16
euro 2008'de hırvatistan'a karşı 119. dakikada gol yemiştik. es kaza da olsa bir gol atmamız için sayılı dakikalar vardı, hatta saniyeler. oyuncuların üzerindeki stresi söylemiyorum bile. kimse düşünmezdi ceza sahasına bile zor girdiğimiz hırvatistan'a bu kısıtlı sürede gol atabileceğimizi. zaten son atakta şişirilmiş bir top, emre aşık'ın oraları karıştırması, semih'in kaleyi görmeden yaradan'a sığınarak ters ayağıyla yaptığı vuruş ve doksana giden gol... penaltılara giden yolu açıyordu.
bugünse, kendi evimizde 3-0 yenilmiş bir şekilde karşılarına çıkacağız. önümüzde 90 dakika var. stres desen, 3-0 yenilmişin; mucize olur mu diye bakıyorsun olaya. stresten eser olmayacak bence. hani oluruna bırakacak, stres olursa o da bir şekilde 2-0 falan yaparız, öyle olur.
iki olayı karşılaştırıyorum ve euro 2008'dekinde bir gol atmak için bize kalan süre şimdikinden çok daha az. tamam 1 gole 3 gol ama, 2-3 dakikaya 90 dakika. ayrıca olur da penaltılara kalırsak, onların kıç kılları ağaracak.
diyorum ki zaten yenemeyiz kafasında maça çıkacağımız için turu geçmemiz mucize de olsa, kesin olmaz demiyorum. durum çok umutsuz, futbolcular moralsiz ve formsuz. ama top da yuvarlak.
bugünse, kendi evimizde 3-0 yenilmiş bir şekilde karşılarına çıkacağız. önümüzde 90 dakika var. stres desen, 3-0 yenilmişin; mucize olur mu diye bakıyorsun olaya. stresten eser olmayacak bence. hani oluruna bırakacak, stres olursa o da bir şekilde 2-0 falan yaparız, öyle olur.
iki olayı karşılaştırıyorum ve euro 2008'dekinde bir gol atmak için bize kalan süre şimdikinden çok daha az. tamam 1 gole 3 gol ama, 2-3 dakikaya 90 dakika. ayrıca olur da penaltılara kalırsak, onların kıç kılları ağaracak.
diyorum ki zaten yenemeyiz kafasında maça çıkacağımız için turu geçmemiz mucize de olsa, kesin olmaz demiyorum. durum çok umutsuz, futbolcular moralsiz ve formsuz. ama top da yuvarlak.