8
maçta galatasaray o zaman artik klasiklesmis olan show tv reklamli sari forma, sari sort, sari tozluklarla mucadele etmisti. 5. dakikada suat dusurulunce sag kose gonderine yakin bir yerden kazanilan serbest vurusta hakan sukur yillar sonra bologna'ya atacagi kafa golu gibi 40 metre yukselerek bir gol atmisti. oyle bir kafaydi ki, ganchev degil butun chevler gelseydi de o topu oradan alamazdi demek isterdim ama o kadar da degildi. iyi goldu yine de. o golden sonra ben ayni gecen seneki sampiyonluk macinda oldugu gibi farka gideriz diye dusunmustum. bu dusunceme haklilik kazandiracak bir sekilde arif'in dusurulmesine hasan ceylan isimli hakem penalti karari verince iyice rahatlamistim. bu arada penalti pek penalti da degildi sanki. neyse zaten tugay'in vurusu ust direkten donmustu. ilk yari bu skorla bitmisti. sonra ikinci yarida arif'in ortasina simdiki riera'ya benzeyen ljung kafayi cakmis ve macin gerisinde skorun ustune yatarak sampiyon olmustuk. pingel degil de tunahan'dan epey korkmaktaydim ben o macta nedense ama bursa da sezon bitse de antalya'ya aksak modunda oynamisti sanki. holli ile gecen bu guzel sezondan sonra ust uste uc kere sampiyon olmak icin kollari sivayacak ama kuzmanovski'nin transfer edildigi o sezonda saftig ile hayal kirikligi yasayacaktik.