174
insan sevdiğine haksızlık yapılınca, beynine hücum eden kanı görmek istiyor haksızlık yapanda gerçekten. son anda gidememiştim maça ve çok üzülmüştüm. iyi ki gidememişim. sahaya atlamış ve 'sportmenliği' hiçe sayarak, ya aldıkları emir ya da birilerine yaranma çabalarından yahut da mesleklerinde ilerlemek uğruna büyük takım kayırmama virüsüne kapılıp görevini hiç icra edemeyecek hale gelmiş (ne kadar naifim hala) insan topluluğuna salt "bir kere de böyle tepki verilsin" düşüncesiyle saldırmış ve takımıma muhtemelen zarar vermiştim.
allahım, küfürsüz nasıl devam edeceğim bu entry'ye?
osmanlıca hocam, kızdığı bir konudan bahsederken bir anda: "kusura bakmayın, bu kelimeyi kullanacağım, çünkü, başka kelimeler sinirimi karşılamıyor, bunu yansıtmam lazım; bu pezevenkler..." diyerek devam etmişti anlatmaya. osmanlıca profesörü...
burdan hareketle, insanlığa hakkaniyet getirmesi gerektiği için icat edilen hukuksal hakları tabii ki göz önünde bulundurarak, bir kavrama ya da bir tecrübeye küfür edilme hakkım olduğunu düşünüyorum. mesela, atıyorum, bir(kaç) hakem görevini yapmadıysa ben o hakeme sövebilmeliyim. sosyal medya da özgürlük demekse ben bu hakkımı kullanmalıyım ve "mazur" görülmeliyim. sonuçta ortada bir kavram var; şahsının tecrübe ederek yabancılaştığı ve artık kendisinden çıktığı: hakemlik. "hakem" adı verilmiş kişi, tam tersi davranıyorsa, ben de normalde edep dairesinde yaklaştığım bu kavrama, edepsizce yaklaşabilmeliyim. kavrama nasıl tecavüz edildiyse, ben de öyle tecavüz edebilmeliyim, aynı kavrama; dilimle de olsa.
evet, felsefe yapma noktasına geldim, sırf moderasyonu zor durumda bırakmamak adına.
burayı okuyan sevgili okur... ömründe bu kadar kötü bir hakem yönetimi görmemişsindir. sahaya inen nasıl olmadı; şaşırıyorum.
tüm hatalarını, maçın çığırından çıkmasını bir kenara bırakalım; maç 3-2'yken, sabri'nin atılmasına sebep olan ve "bir metre önünde topu alan adama faul çaldıran" (aynı zamanda bu adam çaprazdaki ve ceza sahası dışındaki pozisyonu "bariz gol şansı" olarak değerlendirmiştir) biri "hakem"lik yapamaz... yapamaz. böyle spor olmaz. art niyetten de fazlası bu. bu bir rezalet.
ömrümde bu denli orospu çocuğu bir... pardon iki... yarı görmedim. yarı yarı... iki... götünü yarıp... devre arasındaki o hani... gözünün elifini siktiğim hani şey... ne diyecektim... unuttum. ama unutturmayacağım.
allahım, küfürsüz nasıl devam edeceğim bu entry'ye?
osmanlıca hocam, kızdığı bir konudan bahsederken bir anda: "kusura bakmayın, bu kelimeyi kullanacağım, çünkü, başka kelimeler sinirimi karşılamıyor, bunu yansıtmam lazım; bu pezevenkler..." diyerek devam etmişti anlatmaya. osmanlıca profesörü...
burdan hareketle, insanlığa hakkaniyet getirmesi gerektiği için icat edilen hukuksal hakları tabii ki göz önünde bulundurarak, bir kavrama ya da bir tecrübeye küfür edilme hakkım olduğunu düşünüyorum. mesela, atıyorum, bir(kaç) hakem görevini yapmadıysa ben o hakeme sövebilmeliyim. sosyal medya da özgürlük demekse ben bu hakkımı kullanmalıyım ve "mazur" görülmeliyim. sonuçta ortada bir kavram var; şahsının tecrübe ederek yabancılaştığı ve artık kendisinden çıktığı: hakemlik. "hakem" adı verilmiş kişi, tam tersi davranıyorsa, ben de normalde edep dairesinde yaklaştığım bu kavrama, edepsizce yaklaşabilmeliyim. kavrama nasıl tecavüz edildiyse, ben de öyle tecavüz edebilmeliyim, aynı kavrama; dilimle de olsa.
evet, felsefe yapma noktasına geldim, sırf moderasyonu zor durumda bırakmamak adına.
burayı okuyan sevgili okur... ömründe bu kadar kötü bir hakem yönetimi görmemişsindir. sahaya inen nasıl olmadı; şaşırıyorum.
tüm hatalarını, maçın çığırından çıkmasını bir kenara bırakalım; maç 3-2'yken, sabri'nin atılmasına sebep olan ve "bir metre önünde topu alan adama faul çaldıran" (aynı zamanda bu adam çaprazdaki ve ceza sahası dışındaki pozisyonu "bariz gol şansı" olarak değerlendirmiştir) biri "hakem"lik yapamaz... yapamaz. böyle spor olmaz. art niyetten de fazlası bu. bu bir rezalet.
ömrümde bu denli orospu çocuğu bir... pardon iki... yarı görmedim. yarı yarı... iki... götünü yarıp... devre arasındaki o hani... gözünün elifini siktiğim hani şey... ne diyecektim... unuttum. ama unutturmayacağım.