57
biraz ahmet çakar tipi mantık yürütme olacak ama söylediği lafın ağzından öylesine çıkmış bir laf olmadığını şu yüzden düşünüyorum. kaldı ki bizim basında kendini savunma mekanizması olarak sıkça gördüğümüz, "bir anda ucunun nereye gideceği saptanamayarak amacını aşmış bir laf" dahi olsa kabul edilir tarafı yoktur. neyse, en hazır cevap insanın bile aslında kullandığı örnekler, benzetmeler devamlı kafasının içinde -isteyerek veya istem dışı- tasarladığı, oluşturduğu şeylerden çıkar. vay be, adam bunu ne güzel söylemiş denen laflar aslında yılların birikiminin ürünüdür, ya daha önce başka bir yerde kullanılan benzer bir ifadenin uyarlanmasıdır ki zeka kullanımı gerektirir, ya da muhabbetin gidişatında diğerlerinden daha önce veya farklı olarak kafayı başka bir yönde çalıştırmanın sonucunda -o esnada bunu karşı tarafa çaktırmadan- düşünülerek söylenmiş laflardır.
bu şahsın söylediği lafı düşündükçe insanın bir diğer kişiye kendince aşağılama maksadıyla bir laf söylemek için seçeceği onca ifade arasından bunu seçmesi ise bende ne yazık ki söz konusu şahsın bu vb. ifadeleri daha önce de -belki arkadaş sohbetlerinde falan- kullandığı kuşkusunu doğuruyor. bu yüzden, ercan saatçi denen şahsın sarf ettiği küfür veya ali aydın'ın pascal nouma için söylediği "zenci" kelimesinden de öte bir rahatsızlık, kısacası dil sürçmesi demenin çok "hafif" kalacağı onursuzca bir laf ettiğini düşünüyorum.
bu şahsın söylediği lafı düşündükçe insanın bir diğer kişiye kendince aşağılama maksadıyla bir laf söylemek için seçeceği onca ifade arasından bunu seçmesi ise bende ne yazık ki söz konusu şahsın bu vb. ifadeleri daha önce de -belki arkadaş sohbetlerinde falan- kullandığı kuşkusunu doğuruyor. bu yüzden, ercan saatçi denen şahsın sarf ettiği küfür veya ali aydın'ın pascal nouma için söylediği "zenci" kelimesinden de öte bir rahatsızlık, kısacası dil sürçmesi demenin çok "hafif" kalacağı onursuzca bir laf ettiğini düşünüyorum.