28
sempati beslediğim takımda oynamasına rağmen nate robinson' la beraber ölesiye tiksindiğim basketbolcuların başında gelmektedir. normal sezonda ki sıçışları zaten artık insanlara normal gelmekle beraber playoff' larda ki varlığı hem rakibi hem kendi taraftarını irrite eder. bir insan hem kısa, hem yavaş, hem kalın, attığı her şut airball olacakmış gibi giden bir basketbolcu olabilir mi? ama istisnasız her maçın kırılma anlarında da ortaya çıkan yine bu adamdır. rakip takım farkı mı eritti fisher gelir çat üçlük sokar, son hücum sırasında takımında kobe gibi bir adam varken topu kullanır, iki adamın üstünden topu göğe doğru atar, hop bir bakmışsın fisher sana maçı kazandırmış. lakers için kanserojen karşı takımlar için ise hevessiken' dir fazlası değil.