358
zaman zaman bu adamı lincoln ile karsılastırıyorum: her ikiside futbolu severek ve birşeyler katmak için oynuyor gibi geliyor. yani tek amaçları maç kazanmak olmayan futbolcular sınıfına giriyor. q7 bursa maçında estetik bir topuk pası vermeye çalışıyor, yapamayınca sinirlenip rakibe giriyor ve kırmızı kart yiyor ve takımı o esnada 1-0 yenik fakat yine de alkışlanıyor adamda kazanma hırsı var deniyor, yere göğe sığdırılamıyor ve beşiktaş bulduğu son dakika golleri ile bursa deplasmanını kazanıyor. (bkz: lincoln'ün hacettepe maçında top sektirmesine galatasaraylılar bile tepkili!)(bkz: muslera karabük maçı kırmızı kart) düşünmeden edemiyor insan: neden galatasaray'da her durumda hep en kötü senaryolar konuşulur?uefa kupasını bile tam anlamıyla kutlayamamakla bir ilgisi olabilir mi?sanırım galatasaray camiasında tek değişmesi, rayına oturması, güven duygusunun geri gelmesi gereken futbol takımı değil!