479
bu sezonun sanırım ikinci antremanıydı. antreman ayhan şahenk'te. güç bela izin alınmış, hoca antremanın son kısmını taraftara açacak; biz de, bize unutulmaz bir sezon yaşatan takıma teşekkür edeceğiz ve yeni sezonu öncesi -özellikle eurolig elemeleri öncesi- takıma destek vereceğiz filan. neyse ufak bir grup var. bize bildirilen saatte 'seni gördüğü zaman'la ayhan şahenk koridorlarını inletetek tribünlere doğru ilerliyoruz. 'her şey senden sonra gelir' diyoruz ve tribünlerdeki yerimizi alıyoruz. şimdi sıra güçlü bir 'milyonlarca' ile salonu inletmek. tam 'laylaylay lay' diye güçlü bir giriş yapmışken, koç gayet ciddi bir şekilde ellerini kaldırmış hop hop hop diyerek bize yöneliyor ve "arkadaşlar taktik antremanı çalışıyoruz, lütfen biraz sessiz olun, antreman bitince beraber eğleniriz" diyor. aldığımız ayardan sonra sus pus olup yerimize oturuyoruz. abartmıyorum, antreman bitene kadar da kimseden çıt çıkmıyor.
kısacası bu adamın mottosu laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım'dır.
kısacası bu adamın mottosu laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım'dır.