100
24 kasım 2011 galatasaray asseco prokom basketbol maçında maçın kahramanı olan zaza aslında bizim bu maçı bu kadar zora sokmamızında asıl müsebbibi. aslında isim olarak zaza değil oyun sistemi olarak bizim 5 numaraları kullanma biçimimizle alakalı bir sorun bu.
zaza oyundayken bizim hucumda çok durağanlaşıyoruz. topu zaza'ya indirip onun 1e1 oynamasını bekliyoruz. aslında bu fena bir hucum tarzı değil. çünkü burada gelecek 2li sıkıştırmalarda uzun oyuncu topu dışarı çıkartır ve boş adamı çok rahat bulabiliriz. ama zaza bu oyunlarda nedense topu dışarı çıkartmak yerine 1e1leri zorlamayı tercih ediyor. burda da sıkıntı dipten dönmek yerine potadan uzaklaşıyor ve yüzdesi düşüyor. ki zaza topu dışarı çıkarsa bile 2-3 numaralarda keskin-statik şutörlere sahip değiliz.
şimdi olayı prokom maçı özelinde zaza'nın oyunu ve maç kazandıran performansıyla alakalandırmayalım. zaza'yı post-up da kullanmak bizim için bir silah olabilir ama ana silahımız bu olamaz. çünkü biz oyunumuzu 5 numaranın 1e1 lerine bırakırsak tıkır tıkır işleyen topun hızlı dolaştığı, en boş adamı bulana kadar devam eden pas trafiği ve uzunların pick'e çıkıp kısalara yarattığı alanları bulamıyoruz. böylece aslında potansiyel olarak belki +10 sayılık bir kazanç elde ediyorsak bile daha fazlasını kaybediyoruz.
zaza'yı nasıl daha iyi kullanırız cevabı kazan'ın siena karşısında benzer özellikli ve kalite olarak daha düşük seviyede bir oyuncu olan vladimir veremeenko'yu kullanma biçimi olabilir. kazan greer gibi delici guardlarının sürekli olarak savunmayı eksiltmesiyle 5 numaradan yardım getirmelerini sağladılar ve veremeenko'yu bu sayede potaya çok daha yakın ve verimli kullandılar. (u: bizim elimizde ender harici delici özellikli kısalar olmadığı için bu da biraz sıkıntılı)
zaza hem türk pasaportu hemde fiziksel olarak bize mutlaka katkı sağlayacak bir oyuncu ama biz zaza'yı kullanmak için asıl silahlarımızdan ödün vermemeliyiz.
zaza oyundayken bizim hucumda çok durağanlaşıyoruz. topu zaza'ya indirip onun 1e1 oynamasını bekliyoruz. aslında bu fena bir hucum tarzı değil. çünkü burada gelecek 2li sıkıştırmalarda uzun oyuncu topu dışarı çıkartır ve boş adamı çok rahat bulabiliriz. ama zaza bu oyunlarda nedense topu dışarı çıkartmak yerine 1e1leri zorlamayı tercih ediyor. burda da sıkıntı dipten dönmek yerine potadan uzaklaşıyor ve yüzdesi düşüyor. ki zaza topu dışarı çıkarsa bile 2-3 numaralarda keskin-statik şutörlere sahip değiliz.
şimdi olayı prokom maçı özelinde zaza'nın oyunu ve maç kazandıran performansıyla alakalandırmayalım. zaza'yı post-up da kullanmak bizim için bir silah olabilir ama ana silahımız bu olamaz. çünkü biz oyunumuzu 5 numaranın 1e1 lerine bırakırsak tıkır tıkır işleyen topun hızlı dolaştığı, en boş adamı bulana kadar devam eden pas trafiği ve uzunların pick'e çıkıp kısalara yarattığı alanları bulamıyoruz. böylece aslında potansiyel olarak belki +10 sayılık bir kazanç elde ediyorsak bile daha fazlasını kaybediyoruz.
zaza'yı nasıl daha iyi kullanırız cevabı kazan'ın siena karşısında benzer özellikli ve kalite olarak daha düşük seviyede bir oyuncu olan vladimir veremeenko'yu kullanma biçimi olabilir. kazan greer gibi delici guardlarının sürekli olarak savunmayı eksiltmesiyle 5 numaradan yardım getirmelerini sağladılar ve veremeenko'yu bu sayede potaya çok daha yakın ve verimli kullandılar. (u: bizim elimizde ender harici delici özellikli kısalar olmadığı için bu da biraz sıkıntılı)
zaza hem türk pasaportu hemde fiziksel olarak bize mutlaka katkı sağlayacak bir oyuncu ama biz zaza'yı kullanmak için asıl silahlarımızdan ödün vermemeliyiz.