• 16
    wta championships - istanbul 2011: gün 5 & 6

    yarı final ve final maçlarını, ilk 4 gün gibi hemen ertesi gününde giremedim blog'a. okuyan, takip eden, bu yazıları bekleyen varsa özür..

    açıkçası, yarı final maçları beklenildiği gibi sonuçlandı diyebiliriz. ne petra, ne de vika çok da zorlanmadan finale çıktı bildiğiniz gibi. yalnız cumartesi'nin benim için tek sürprizi, dulko-pennetta çiftinin elenmesi oldu. günün en güzel olayı da, hiç bir zaman unutamayacağım, peschke'nin bize gönderdiği top. cidden çok komikti ama. önce partneri srebotnik yolladı topu bizim olduğumuz bölüme, baya bi' zıpladım olduğum yerden, ama neden bilmem topu sol tarafa doğru tokatladım. refleks diyelim, ufak çocuk kaptı topu. elimi öptürsem çocuğa yeriydi, topu ona doğru fırlattığım eli. sonra peschke attı bizim tribüne, tam üst tribünlere giderken ışıklara çarptı, dümdüz aşağı gelirken, hoop, ben yine tokatladım! çok şükür bu sefer yine o çocuğun arkadaşı elinden kaçırdı ve top yuvarlana yuvarlana geldi yanımıza. 1 top 1 toptur. bu arada imzanın yanına bir de gülücük kondurmuş peschke. aha da böyle; ":)".

    derken final günü geldi çattı.. inanılmaz bir kalabalık sinan erdem önünde. sanırsın derbi var, o derece. artık karaborsacılar "fazla bilet var mı"ya dönmüşler. onlarda bile bilet kalmamış.

    önce çiftler çıktı korta, huber-raymond çifti 6/4'lük 2. setle şampiyon oldular. pek konsantre olamadım bu maça açıkçası. zaten oldum olası sevmemişimdir çiftler maçlarını, hem oynamasını, hem izlemesini. maç bittikten sonra burger çağırdık dışarıya, o an'lar daha keyifliydi diyeyim çiftler maçından benim için.

    neyse, derken petra ile vika çıktı sahaya..

    her yer pankart dolu, ağırlıklı olarak da petra'cılar doluydu tribünlerde. zaten maçtan önce herkes gibi ben de petra'nın kazanacağını, fakat vika'yı destekleyeceğimi belirtmiştim.

    kvitova maça 5-0 ile başladı, sonra vika 5-5'e kadar getirdi. herkes bi' "n'oluyoruz?" oldu açıkçası. "acaba?"lar havada uçuştu. tribünde vika destekçileri çoğaldı, derken, vika servis kırdırdı, arkasından da petra seti almayı başardı.

    ikinci sete iyi başladı vika ve başladığı gibi devam ettirip maçı final setine taşıdı. final setini de, her ne kadar sempatik gelmese de, kesinlikle bu turnuvayı sonuna kadar hak eden petra aldı ve ilk defa katıldığı bu turnuvayı şampiyon olarak tamamladı. masha'dan sonra bu turnuvaya ilk katılışında şampiyon olan 2. tenisçi oldu petra, dünya sıralamasında da 2. sıraya yükseldi. vika 3'te kaldı. masha 4'e geriledi.

    kesinlikle çok iyi bir işe imza atıldı, hep birlikte. federasyon başkanından, top toplayıcısına, seyircisine kadar. başlarda, salonun tüm kapasitesi kullanılmayacaktı fakat yoğun ilgiyle yeni biletler de basıldı federasyon tarafından ve her gün 10 binin üzerinde tenissevere karşı oynadı tenisçiler. arka arkaya, her gün, işti güçtü demeden geldi herkes. 2020 olimpiyatları için de çok güzel bir örnek oldu. keza daha 2 yıl daha yapılacak bu turnuva burada, seneye yine muhtemelen sinan erdem'de. 4. gün açtığım pankartta da yazdığım gibi, bundan sonra "we want atp champ. too!" hatta ikisi de istanbul'da yapılsın, olmaz mı?

    bir de imza/fotoğraf organizasyonları daha bol olsaydı daha bi' güzel olurdu. tabi bir de ana olaydı. he bir de, seneye fadik atasoy'un yerine başkasının bu turnuvayı sunması sanki daha güzel olacak.

    çok güzel bir organizasyon oldu, emeği geçen herkese cani gönülden teşekkürler..

    turnuva boyunca çektiğim fotoğraflar için, buradan buyurun. https://www.facebook.com/...e=3&l=469a557590

    http://jaimelesport.blogspot.com/...ul-2011-gun-5-6.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın