağmur yağıyor her neyse ben tezahürat sesleri duyuyorum;
-oğlum lan baksana stadyumdan sesler geliyor.
-stadyum çok uzak buraya mümkün değil diye cevap veriyor.
arada bir orada ki şişeleri toplayan amca geliyor ve maçı soruyor.o sorunca hoparlöre alıyoruz ve fenerbahçe bastırmaya başlıyor.ilk yarı bittiğinde 1-0 öndeyiz ama üşüyoruz aynı zamanda.
gel biraz yürüyelim şurda ısınırız hem diyoruz birbirimize.lafını keserek diyorum ki;
-bu şişeyi ömrümün sonuna kadar saklayacağım hele bi yenelim şu maçı.
2. devre başlarken sesi hoparlöre alıp bir oraya bir buraya yürüyoruz, yağmurda durdu yağmıyor ama ıslak yere oturmak istemiyoruz.daha sonra çamlara ilişiyor gözüm ;
-gel aşağıda çamları sallayalım üzerimize bu maçı yeneceğiz totem olum totem
-tamam lan.
çamları sallamaya başlıyoruz.biz ıslandıkça savuşturuluyor ataklar sonra spikerin sesi yükseliyor biraz çamı sallıyorum ıslanamıyorum allah kahretsin maç 1-1 oluyor.
hala umutluyuz ikimizde ama artık çamlarda su kalmadı, dolayısıyla totemsiz kalıyoruz.bekliyoruz artık bitmesini maçın ancak o sırada maç 1-2 oluyor, ben elimde sım sıkı tuttuğum şişeyi fırlatıyorum aşağıya doğru.
maç bittiğinde üzgünüz 2miz de ancak farkettiğimiz şey maçı hep kulaklıkla dinlememiz gerektiği ve acı olan bunu maçtan sonra farketmiş olmamız.
not : totem yapmak başlığına sadece ben yazıyorum sanırım.aslında bağnaz filan değilim kadere de inanmam pek ama bu totem olayına acayip inanıyorum be abi.bence böyle bir şey var.var yani hepsi tesadüf olamaz.
sonra gel dedik izlemeyelim telefondan dinleriz, her şey böyle başladı.birer tane köpek öldüren alıp yollandık cihangirin merdivenlerine doğru.kazım golü attı mükemmel bir gol sesi geldi bir yerlerden kafe filandır dedik geçtik.maç devam ediyor bir yandan yağmur yağıyor her neyse ben tezahürat sesleri duyuyorum;
-oğlum lan baksana stadyumdan sesler geliyor.
-stadyum çok uzak buraya mümkün değil diye cevap veriyor.
arada bir orada ki şişeleri toplayan amca geliyor ve maçı soruyor.o sorunca hoparlöre alıyoruz ve fenerbahçe bastırmaya başlıyor.ilk yarı bittiğinde 1-0 öndeyiz ama üşüyoruz aynı zamanda.
gel biraz yürüyelim şurda ısınırız hem diyoruz birbirimize.lafını keserek diyorum ki;
-bu şişeyi ömrümün sonuna kadar saklayacağım hele bi yenelim şu maçı.
2. devre başlarken sesi hoparlöre alıp bir oraya bir buraya yürüyoruz, yağmurda durdu yağmıyor ama ıslak yere oturmak istemiyoruz.daha sonra çamlara ilişiyor gözüm ;
-gel aşağıda çamları sallayalım üzerimize bu maçı yeneceğiz totem olum totem
-tamam lan.
çamları sallamaya başlıyoruz.biz ıslandıkça savuşturuluyor ataklar sonra spikerin sesi yükseliyor biraz çamı sallıyorum ıslanamıyorum allah kahretsin maç 1-1 oluyor.
hala umutluyuz ikimizde ama artık çamlarda su kalmadı, dolayısıyla totemsiz kalıyoruz.bekliyoruz artık bitmesini maçın ancak o sırada maç 1-2 oluyor, ben elimde sım sıkı tuttuğum şişeyi fırlatıyorum aşağıya doğru.
maç bittiğinde üzgünüz 2miz de ancak farkettiğimiz şey maçı hep kulaklıkla dinlememiz gerektiği ve acı olan bunu maçtan sonra farketmiş olmamız.
not : totem yapmak başlığına sadece ben yazıyorum sanırım.aslında bağnaz filan değilim kadere de inanmam pek ama bu totem olayına acayip inanıyorum be abi.bence böyle bir şey var.var yani hepsi tesadüf olamaz.