132
(bkz: 22 ocak 1989 karşıyaka galatasaray maçı)
izmirli bir sözlük yazarı olarak ilk gittiğim maç. maç 0-0 sona ermişti. kral tanju penaltı kaçırmıştı. ama tribünde hiç kimse kendisine kızmamış; tam tersine büyük destek ve moral vermişti. çünkü bu maçtan 2 gün önce 20 ocak 1989 günü malatya'ya deplasmana giden samsunspor kafilesi kaza geçirmiş ve 3 oyuncu, teknik direktör ile araç şoförü vefat etmişti. aslen samsunlu olan ve samsunspor'da parlayan bu adamın o şartlarda maça çıkması bile takdire şayan görülmüştü. unutmadan o gün maçın hakemi şimdilerin moda yorumcusu erman toroğlu idi.
ayrıca (bkz: galatasaray'ın ilk gittiğim avrupa kupası maçı)
19 nisan 1989 'da oynanan steau bükreş maçı idi. galatasaray'ın neuchatel maçından kalan cezası nedeniyle yine izmir'de oynanmıştı. o zaman için çok idrak edemesem de şampiyon kulüpler kupası yarı final rövanş maçıydı. şimdi olsa heralde heyecandan delirirdim. ayrıca bu maçta lacatus, dimitrescu, dan petrescu, piturca, balint, rotariu gibi yıldızların yanında hagi gibi bir güneşi yıllar öncesinden canlı seyretme imkanı bulmuştum. kapalı tribün önünde yaptığı nefis hareketle dönemin en iyi savunmacılarından semih yuvakuran'ı adeta bakkala gönderdiğinde tribünde garip bir uğultu kopmuştu. o gün 24 yaşında olan bu müthiş adamın bizi finalde milan'ın rakibi olmaktan alıkoymasına rağmen; 11 yıl sonra gelen avrupa kupası'nın baş mimarı olması sadece "kaderin bir cilvesi" olarak açıklanabilirdi...
izmirli bir sözlük yazarı olarak ilk gittiğim maç. maç 0-0 sona ermişti. kral tanju penaltı kaçırmıştı. ama tribünde hiç kimse kendisine kızmamış; tam tersine büyük destek ve moral vermişti. çünkü bu maçtan 2 gün önce 20 ocak 1989 günü malatya'ya deplasmana giden samsunspor kafilesi kaza geçirmiş ve 3 oyuncu, teknik direktör ile araç şoförü vefat etmişti. aslen samsunlu olan ve samsunspor'da parlayan bu adamın o şartlarda maça çıkması bile takdire şayan görülmüştü. unutmadan o gün maçın hakemi şimdilerin moda yorumcusu erman toroğlu idi.
ayrıca (bkz: galatasaray'ın ilk gittiğim avrupa kupası maçı)
19 nisan 1989 'da oynanan steau bükreş maçı idi. galatasaray'ın neuchatel maçından kalan cezası nedeniyle yine izmir'de oynanmıştı. o zaman için çok idrak edemesem de şampiyon kulüpler kupası yarı final rövanş maçıydı. şimdi olsa heralde heyecandan delirirdim. ayrıca bu maçta lacatus, dimitrescu, dan petrescu, piturca, balint, rotariu gibi yıldızların yanında hagi gibi bir güneşi yıllar öncesinden canlı seyretme imkanı bulmuştum. kapalı tribün önünde yaptığı nefis hareketle dönemin en iyi savunmacılarından semih yuvakuran'ı adeta bakkala gönderdiğinde tribünde garip bir uğultu kopmuştu. o gün 24 yaşında olan bu müthiş adamın bizi finalde milan'ın rakibi olmaktan alıkoymasına rağmen; 11 yıl sonra gelen avrupa kupası'nın baş mimarı olması sadece "kaderin bir cilvesi" olarak açıklanabilirdi...
