26
iki boyutlu değerlendireceğim:
1- eleştiri iyidir. çoğu zaman çok iyidir. ta ki işin için yalan ve fikir sahibi olmadığı bir konuda atıp tutmak girene kadar. zaten akıllı insan yapıcı eleştirilerden çıkarması gereken dersleri çıkarır. ciddiye alınmaması gereken şeyleri ciddiye almaz. bu bağlamda tribünler için de eleştiri iyidir. zira öyle ya da böyle eleştiri bir kontrol mekanizmasıdır. eleştiren kimse iyi niyetliyse, eleştirisi olumsuz da olsa içerisinde yapıcılık barındırmalıdır. tıpkı "sadece muhalefet olma muhalefetin yanında çözüm de üret, en azından üretmeye çalış" söylemi gibi.
2- bana göre de gereksiz bir pankart olmuş ama 200 sopalı pankartın yanında yapılmış olması hoş görülebilir, hatta fazlasıyla hoş görülebilir. zira ben zaten işin özelinde, bastırılmış cinselliğin futbola kanalize edilmesine karşı olmamdan ötürü futbolda bu karı, koca muhabbetlerinden hoşlanmıyorum.
sonuç: ultraslan üni bugün ultraslan'ı ayakta tutan tek gruptur. ve 17 kasım 2011 galatasaray fc barcelona regal basketbol maçı'ında muazzam bir görsel şova imza atmışlardır. kolay değil 200 adet sopalı pankart. eğer senin bu pankartlar arasında rahatsız oldukların varsa onu, üslubunca sebepleriyle ortaya koyarsın. mantıklıysa bu pankartları hazırlayan kişiler de "evet keşke bunu hesaba katsaymışız der" ve gelecek sefer emin olun bunu hesaba katarlar. ama yok sen "aa ne kadar salakça, aaa taşak mazemesi, ıyy iğranç" dersen hem ortaya hiçbir şey koymadan eleştirirsin hem de bu insanların bir şeyler yapma şevkini kırarsın. madem bu pankartı galatasaray için eleştiriyorsunuz o zaman argümanlarınız "iğrenç, salakça v.b" olmamalı.
bir de mümkünse bir maça da siz pankart boyayıp gelin. "- ama ben çok uzaktayım ya" da demeyin, zira benim sırf haftaiçi oynanan bir basketbol maçı için bile türkiye'nin bir köşesinden pankartıyla gelen tanıdıklarım var.
1- eleştiri iyidir. çoğu zaman çok iyidir. ta ki işin için yalan ve fikir sahibi olmadığı bir konuda atıp tutmak girene kadar. zaten akıllı insan yapıcı eleştirilerden çıkarması gereken dersleri çıkarır. ciddiye alınmaması gereken şeyleri ciddiye almaz. bu bağlamda tribünler için de eleştiri iyidir. zira öyle ya da böyle eleştiri bir kontrol mekanizmasıdır. eleştiren kimse iyi niyetliyse, eleştirisi olumsuz da olsa içerisinde yapıcılık barındırmalıdır. tıpkı "sadece muhalefet olma muhalefetin yanında çözüm de üret, en azından üretmeye çalış" söylemi gibi.
2- bana göre de gereksiz bir pankart olmuş ama 200 sopalı pankartın yanında yapılmış olması hoş görülebilir, hatta fazlasıyla hoş görülebilir. zira ben zaten işin özelinde, bastırılmış cinselliğin futbola kanalize edilmesine karşı olmamdan ötürü futbolda bu karı, koca muhabbetlerinden hoşlanmıyorum.
sonuç: ultraslan üni bugün ultraslan'ı ayakta tutan tek gruptur. ve 17 kasım 2011 galatasaray fc barcelona regal basketbol maçı'ında muazzam bir görsel şova imza atmışlardır. kolay değil 200 adet sopalı pankart. eğer senin bu pankartlar arasında rahatsız oldukların varsa onu, üslubunca sebepleriyle ortaya koyarsın. mantıklıysa bu pankartları hazırlayan kişiler de "evet keşke bunu hesaba katsaymışız der" ve gelecek sefer emin olun bunu hesaba katarlar. ama yok sen "aa ne kadar salakça, aaa taşak mazemesi, ıyy iğranç" dersen hem ortaya hiçbir şey koymadan eleştirirsin hem de bu insanların bir şeyler yapma şevkini kırarsın. madem bu pankartı galatasaray için eleştiriyorsunuz o zaman argümanlarınız "iğrenç, salakça v.b" olmamalı.
bir de mümkünse bir maça da siz pankart boyayıp gelin. "- ama ben çok uzaktayım ya" da demeyin, zira benim sırf haftaiçi oynanan bir basketbol maçı için bile türkiye'nin bir köşesinden pankartıyla gelen tanıdıklarım var.