• 10
    wta championships - istanbul 2011: gün 3

    derbi ve euroleague maçlarının olduğu bir günde, 11 bini aşkın tenissever yine sinan erdem'deydi, açıkçası bugün bu kadar seyirci beklemiyordum, öncelikle bunu belirtmek istedim. hele o son maçtaki atmosfer.. şöyle de bir iddiam var ki, türkye'de tenis organizasyonları daha fazla olsa, futbol ile basketbola olan ilgilerin bir kısmı tenise kayacaktır, net kere net. - he galatasaray - fenerbahçe maçıyla çakışsaydı turnuva, o zaman derbiyi seçerdim, o ayrı.. - çok daha samimi, yakın bir ortam var teniste. dün, yine hakemlerle diyalog kuruldu mesela. türkçe yanlış bir şey söylediklerinde, direk bize bakıyorlar artık, bu sefer doğru mu falan diye işaretleşiyoruz, o derece.

    3. gün, vika - li maçıyla start aldı. beklediğim gibi, maçın başından sonuna kadar kontrolü elinden bırakmadı vika ve li'yi zorlanmadan geçip, yarı finale çıkan ilk isim oldu.

    sonra, petra ile caro çıktı korta..

    dün, caro, set dahi vermeyecek demiştim petra'ya, caro sevgim gözümü köreltmiş anlaşılan, görememişim gerçeği. ilk maçta olduğu gibi, yine çok rahat ve çok etkili bir oyun sergiledi ve caro'nun gruptan çıkma şansını mucizelere bıraktı. olan benim sesime oldu.. maç sırasında, arkalardan gelen "haydi hürrem" sesi de güldürdü. ayrıca söylemeden edemeyeceğim, caro'nun yerinde olsam o fileyi yırtardım! bu ne biçim file şanssızlığıdır böyle turnuva başından beri arkadaş..

    bir kaç gün daha istanbul'da kalmayı planlıyormuş caro.. bi' fotoğraf çekilebilir miyiz ki?

    caro'nun gruptan çıkması için, aga'nın vera'yı 3 sette geçip, bugün petra'ya karşı set alamadan kaybetmesi gerekiyormuş diye biliyordum ama sadece bununla sınırlı değilmiş. oyun averajları var daha, ki caro'nun işi cidden çok zor. neyse, sezonu 1 numara olarak bitirmeyi garantiledi nasılsa.

    gelelim dünün son maçına, dünün asıl maçına..

    vera, 2. günde caro'ya karşı oynadığı müthiş oyunun devamını oynuyormuş gibi başladı maça ve ilk seti sadece 35 dakikada aldı.

    2. sette ise dengeler değişti, daha etkili olan taraf aga'ydı bu sefer. vera'nın servis oyunlarından biraz düşmesini de fırsat bilip, servis kırma şanslarını değerlendirince, ikinci seti 6-2 aldı aga ve maçı final setine götürdü..

    final setinde, yorgunluğun da etkisiyle bol bol servis kırıldı. vera yine çok etkili oynadı fakat aga'nın mücadelesi.. bayılıyorum her topa koşan tenisçilere. vera'nın, kendi servisinde kaçırdığı 3 maç puanından sonra ipler tamamen aga'ya geçti diyebiliriz. gücüne güç kattı aga'nın. bir de bu sırada ben dikkat edemedim fakat vera ile koçu arasında ipler gerilmiş, vera koçunu dışarı göndermiş..

    aga, müthiş, muazzam performansını maçın sonuna kadar sürdürdü, ve maçı almayı da başardı, bileğinin hakkıyla. ayrıca, maçın sonlarında doğru vera'nın gözle görülür biçimde titreyen bacakları dikkatlerden kaçmasın..

    caro için aga'nın destekçisi kesilen ben, baya baya aga'cı oldum diyebilirim artık bu maçla. o kadar bağırmaktan sonra, aga'cı olmamak da olmazdı. iyice kısıldı sesim maçtan sonra.

    bu arada, ana ivanovic'in yeri apayrı, onu karıştırmayalım! o ayrı, caro ile aga ayrı!

    bugün ilk maç li ile sam arasında. dişe diş maç olur, karakolda biter, li kazanır. 2. maç, petra ile aga arasında. şu caro'nun çıkma ihtimalini öğreneyim hele, eğer baya baya zor ise, come on agaa!! günün son maçı da vika ile azarenka arasında. aga yine etkili bir performans sergilerse, 3 maç da 3 sete gidebilir, sanırım gidecek de.

    bir de azar işittik yandaki teyzeden. arkadaşım dünden de sabıkalıymış meğer yine aynı kadından, hatta teyze arkadaşı görünce "bugün de konuşacak mısın?" falan demiş. paso bize baktı zaten dik dik. en son artık o vera'cı, biz aga'cı iken; "şşşş şşşş şşşş şşş, yeter artık!" çekti. bizden sonra da arkadakilere falan söylendi, sonra da vera maç puanlarını kaçırınca gitti. muhtemelen başka bir yerlerden izledi :)

    şinanari nay nayi şinanay nay nanaay!!

    ilk maçta da fotoğrafçılar bir an'da arkamızın fotoğrafını çekmeye başladılar, merak ettim kim var diye, kim var? nihat özdemir. buraya bari eliniz değmesin be..

    fenerbahçe cristian ile golü bulunca, o locanın oralardan gelen ses baya inletti sinan erdem'i, maça gitmediyse, demek onlar inletti.. tarihe tanıklık etti wta de böylelikle..

    masha için de enteresan iddialar çıkmış, yok sokak köpeklerinden korkmuş, yok sasha bir şeyler demiş. bir şey diyeyim mi, bu haberler doğrudur yanlıştır bilemem ama, soğudum ben masha'dan, özellikle bu sene.

    dün çektiğim fotoğrafları facebook hesabı üzerinden herkese açık bir şekilde paylaştım, buradan buyrunuz. https://www.facebook.com/...716184548&type=1 gün 3 fotoğrafları, 117-172 arasındakiler.

    http://jaimelesport.blogspot.com/...nbul-2011-gun-3.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın